Kanal İstanbul projesi uzun yıllardır konuşulmakta ve üzerine de pek çok yorum yapılmakta. İstanbul'a “Çılgın Proje” olarak 2011 yılında Haliç Kongre Merkezi'nde dönemin başbakanı Erdoğan tarafından tanıtılan Kanal İstanbul; Avcılar, Küçükçekmece, Sazlıdere ve Durusu koridorunu kapsamakta.
Bu içeriği 2018 yılında hazırlarken ilerleyen zamanlarda adını daha çok duyacağımızı, daha çok konuşulacağını söylemiştik.
Şimdi gelinen son noktada bilgileri tekrar tazeleyelim.
Kanal İstanbul güzergahı ve geçeceği yerler neresi olacak?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün Kanal İstanbul ile ilgili geniş katılımlı bir basın toplantısı düzenledi.
Kanal İstanbul'a neden ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor?
1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Antlaşması sırasında yıllık 3 bin gemi boğazdan geçmekteydi. Ancak yıllar geçtikçe bu sayı giderek arttı. Gerek boğaz trafiğinin artması gerekse yük gemileri geçiş güzergahları ve planlamaları için alternatif arayışların başlaması projenin tetikleyicisi oldu. Şu anda yıllık 50 bini bulan sayılarda gemi, boğazdan geçiyor. Bu sayının 2050'de 100 bine ulaşması bekleniyor. Günlük balıkçı ve şehir hatları ile 2500 araç boğazı kullanıyor. Süveyş Kanalı'nda yıllık 17 bin gemi geçiyor. Tabiki coğrafyalar nedeniyle karşılaştırmak çok sağlıklı sonuçlar vermeyebilir ancak durum itibarıyla büyük bir fark söz konusu. Bazı hukukçulara göre, bu projenin Montrö Anlaşması'na yönelik de bazı ihlaller doğurabileceği yönünde tartışmalar var.
Kanal İstanbul proje detayları ve geçmişi nedir?
Kanal İstanbul projesi tarih itibarıyla Roma İmparatorluğuna kadar dayanmaktadır. Bunun nedeni İstanbul Boğazına alternatif bir su yolunun yapılma girişimleri ve fikirleridir. 1550 yılında Kanuni Sultan Süleyman Döneminde de gündeme gelmiştir. Yakın bir geçmişte ise Tübitak'ın Bilim ve Teknik Dergisi'nde 1990 yılında “İstanbul Kanalını Düşünüyorum” isimli yazısıyla dönemin Enerji Bakanlığı Müşaviri Yüksel Önem tarafından dillendirilmiştir.
Resmî adıyla Kanal İstanbul, şehrin Avrupa Yakası'nda hayat bulacak. Hazırda Karadeniz ile Akdeniz arasında alternatifsiz bir geçit olan İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğini rahatlatmak adına Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir su yolu olma görevini alacak. Kanalın Marmara Denizi ile birleştiği noktada 2023 yılına kadar kurulması öngörülen iki yeni kentten biri kurulacak.
Kanalın uzunluğu 45 km; genişliği yüzeyde 145-150 m, tabanda ise yaklaşık 125 m olacak. Suyun derinliği 25 m olacak. Bu kanalla birlikte İstanbul Boğazı tanker trafiğine tümüyle kapanarak, İstanbul'da iki yeni yarımada, yeni bir de ada oluşacaktır. Projenin demiryolları ve 3.havalimanı ile de bağlantısı sağlanacak.
Kanal İstanbul'un Proje Maliyeti Nedir?
1500 kişinin istihdam edilmesi planlanan projenin maliyeti 75 milyar TL olarak öngörülüyor. Proje süresinde çıkarılacak olan toprağın da 3. Havalimanı projesinde kullanılması hedeflenmişti, yeni projeler için de kullanılacağı belirtiliyor.
Kanal İstanbul Projesi'nin olduğu alanların emlak değerli fırladı.
Projenin yapılacağı alanlarda kamulaştırılan ve boşaltılacak alanlar da olacak. Bu alanlar arasında en fazla kişinin bulunduğu Şahintepesi, 35 bin kişi ile başta geliyor. Kamulaştırılan alanlar dışındaki proje yakınında kalan yerlere pek çok yapılaşmanın yapılması, çeşitli projelerin yapılması planlanıyor. Yapı sınırlaması getirileceği de konuşulan gündem maddeleri arasında. Bu nedenlerle de emlak değerlerinin bu bölgelerde uçması tabiki beklenen bir durum. 2018'de Arnavutköy emlak değerleri %50 artarken Başakşehir'de ise 2019 yılı için son bir yılda %20'lik bir artış görüldü.
Kanal İstanbul'da son durum nedir? Ne zaman başlayacak?
Şubat 2018 itibarıyla Kanal İstanbul çalışmaları hızla devam etmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan 7 Şubat 2018 Roma ziyaretinde yaptığı iş adamları görüşmesinde konsorsiyum çağrısı ile İtalyanlara bu projeye katılın çağrısında bulunmuştu. Sondaj çalışmaları tamamlanırken projenin ihale süreci başlama aşamasına geldi. Projenin 2023 yılında tamamlanması hedefleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan yakın dönemde ilgili ihalelerin yapılacağını duyurmuştu.
Kamuoyunda şu anda Kanal İstanbul'un maliyeti, dezavantajları ve olası zararlar konuşuluyor.
23 Aralık'ta ÇED raporu kabul edilmiş ve askıya çıkarılmıştı.
“Kanal İstanbul” projesi için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu askıya çıkarıldı.
Bu 10 günlük süre zarfından, “Kanal İstanbul” projesine itirazı olan vatandaşlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na veya bulundukları illerde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine müracaat edebilirler.
10 gün halkın görüş ve önerilerinin alınması için askıya çıkan “Kanal İstanbul” projesi ÇED raporuna ilişkin Bakanlık da yaptığı açıklamada, “Etki Değerlendirme Raporu halkın görüş ve önerilerini almak üzere Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde ve Bakanlıkta on (10) gün görüşe açılır” denildi.
Konu ile ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli açıklama yapmıştı.
Kanal İstanbul'a harcanacak olan 75 milyar TL ile neler yapılabilir?