Tüm Türkiye’nin nefesini tutarak beklediği 14 Mayıs Seçimleri geride kaldı. Olağan şartlarda beş sene boyunca misyon yapacak olan Parlamento belirlendi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucu ise ikinci çeşide kaldı.
İkinci çeşidin akabinde Cumhurbaşkanı’nın da netleşmesi ile siyasette yeni bir periyot başlayacak.
Köşesine çekilen, siyaseti bırakan, tasfiye olan isimler olacağı üzere yıldızını parlatan ve yeni periyotta daha fazla göreceğimiz isimler de olacak.
Öyleyse gelin, bu sürecin akabinde yaşanacak muhtemel senaryolara birlikte göz atalım…
Yeni periyotta siyasette ismini daha çok duyacağımız, kıymetli bir aktör haline gelen isimlerin başında kuşkusuz Sinan Oğan geliyor.
Iğdırlı bir Türk Milliyetçisi olan Oğan, MHP içinde geçirdiği yılların akabinde Genel Lideri Devlet Bahçeli ile zıt düşerek bu partiden ihraç edilmişti. Uzun mühlet sonra CET İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olan Oğan, oyların %5’inden fazlasını hanesine yazdırmayı başardı. Yeni periyot, Oğan için de yeni fırsatlara ve süreçlere hamile olacak. Bilhassa milliyetçi seçmenin yeni önder adaylarından birisi olabilir. Devlet Bahçeli sonrası MHP’nin başına geçecek isimler ortasında da artık Sinan Oğan’ın ismi daha çok geçiyor.
14 Mayıs sonuçları sonrası isminden en çok kelam ettiren partilerden birisi de Tekrar Refah Partisi oldu.
Fatih Erbakan, babası Necmettin Erbakan’ın kapatılan partisini ‘Yeniden’ ismiyle tekrar canlandırmaya çalıştı. Bilhassa Ak Parti’yi yeteri kadar İslamcı bulmayan genç ve dinamik İslamcıların gözdesi oldu. 14 Mayıs’ta da %3’e yakın oy almayı başararak Parlamento’ya beş vekil gönderdi. Fatih Erbakan, toplumsal bir tabana sahip olduğunu ve gelecekte bilhassa İslamcı-Sağ cenahta değerli bir alternatif olabileceğini ispatladı. Önümüzdeki süreçte daha önemli bir aktör olacağına kesin gözüyle bakılıyor.
2019’da İstanbul’u iki kez kazanarak yıldızını parlatan İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu için de yeni bir süreç başlayacak.
14 Mayıs öncesi, ‘muhalefetin Cumhurbaşkanı kim olacak?’ tartışmalarında ismi en çok öne çıkan şahıslardan birisiydi İmamoğlu. Hatta GÜZEL Parti önderi Meral Akşener, kendisinin aday olması durumunda seçimi açık orta kazanacaklarını söz etmişti. Lakin Ekrem Beyefendi, Akşener’in açık davetine karşın Kılıçdaroğlu’na karşı hareket etmeyi kabul etmeyerek Kılıçdaroğlu’nun yanında kaldı. Seçim sonrası, CHP genel başkanlığı için İmamoğlu ön plana daha çok çıkabilir ve İstanbul’dan ulusal bir siyasete demir atabilir.
CHP Genel Lideri ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise çok değerli bir yol ayrımında.
13 yıldır CHP liderliğini sürdüren Kemal Beyefendi, 28 Mayıs’taki ikinci cins seçimi sonrası ya Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü’ne gidecek ya da kuvvetle beklenen 24 yıllık siyasi ömrü sona erecek.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda “aday olmaması” için önemli bir kampanya yürütülmesine karşın adaylığını kabul ettirmeyi başardı Kılıçdaroğlu.
Kampanya sürecinin sonunda ise ‘kendisinin aday olmasını isteyemeyen büyük bir toplum olmasına rağmen’ toplumsal muhalefeti kendi etrafında kenetlemeyi başarmıştı. Lakin seçimlerde alınacak son sonuç, aday olmasını istemeyen kesitleri tekrar ayağa kaldırabilir. Erdoğan’ın 28 Mayıs’ta da kendisinden fazla oy alması durumunda, Kemal beyin çok büyük bir baskıyla karşı karşıya kalacağını öngörmek çok da güç olmasa gerek.
2016 sonrası dümeni iktidarın yanına çeviren ve 7 yıldır bu çizgide siyaset yapan MHP önderi Devlet Bahçeli, 14 Mayıs’ın kazananları ortasında yer aldı.
Eski Dava Ocakları Genel Lideri Sinan Ateş’in öldürülmesi sonrası sert reaksiyonların odağında olan MHP, bilhassa küskün Ak Partililerin oylarını alarak kendi gücünü müdafaayı başardı. Ak Parti’nin oyları düşerken Parlamento’daki sandalye sayısını müdafaayı başaran MHP’de yeni periyotta de Bahçeli’nin liderliği süreceğe benziyor.
İYİ Parti başkanı Meral Akşener, 14 Mayıs sonrası hem olumlu hem de olumsuz değerlendirmeler ile yorumlanabilir.
2018’de aldığı oyu muhafazayı başaran ÂLÂ Parti, beklenen çıkışı yapamadı ve tekrar %10 hududunda kaldı. Lakin Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkmasından ötürü, yeni süreçte ‘ben size söylemiştim’ siyasetini hayata geçirebilme imkanına sahip olacak. Meral Akşener’in yeni devirde yeni bir gayret için ne kadar heves ve güç hissettiği tartışmalı bir bahis. Çünkü YETERLİ Parti’nin evvel 2024 Mahallî Seçimleri’nde sonrasında ise 2028 sürecinde yen bir yol haritası inşa etmesi gerekecek. Akşener istemesi durumunda GÜZEL Parti Genel Başkanlığı koltuğunu koruyacak güce her ihtimalde sahip olacak. Fakat kendisi için bu periyotta koyduğu ‘Başbakanlık’ gayesi ufukta gözükmüyor.