Parisa Hafezi
DUBAİ, 6 Ocak (Reuters) – İran, 2015 nükleer anlaşmasındaki taahhütlerden geri adım atarak kendini uranyum zenginleştirme konusunda sınırlamayacağını ancak Birleşmiş Milletler (BM) nükleer denetçisi Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile işbirliği yapmaya devam edeceğini açıkladı.
İran'ın nükleer anlaşmaya yönelik duruşunu değiştirmesi bir süredir bekleniyordu. Ancak bu açıklama, ABD'nin geçen hafta İranlı general Kasım Süleymani'yi hava saldırısıyla Irak'ta öldürmesinin ardından Washington ile husumetin hızla tırmandığı bir döneme denk geldi.
İran devlet televizyonu, İran'ın nükleer çalışmaları konusunda anlaşmada belirtilen sınırlamalara uymayacağını bildirdi.
Anlaşmada İran'ın riayet ettiği sınırlamalar arasında, uranyum zenginleştirme santrifüjlerine, uranyumun zenginleştirilebileceği seviyeye ve stokta tuttuğu zenginleştirilmiş uranyum miktarı veya İran'ın nükleer Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerine yönelik sınırlamalar bulunuyor.
İran devlet televizyonunda yer alana habere göre, bir hükümet yetkilisi “İran nükleer zenginleştirme çalışmalarını hiçbir kısıtlama olmaksızın… ve teknik gereksinimleri doğrultusunda sürdürecek” dedi.
Nükleer anlaşma kapsamında İran kendisine yönelik ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer faaliyetlerini sınırlamayı kabul etmişti.
Ancak İran, ABD'nin 2018 yılında nükleer anlaşmadan çekilmesi ve İran'ın petrol ihracatını engelleyen yaptırımları yeniden devreye almasına karşılık olarak anlaşmadaki sınırlamalara uymamaya başladı.
İran dün yaptığı açıklamada ABD yaptırımlarının kaldırılması halinde Tahran'ın adımlarını hızla tersine çevirebileceğini söyledi.
Anlaşmanın resmi adı olan “Ortak Kapsamlı Eylem Planı” kısaltmasına atıfta bulunan Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, “Bu adım JCPOA (anlaşma) içindedir ve 5 adımın tümü karşılıklı yükümlülüklerin ETKİLİ olarak uygulanmasıyla geri çevrilebilir” dedi.
Adının açıklanmasını istemeyen Avrupalı bir diplomat anlaşmayı “neredeyse ölü” olarak nitelendirdi ancak Avrupa'nın nükleer silahların yayılmasını yavaşlatmak ve “kurtarılabilecekleri kurtarmaya çalışmak” için mümkün olan her şeyi yapacağını söyledi.