Şanlıurfalı ve Adanalı kebapçılar arasında en lezzetli kebabın kendilerine ait olduğu iddiasıyla yıllardır süren rekabeti devam ediyor. Şanlıurfalı ustalar, kebabın diyarının Şanlıurfa olduğunu, juri önünde yarışmaya hazır olduklarını belirterek, ‘Hodri meydan’ dedi.
Adanalı ustalar ise kebap yemek için Adana’ya dünyanın her yerinden turistlerin geldiğini belirterek, ‘İnsanlar kebap yemek için en çok hangi kente giriş-çıkış yapıyor, araştırılsın’ ifadelerini kullandı.
Yemek kültürüyle ön plana çıkan Adana’da kentin simge yemeklerinden olan Adana kebabı, 2005 yılında tescillenip, coğrafi işaret aldı.
Yine et yemekleriyle ünlü olan Şanlıurfa’da 5 et yemeği coğrafi işaret alarak tescillenip, listedeki yerini aldı. Geçen günlerde Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Selçuk Karakuş’un Şanlıurfa’nın 5 tescilli yemeğiyle bu konuda birinci olduğunu ve en lezzetli kebabın bu kentte yeneceği açıklamasıyla birlikte tartışma, yeniden alevlendi.
Şanlıurfalı kebap ustaları, kuzu etinden yapılan ve baharat eklenmeden sadece tuz ile yoğrulup servis edilen kebabın, sadece Adana değil, Türkiye’nin her ilinde yapılandan daha lezzetli olduğunu savundu. Ustalar, közde pişirilerek hazırlanan Urfa kebabını her zaman savunacaklarını ifade ederek rakip illerin ustalarına meydan okudu.
Şanlıurfalı kebapçılardan Faruk Akbaş, kebapta etini kullandıkları erkek kuzuların organik şekilde otlandığını ve etinin lezzetinin buradan geldiğini söyledi.
Doğal ortamda otlanan kuzuların etinin besicilerin yetiştirdiği koyunlardan daha lezzetli olduğunu ve bunun da Urfa kebabını aromasıyla ön plana çıkardığını savunan Akbaş, “Hiç kimse Urfa kebabın salçalı bulgur aşıyla karıştırmasın. Bizde kuzular kesildikten sonra et bir gün dinlenmeye bırakılır. Hayvanın eti bir gün içinde kendini toparlar. Hayvanın eti bir gün sonra makineyle değil, ustalarımız tarafından zırhtan geçirilerek çekilir. Her şeyin sadesi güzeldir. Et kendi lezzetini versin diye hiçbir katkı maddesi eklemeyiz. Urfa ile Adana arasındaki en büyük fark budur. Ete sadece tuz eklenir. Zırhtan tuzla harmanladıktan sonra ete pul biber bile koymayız. Biz kebabın yanında mideye zarar vermeyen Urfa isotunu sunarız, acı isteyen istediği miktarda kullanabiliyor” diye konuştu.
Urfa kebabının hiçbir katkısı olmadan müşterilere sunulduğunu anlatan Akbaş, “Biz kebabın içerisine baharat, isot ya da sebze koymuyoruz. Karacadağ bölgesinde yetişen kuzuların etinin lezzetine güveniyoruz. Bunun için de Adana değil, tüm Türkiye’ye ‘Hodri meydan’ diyoruz. Kebabının çok lezzetli olduğunu iddia eden varsa biz jürilerin önünde yarışmaya hazırız. Kebabın diyarı Şanlıurfa’dır, o kadar iddialıyız. Şanlıurfa’ya gelip kebap yiyenlerin hepsi de aynı görüşü bizimle paylaşıyor” şeklinde konuştu
‘Kentimize ait 5 kebap çeşidimizin tescilini almış bulunmaktayız.’
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Halil Peltek, Şanlıurfa’nın 12 bin yıllık geçmişe sahip bir şehir olduğunu belirterek, “Şanlıurfa, coğrafi işaretlerinde de birinci sırada yer alıyor. Halen kentimize ait 5 kebap çeşidimizin tescilini almış bulunmaktayız. Şu anda Adana kebap kendine has olarak yapılıyor. O kebapta Türkiye’mizin bir değeri olarak kabul ediliyor. Her yörenin kendine göre bir damak zevki bulunmaktadır” dedi.
Şanlıurfa’da yörede haşhaş kebabı olarak bilinen sade kebabın tescil edilen ürünler arasında yer aldığını aktaran Peltek, şöyle konuştu:
“Haşhaş kebabı denilince bu yöremizin özelliğinden olan üveyz koyunlarından, erkek kuzudan ve sağ boşluğundan alınarak, zırh bıçağıyla çekilerek hazırlanan müthiş bir lezzettir. Bunun özelliği içine sadece tuz koymaktır. Bu kebapta başka bir baharat kullanılmaz. Bizim burada yetişen hayvanlarımızın beslendiği alanlar, bu yörenin doğal bitki çeşitlerini Karacadağ ve Tektek dağlarından beslenen koyunlardan yapılan bir kebap türümüzdür.”
İbrahim Halil Peltek, kebapta olduğu kadar tescil sayısı olarak bakıldığında diğer kalemlerde de Türkiye’de lider olduklarını söyledi. Peltek. “Bizim şu an patlıcanlı, soğanlı, haşhaş, ciğer ve kazan kebabıyla bu mutfağımız çok zengindir. Tabi ki bu bölgede yöresel besinlerle hazırlanan bu kebaplar lezzetli olacaktır. Türkiye’nin ve dünyanın her tarafında Urfa kebabı olarak biliniyor. Bizim burada arzu ettiğimiz bu kebaplarla pazar payını artırmaya çalışacağız. Burada bu kebabı yiyen ziyaretçilerimiz daha sonra bizlere dönerek bu lezzeti başla yerlerde bulamadıklarını söylüyorlar” şeklinde konuştu.
‘Adana kebabını kıyaslamak yanlış…’
Adana Kebapçılar ve Lokantacılar Esnaf Odası Başkanı Şefik Aslan ise, Adana kebabının diğer kebap türleriyle kıyaslanmaması gerektiğini belirterek, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Selçuk Karakuş’un açıklamalarının üzücü olduğunu söyledi.
Şefik Aslan, 2005 yılında Adana Ticaret Odası ve kendi kurumlarının öncülüğünde Adana kebabının tescillendiğini ve tüm dünyada saygı duyulan, tüketilen bir yemek olduğunu vurguladı. Şanlıurfalı dostlarından zaman zaman bu tür açıklamalar gelince üzüldüklerini belirten Aslan, “Adana kebabını kıyaslamak en başta bir yanlıştır. Herkesin yemeğine saygımız var ama bu tür tartışmalara Adanalılara alet etmemek gerekir” dedi.
Adanalı kebapçılardan ‘Hangi kente giriş – çıkış fazla oluyor araştırılsın’ önerisi.
Adanalı kebap ustası Yaşar Aydın ise yurt içi ve yurt dışından binlerce insanın kebap yemek için Adana’ya akın ettiğini, bu tür lezzet kıyaslamalarının doğru olmadığını söyledi.
Kebap denilince Türkiye başta olmak üzere dünyada da ilk olarak Adana kebabının akıllara geldiğini dile getiren Yaşar Aydın, bu yemekle diğer kebapları kıyaslamanın tamamen yanlış olduğunu belirtti. Şanlıurfa yemeklerinin çok lezzetli olduğunu ve 5 tescilli ürünleri oldukları için onlar adına mutlu olduklarını kaydeden Aydın, “Doğrudur, onların kendine özgü güzel yemeklerine saygı duyarız ama Adana kebabı bambaşka bir şey. Kıyma kebabı tamamen bu kentindir. Acılı-acısız diye ayrılır. Kuzu etinden olur ve zırhta çekilir. Buraya Kenya’dan, Avusturalya’dan, Lübnan’dan kısacası dünyanın her yerinden insanlar kebap yemek için akın ediyor. Eğer en lezzetli kebap Şanlıurfa’da yenseydi oraya akın ederlerdi. Bu tür sözlerin söylenmemesi gerekir. Bir bakalım insanlar kebap yemek için en çok hangi kente giriş-çıkış yapıyor? Araştırılsın” diye konuştu.