İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, marketlerde stok kalmadığı argümanlarına ait olarak kamu tertibini bozmaya çalışanları tespit edeceklerini belirterek, “Sosyal medya üzerinden, birtakım siyasi manipülasyonlarla bu milletin ‘Şu bitecek, bu bitecek’ diye marketlere gitmesini tahrik edenlere gereğini yaparız. Türkiye’nin bu bahislerde rastgele bir eksikliği kelam konusu değildir” dedi.
Türkiye’ye gelen Ukraynalı sayısı 20 bini aştı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’ye üçüncü ülkelerden gelen Ukraynalı sayısının 20 bini aştığını belirterek, “Başımız üzerinde yerleri var. Turist olarak gelenleri de konaklattırıyoruz. Misafirperverliğimizi en üst düzeyde gösteriyoruz.” dedi.
Soylu, Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen Başşehir Trabzon Dernekler Federasyonu 2. Harika Genel Şurası’nda yaptığı konuşmada, Karadeniz’in öteki kıyılarında, dünyanın hiç beklemediği bir savaşın gözler önünde cereyan ettiğini belirterek, öte yandan teröre dayanak veren ülkelerin varlığına ve bunun sonucunda yaşanan olaylara işaret etti.
“İstiyorlar ki dünyada buna itiraz eden kimse olmasın”
Dünya genelinde sömürge anlayışında yeni bir alana evrilme yaşandığına dikkati çeken Soylu, “Dünyayı Doğu ve Batı diye ikiye ayırmışlar. Doğu’yu sömürülecek bir alan olarak görmüşler. Artık Doğu’nun altı varlıklı, Batı’nın üstü güçlü, Doğu’nun üstü yoksul, Batı’nın altı yoksul. Kurdukları dünya tertibini devam ettirebilmek için her türlü anlayışı, her türlü süreci ortaya koyan bir tablo ile daima bir arada karşı karşıyayız. İstiyorlar ki dünyada buna itiraz eden kimse olmasın.” diye konuştu.
Avrupa’yı Amerika’nın bir vagonuna benzeten Soylu, Avrupa’nın kendi kendine adım atabilme kabiliyeti bulunmadığını söyledi. “İstiyorlar ki Türkiye ayağa kalkmasın, bir kelam söylemesin, etrafındaki coğrafyayı uyandırmasın, haksızlıklara itiraz etmesin.” tabirlerini kullanan Soylu, şöyle devam etti:
“Yıllardan beri bizi terörün, milyonlarca sistemsiz göçün yanı başında bırakanlar haydi hareket edin artık. 1,5 milyonu aşan bir göçten bahsediliyor. Üçüncü ülkelerden olmak kaydıyla bugün prestijiyle Türkiye’ye gelen Ukraynalının sayısı 20 bini aştı. Başımız üzerinde yerleri var. Turist olarak gelenleri de konaklattırıyoruz. Misafirperverliğimizi en üst düzeyde gösteriyoruz. Biz onlar üzere sarı saçlı, mavi gözlü, yeşil gözlü, yani kendi ırklarına nazaran bir ayrım yapmayız. Biz Müslümanız. Dünyanın neresinde olursa olsun mağdura sahip çıkarız.”
Soylu, Avrupa’ya, ABD’ye teslim olan bir ülke olmadıklarını, dünyan her noktasıyla alakaları geliştirdiklerini, bunun da yararlarını kriz periyotlarında gördüklerini lisana getirdi.
21. yüzyılın başında Türkiye’nin farklı bir siyaset ortaya koyarak kendi göbeğini kendinin kestiğini, dünyadaki üst kuruluşlara, örgütlere, güvenmediğini anlatan Soylu, terör örgütüne nefes aldırılmadığını kaydetti.
“Türkiye’nin eksikliği kelam konusu değildir”
İçişleri Bakanı Soylu, bir besin eserinde eksiklik olacak diye toplumsal medyada insanları tahrik ederek marketlere dökmeye çalışanların olduğunu kaydetti.
Kamu sistemini bozmaya çalışanları tespit edeceklerini belirten Soylu, “Sosyal medya üzerinden, birtakım siyasi manipülasyonlarla bu milletin ‘Şu bitecek, bu bitecek’ diye marketlere gitmesini tahrik edenlere gereğini yaparız. Türkiye’nin bu mevzularda rastgele bir eksikliği kelam konusu değildir.” dedi.
“Yapacak çok işimiz var”
Dünyanın sıkıntı bir süreçten geçtiğini belirten Soylu, Irak’tan Suriye’ye kadar bölgenin huzur ve itimat içerisinde olmasının Türkiye’nin sorumluluğu olduğunu tabir etti.
Soylu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Yemen’den Libya’ya kadar, şayet biz, onların söylediklerine bakmış olsaydık, Doğu Akdeniz’e burnumuzu sokmak değil, zihnimizden bile geçiremezdik. Şayet biz, onların dediklerine bakmış olsaydık, Libya’da bugün huzurun ve sükunun sağlanması için evlatlarımızla bir arada orada bulunamazdık. Şayet biz, onların dediklerine bakmış olsaydık, Kapalı Maraş’ı Kıbrıs’ta açık Maraş haline getiremezdik. Şayet biz, onların dediklerine bakmış olsaydık, Afrin’e giremezdik, Zeytin Kolu Operasyonu’nu yapamazdık. Onlar, Irak’ın kuzeyinden Afrin’den denize varıncaya kadar terör koridorunu bir deniz koridoru haline getirir, Türkiye’nin Cumhuriyetinin ikinci asrının daima tedirginlik içerisinde geçmesini temin ederlerdi. Şayet biz, onların dediklerine bakmış olsaydık, böğrümüze hançer üzere saplanmış olan Azerbaycan-Karabağ’da yıllardan beri bu zorluk, düşünce, haksızlık nasıl ortadan kalkacak diye bekleşenlerin yaralarına merhem olan bir Türkiye olamazdı. Biz, bugün farklı bir noktadayız ve bunu bu millet sağladı. Bu millet iradesiyle sağladı. Onun için yapacak çok işimiz var.”
Türkiye’nin karakterini, altyapısını ve zenginliklerini bilen bir anlayışla meselelerin üstesinden geleceklerini vurgulayan Soylu, Türkiye’nin kendi otomobilini da, uçağını da yapacağının altını çizdi.
Türkiye’nin güçlü, büyük ve güçlü olmasını, kendi ayaklarının üzerinde durmasını istemeyenlerin olduğuna dikkati çeken Soylu, yeni jenerasyonun daha güçlü ve büyük bir Türkiye’yi yöneteceğini kelamlarına ekledi.
