İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, İlim Yayma Vakfı’nın kentin simge yapılarından Süleymaniye Camii’nin siluetini bozan yurt inşaatına ait, “600 yüz yılı aşkın bir tarihe sahip Osmanlı’nın en sembolik, en kadim imajı Süleymaniye’dir. Bu silueti hepimiz kentin bireyleri olarak sahipleniyoruz. Sahiplendiğimiz bu hissin siyaseti yok. Her basamağını vatandaşımızla paylaşarak, çok hoş bir sonucu İstanbul halkına burada sunmak istiyoruz” dedi.
İBB ve Fatih Belediyesi’nin ilgili bürokratları, kentin simge yapısı Süleymaniye Camii’nin siluetini bozan İlim Yayma Vakfı’na ilişkin inşaat gündemiyle bugün bir ortaya geldi. Heyetlere, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu ve Fatih Belediye Liderı Ergün Turan başkanlık etti. Toplantıda, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tarihi Süleymaniye bölgesinin yenilenmesiyle ilgili istişarede bulunuldu. Topkapı Kütüphanesi’nde bir ortaya gelen heyetlerin görüşmesi yaklaşık iki saat sürdü. İmamoğlu ve Turan, toplantının akabinde Süleymaniye’de inceleme yaptı. Her iki lider, toplantıyla ilgili değerlendirmelerini tarihi Süleymaniye sokaklarında yaptı.
Süleymaniye’nin kentin ve ülkenin ortak pahası olduğunu vurgulayan Ekrem İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Süleymaniye’yi gerçek manada tarihi kimliğine azamî oranda kavuşturabilme ve ortak çabayı gösterebilme konusunda ‘maksimum kararlılık’ kararını aldık. Yani hem biz hem Fatih Belediyesi, en üst düzeyde çalışmayı ortaya koyacağız. Alışılmış biz, Süleymaniye’nin bu koca gündemini tek bir binaya sıkıştırmayı asla istemiyoruz. Zira sıkıntı Süleymaniye’nin genelidir. Yalnızca Süleymaniye de değil aslında. Yani tarihi yarımadaya bakışımız da böyledir.
“Hiçbir tereddütümüz kalmamıştır”
Birkaç husus olağan toplum tarafından merak ediliyor. Birincisi; malum İlim Yayma Cemiyeti’ne ilişkin bir binanın üretim süreci ve ondan sonraki konuşulanlarla ilgili final cümlesini kurmak istiyorum, bir daha bu işin münazara edilmemesi konusunda. Bir sefer yaptığımız toplantıda, İlim Yayma Cemiyeti’nin bu binayla ilgili azamî fedakarlığı ve sürecin düzeltilmesi konusunda ortaya koyacağı fedakarlığı yapması konusunda hiçbir tereddüdümüz kalmamıştır. Bu bağlamda bir çalışma yapılması kararını verdik. Bu kararı verirken de temel prensibimiz şu; elbette birincisi, Süleymaniye’nin siluetini bozmaması. Bir diğer konu da bu binanın tarihi kayıtlarda bulunan kimliğine uygun cephe dizaynına kavuşarak tamamlanması konusunda prensip kararı verdik. Hem Büyükşehir Belediyemizin hem de Fatih Belediyemizin teknik arkadaşları bir ortaya gelecekler. Ortak bir çalışmayla birlikte, İlim Yayma Cemiyeti’ni de bu işe katarak bir karar verilecek ve ona nazaran bu yapının inşası devam edecek. Bu konuda bütün teknik arkadaşların huzurunda, iki belediye lideri olarak da bu taahhüdü toplumumuza beraberce vermiş olalım.
“Burada tasalarımız var, tereddütlerimiz var”
İçinde KİPTAŞ’ın olduğu ve bir yabancı firmanın da ihaleyi alan bir konsorsiyum biçiminde yürütüldüğü bir yapılaşma alanıyla ilgili bir çalışma var. Burada tasalarımız var, tereddütlerimiz var. Bir sefer onun da altını çizelim. Telaşlar ve tereddütler konusunda da ortaklaşıyoruz hem Fatih Belediyesi hem Büyükşehir Belediyesi. Bugün itibariyle baktığımız pencere, bu alanda da ortak bir çalışma yürütülmesi hususu var. Lakin buradaki bağlantıyı evvel ilgili kurumlarımız ele alacak, başta KİPTAŞ ve ortağı olan yabancı firma ki bu daha evvelki devirde protokol yapılmış bir süreçti. Buradaki süreci ele alacaklar. Bundan sonra nasıl sürdürülmesi konusundaki art planda yürütülen çalışmaları da dikkate alarak bir süreç başlatacaklar. Buradaki süreçte oluşacak gelişmeleri de biz, vakit içerisinde kamuoyuyla, yeniden bu türlü müşterek paylaşacağız.
İstanbul, binlerce yıllık kadim bir tarihe sahip. Doğal ki bu kentin bir de 600 yüz yılı aşkın bir tarihe sahip Osmanlı kısmı var, çağı var. Bu çağın da tahminen de hani en sembolik, en kadim imajı Süleymaniye’dir. Bu silueti hepimiz hem kentin bireyleri olarak sahipleniyoruz -bütün tarihini sahiplendiğimiz gibi- hem de manevi olarak inancımızla da sahipleniyoruz bu manzarayı. Ve bu manzarada, sahiplendiğimiz bu hissin siyaseti yok. Burada bunun teminatını, bunun bakışını hem Fatih Belediyesi Lideri Ergün Turan Liderimiz hem ben hem bütün burada bulunan arkadaşlar, bütün bürokratlar, bulunmayan beşerler da bu duyguyu paylaşıyor. Bu bağlamda her etabını vatandaşımızla paylaşarak, umut ediyorum çok hoş bir sonucu İstanbul halkına burada sunmak istiyoruz.”
“Gerçekten çok yararlı bir çalışma oldu” diyen Fatih Belediye Lideri Ergün Turan ise şunları söyledi:
“Sayın Başkan’ın da söz ettiği üzere, Süleymaniye hepimizin ortak pahası. Süleymaniye, yalnızca yöneticilerin korkusu değil. İstanbul’u seven herkesin İstanbul’la ilgili beklentileri var. Sonuçta İlim Yayma Vakfı, bir açıklama zati yapmıştı. Hakikaten güzel bir açıklamaydı. Şu anda bizim konuşmalarımızdan farklı bir açıklama değildi. Kat eksiltme de dahil gereğini yapacağını söyledi. Süleymaniye’nin tamamı üzerinde bir çalışma yapılması gerekiyor. 1960’lı, 70’li yıllardan itibaren birçok insanın Süleymaniye’ye her geldiğinde, Sayın Lider üzere, bizim üzere yöneticilik yapan herkesin hayali, Süleymaniye’yi bu yere çevirmek. Adım adım herkes kendi uğraşıyla bir şey yapmaya çaba etti. Ancak inanıyorum ki bugün hem Büyükşehir’de hem bizim tarafımızda yüksek bir deneyim var. İş birliği içerisinde, sahiden siyaset üstünde tutarak -ben de buna inanıyorum, Sayın Başkan’ın belirttiği üzere- Süleymaniye’yi inşallah devrimizde, bizden sonraki kuşaklara daha düzgün yönetilebilecek bir Süleymaniye bırakmak için çalışacağız.
İmamoğlu, Süleymaniye’den, kentin bir öteki sembol yapıtı Yerebatan Sarnıcı’na geçti. Onarım çalışmalarında sona gerçek yaklaşılan tarihi sarnıçta incelemelerde bulunan İmamoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Burada çok hassas bir çalışma yürütüldü. Bilhassa sarnıcın sarsıntıya dayanıklılığı konusunda çok hassas, özel önlemler alındı. Birebir vakitte çok hissedilmeyen kimi tabandaki -ki arkadaşlarımın ifadesi- 6’ncı yüzyıla ilişkin bu kaplamaları görebilir, hissedebilir, hatta yeni platformla ona yakınlaşabilir bir boyutta bir çalışma sonuçlanmak üzere. Umut ediyoruz ki baharda çok hoş bir muştuyu İstanbul’la bu yeni haliyle, çok keyifli haliyle, çok özel anların hissedileceği bir biçimiyle Yerebatan Sarnıcı’nı İstanbulluların beğenisine, hatta bütün dünyanın beğenisine sunacağız. Burasının insanların gezintileriyle, kültürle, sanatla daha da tesirli hale geleceğini şimdiden hissedebiliyorum. İçinde olup da bunu hissetmemek mümkün değil. İnsanın bu türlü hani tüylerini diken diken eden, nasıl kadim bir kentte yaşadığımızı bir defa daha hissettiren çok özel bir yer burası. Bütün tarihi dokuya duyduğumuz hürmetin bir gibisi olarak, Yerebatan Sarnıcı’nı da kusursuza yakın uygun bir onarımla, bundan sonraki işletme kavramında da en hassas davranışlarla, dünyanın keyifle buluşma noktalarından birisi olacağını şimdiden müjdeleyebilirim. İstanbul’umuza iyi olsun. Mayıs ayında buluşmak üzere.” (ANKA)
