İnsan Hakları Derneği Çocuk Hakları Kurulu yaptığı açıklamada, çocukların hak sahibi ve eşit yurttaşlar olduğunu, yetişkinlerin sorumlulukları ve devletin yükümlülükleri olduğunu hatırlattı. Bu nedenle de ÇHS’nin değerine vurgu yaparak, “Bunun yanı sıra ısrarla ve inatla, çocuğun insan haklarının bir güne sıkıştırılacak sözler değil, her vakit öncelik ve gündem olması gereken bir niyet, yaklaşım ve hareket tabanı olduğunu vurgulamak istiyoruz” dedi.
Yapılan açıklamada yalnızca bayanlar için değil, çocuk ve gençler için de kıymetli bir evrak olan İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar taraf olunmasını talep edildi.
İHD yaptığı açıklamada özetle şöyle dedi:
“Çıkış noktası insan haklarının çocuklar için özel gerektirdikleri olan ve en çok devlet tarafından kabul edilen insan hakları evrakı olma özelliğini taşıyan Kontrata, Türkiye’de taraf. Fakat ağır bir formda yaşanan çocuk hakları ihlalleri nedeniyle, Türkiye’nin zati zayıf olan çocuk hakları karnesi daha da düşüyor.
“Bu yıl yalnızca şiddete maruz bırakılan bayanlar için değil çocuk ve gençler için de kıymetli olan İstanbul Sözleşmesi’nden (Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Gayrete Ait Avrupa Kurulu Sözleşmesi) çekilme kararı verilmiş olması da çocuğun yüksek faydasını gözetmeyen eğilimi açıkça ortaya koyuyor.
“Hatırlatmak isteriz ki İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek cinsiyetler ortası eşitsizliği gidermek için adım atılmamasına, önleyici programların geliştirilmesinin önünün tıkanmasına, bayanlara ve çocuklara yönelik şiddet ve istismarın cezasız kalmasına yol açılmıştır. Çocukların evlilik yoluyla istismarının kabul edilmesi, istismar ve şiddet sonrası dayanak sistemlerinin sunulmaması, LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemi ve hataların teşvik edilmesi üzere kabul edilemez ihlallere taban hazırlanmıştır.
“Israrla ve inatla Türkiye Devleti’ni, taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme’deki yükümlülüklerini yerine getirmek üzere öncelikle:
* Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin 28 ve 29. unsurları mucibince eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için gerekli her türlü alt yapının her bir çocuk için oluşturulmasını,
* Şiddete maruz bırakılan çocukların kolay erişebilecekleri takviye ağlarının yaygınlaştırılmasını,
* Hapishanelerde kaç çocuk olduğunun açıklanmasını ve hapishanelerde bulunan çocukların derhal özgür bırakılmasını,
* Çalışan çocukların eğitim ve sıhhate fiyatsız erişimlerinin sağlanmasını,
* Çocuk istismarına evlilik yoluyla cezasızlık getiren yasa tasarısının tekrar gündeme alınmayacak biçimde iptal edildiğinin açıklanmasını,
* Uygar Kanun’da aile isteğiyle 17, mahkeme kararıyla 16 olan evlilik yaşının, şartsız kuralsız olarak 18 yaş üzerine çekilmesini,
* Çocuklara karşı işlenen cürümlerde çocukların yüksek faydasının gözetilerek cezasızlık kültürünün ortadan kaldırılmasını,
* Kontratın 17, 29 ve 30. hususlarındaki çekinceleri kaldırarak çocuklara ana lisanında eğitim hakkının tanınmasını,
* Çocuk hakları örgütleri ile iş birliği yaparak, uygulanabilir bütüncül bir çocuk müdafaa siyaseti oluşturulmasını ve başta Çocuk Haklarına dair Kontrat olmak üzere insan hakları dokümanları üzerine inşa edilen İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar taraf olunmasını ivedilikle talep ediyoruz.”