İki farklı teleskopla çekilen yeni imgeler, Jüpiter atmosferindeki özellikleri detaylarıyla ortaya çıkardı.
noirlab.edu
Hubble Uzay Teleskobu ve Hawaii’deki İkizler Kuzey Teleskobu (Gemini North), Jüpiter’i görünür, kızılötesi ve morötesi ışıkta görüntüleyerek gaz devinin çarpıcı atmosferik özelliklerini gözler önüne serdi.
Kırmızı Leke, Dünya’yı yutabilecek kadar büyük bir fırtına
Bunlar özellikler ortasında harika fırtınalar, devasa siklonlar ve ünlü Büyük Kırmızı Leke yer aldı. Kırmızı Leke, Jüpiter atmosferinde yer alan, Dünya’yı yutabilecek kadar büyük ve yüzyıllardır devam eden bir fırtına.
Bilim beşerlerine nazaran bir gezegeni farklı dalga uzunluklarında gözlemlemek, öbür türlü görülemeyecek taraflarını ve özelliklerini ortaya çıkarabiliyor.
‘Jüpiter’i eşsiz bir formda gözlemleme ayrıcalığımız var’
Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden gezegenbilimci ve müşahede grubunun önderi Mike Wong, “Jüpiter’i eşsiz bir biçimde gözlemleme ayrıcalığımız var ve buna minnettarız” diyor.
İkizler Kuzey Teleskobu, Jüpiter’i kızılötesi ışıkta görüntülerken, Hubble hem görünür hem de morötesi ışıkta imaj kaydetti.
Bu üç imaj de 11 Ocak 2017’de tıpkı anda çekildi ve artık bilim insanları bunları bir ortaya getirerek karşılaştırdı.
Araştırmacılara nazaran Jüpiter, üç fotoğrafta da oldukça farklı görünüyor.
Örneğin, Büyük Kırmızı Nokta, kızılötesi ışıkta neredeyse kayboluyor. Lakin fırtına içindeki karanlık bölge, görünür ışıkta çekilen fotoğraftakinden daha büyük görünüyor.
Bu durum, farklı dalga uzunluklarının fırtına içinde farklı yapıları öne çıkarmasından kaynaklanıyor.
Kırmızı Leke, hem görünür hem de morötesi ışıkta çekilen fotoğrafta ihtişamını koruyor
Bunun yanı sıra kızılötesi müşahedeler, görünür ışıkta karanlık noktalar üzere görünen birtakım hallerin gezegenin bulut katmanında bulunan delikler olduğunu ortaya koyuyor.
Böylece araştırmacılar, Jüpiter’in ısısının bu deliklerden uzaya kaçtığını anlayabildiklerini tabir ediyor.
Kelam konusu bilgi seti birebir vakitte Wong’un, Kırmızı Leke’nin nasıl ve neden küçüldüğünü belirlemek için yürüteceği araştırmaların da temelini oluşturuyor.
Bilim insanları şimdi nedenini bilmiyor lakin 1930’dan beri gözlemlenen ve ölçülen fırtına giderek küçülüyor.
Uzmanlara nazaran gaz devinin atmosferi daima hareket halinde. Bu nedenle uzun vadeli müşahede çalışmaları, Jüpiter’de vakit içinde meydana gelen değişikliklerin takip edilmesini sağlıyor.
Bilim insanları, Jüpiter’i gelecekte nelerin beklediğini görmek için sabırsızlanıyor.