Cumhuriyet’yen Figen Atalay‘ın haberine göre yıllardır aile mahkemelerinde sosyal hizmet uzmanı ve aile danışmanı unvanı ile bilirkişilik yaptığına dikkat çeken Eroğlu şöyle devam etti:
“Ailelerin baskısı, gençlerin bilinçsizliği ve sosyo-ekonomik yoksunluğa rağmen yapılan yanlış evlilikler kısa sürmekte ve boşanmayla sonuçlanmaktadır. Çeşitli sebeplerle (çoğu, ailelerin gereksiz müdahalesi) ayrılan çiftlere, mahkeme bitiminde ‘iyi eş olamadınız ama çocuklarınızın psikolojik, sosyal, sağlıklı gelişimleri için bundan sonra iyi dost olmanız gerekir’ diyerek danışmanlık hizmeti almaları gerektiğini söyledim. Zorunluluk olmadığı için hiçbirinin bu eğitimi aldığına şahit olmadım. Ekonomik olarak güçsüz olan kadın üç kuruşluk nafaka veya çocuklarının eğitimi ve güvenliği için, ayrıldığı eşi ile sağlıksız ortamlarda görüşmeye giderek menfur saldırıların hedefi oluyor.”
Eroğlu, “En çok kadın cinayeti İstanbul, Ankara ve İzmir’de işlendi. Kadınların yüzde 72.8’i konut ve metruk binalarda, yüzde 15’i ise sokak ortasında öldürüldü. Maktüllerin yüzde 46’sının ilkokul mezunu olduğu belirlendi. Kadın cinayetlerinin yarısından fazlası ateşli silahlarla işlendi. Bu silahların yüzde 83’ünün ruhsatsız olduğu belirlendi. Bu rakamı yüzde 31.9 ile kesici ve delici aletler takip etti. Erkek şiddeti sonucu öldürülen her dört kadından biri 26-35 yaş aralığında” dedi.
Eroğlu boşanan çiftlerin en az 3 yıl boyunca sosyal hizmet uzmanından danışmanlık almasını, her ilçede hatta her mahallede sosyal hizmet uzmanı, psikolog, aile danışmanlarının hizmet verdiği aile danışma merkezlerinin kurulmasını önerdi.