Yargıtay, 2 Eylül 2019 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılacak yeni adli yıl açılış törenine katılım için barolara davet yazısı gönderdi. İzmir Barosu adına Başkan Avukat Özkan Yücel tarafından Yargıtay’a gönderilen yanıt yazısında davet geri çevrilerek, “Siyasi kararlarla, mesleki faaliyetlerini gerekçe göstererek yüzlerce mensubunu tutsak ettiğiniz onurlu bir mesleğin temsilcileri olarak, yaptığınız nazik daveti geri çevirmek zorunda olduğumuzu bildiriyoruz… Bizler, insan haklarının korunduğu ve geliştirildiği, hukukun yok sayılmadığı, yargının siyasi iktidarın güdümünden çıktığı günlerde, tam bağımsız bir yargı teşkilatının ev sahipliğinde yapılacak bir törene katılımı, savunduğumuz değerlere daha uygun görüyor ve bu günü umutla bekliyoruz” denildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2014’teki törende Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun konuşmasını ‘siyaset yüklü’ bulmasının ardından adli yıl açılış törenleri yürürlükten kaldırılmıştı. 2016’da yeniden yapılmasına karar verilen törenler için adres olarak Cumhurbaşkanlığı Sarayı belirlenmiş, Erdoğan da konuşmacılar arasına dahil edilmişti. Hukukçulardan büyük tepki gören ve yürütme-yargı ilişkilerini bir kez daha gündeme getiren bu uygulama bu yıl da devam ettirilecek.
Törenin ev sahibi konumundaki Yargıtay başkanlığı her yıl olduğu gibi bu yıl da barolara tören daveti gönderdi. İzmir Barosu adına Başkan Özkan YÜCEL tarafından Yargıtay’a gönderilen ve kamuoyu ile paylaşılan yanıt yazısında ‘nazik davet’e teşekkür edilerek geri çevrildi ve şu ifadelere yer verildi;
Yargıtay Başkanlığı’na
02.09.2019 tarihinde yapılacak olan Adli Yıl açılış töreni için tarafımıza göndermiş olduğunuz davetiyeye teşekkür ederiz.
Bir kişi rahatsız olduğu için, Türkiye Barolar Birliği Başkanının adli yıl açılış törenlerinde konuşma yapmasının önüne geçmek amacıyla yasa değişikliği yapanların salonlarında, avukatları dinleyici olarak törene çağırmanızı ancak naiflik olarak adlandırabiliyoruz.
Anlaşılan o ki; halkından kopuk bir yargı sisteminin mimarlarının, vatandaşın adalete erişimini zorlaştıranların, hiçbir canlıya yaşama imkanı tanımayanların, hakimlik ve savcılık teminatını yok sayanların, hayalleri avukatsız bir yargı olanların salonlarında adli yılı açmak, 2019 yılında da sizlere nasip olacak.
Bu cevabi yazımızla, siyasi kararlarla, mesleki faaliyetlerini gerekçe göstererek yüzlerce mensubunu tutsak ettiğiniz onurlu bir mesleğin temsilcileri olarak, yaptığınız nazik daveti geri çevirmek zorunda olduğumuzu bildiriyoruz.
Bize kalırsa, siz de o salona gitmeyin.
Çünkü yapacağınız konuşmada muhtemelen, yargının bağımsızlığından ve tarafsızlığından bahsedeceksiniz. Hak mücadelesi veren binlerce kişinin cezaevlerinde olduğunu bilmenize rağmen; kişi özgürlüğü ve güvenliğinden, ifade özgürlüğünden, adil yargılanma hakkından, basın hürriyetinden dem vuracaksınız. Kimseden emir ve talimat almadığınızı, hukuktan üstün hiçbir şey tanımadığınızı, üstünlerin hukukunu reddettiğinizi, üstüne basa basa tekrarlayacaksınız. Peki nerede? Yürütmenin başının yaşadığı sarayın salonunda.
Bizler, insan haklarının korunduğu ve geliştirildiği, hukukun yok sayılmadığı, yargının siyasi iktidarın güdümünden çıktığı günlerde, tam bağımsız bir yargı teşkilatının ev sahipliğinde yapılacak bir törene katılımı, savunduğumuz değerlere daha uygun görüyor ve bu günü umutla bekliyoruz.
Biz avukatlar, yargı bağımsızlığı için tarih boyunca mücadele ettik. Yeni adli yılda da bağımsızlığımızdan aldığımız güç ve tarihimizden gelen kararlılıkla bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
Halkın zerre kadar güven duymadığı bir yargı sisteminin parçası olmamak için sizlerin de “kendinizi özgürleştirmenizi” temenni ederiz.