Gerçeklerin er geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır…
Koronavirüs salgınından beri ülkemizdeki en büyük tartışmalardan biri Sağlık Bakanlığı’nın gerçek sayıları halkla paylaşıp paylaşmadığı.
Türk Tabipler Birliği salgının başından itibaren gerçek sayıların açıklanmadığını ve bu ısrarın neye dayanarak yapıldığını sorguluyordu.
Ülkemizde tırmanan ikinci yükselişten sonra hasta ve vaka sayılarının neye göre belirlendiğini de sordu TTB.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da Mezarlıklar Daire Başkanlığındaki sayıları baz alarak Sağlık Bakanlığı’nın yanlış bilgi verdiğini söyledi.
Gazeteci Fatih Altaylı ise köşesinde vefat sayılarının açıklanandan %40 daha fazla olduğunu şu sözleriyle ifade etmişti.
“Vefat sayılarına inanan hiç yok desem yeridir. Açıkçası ben de vefat sayılarının açıklananın yaklaşık yüzde 40 üzerinde olduğunu zannediyorum. Böyle düşünmemin nedeni ise PCR testlerinin yanılgı oranı. Testlerde yüzde 60 civarında doğruluk var ise, Korona negatif görünen ama aslında Korona tedavisi görenlerin de listeye eklenmesi halinde sayı bu olur”
Her yerden yükselen gerçek sayı baskısının ardından Sağlık Bakanlığı, 24 saatte toplam hasta sayısına 6 bin 17 kişi ekledi.
Ve bu eklenen sayıların ardından Fahrettin Koca, semptomsuz hasta sayısının 28 bin 351 olduğunu da şu sözleriyle açıkladı:
“Hasta sayımız 6 bin 814. Yüzde 80’e yakını hafif geçiren hastalarımız olmakta. Bugün vaka sayısı olarak da 28 bin 351. Toplam vakamız bugün itibarıyla. Hasta sayımız ise ikisini bir arada vermeyi düşünüyoruz, pozitif olan herkes artı hasta sayısı olarak ayrıca bu sütunu devam ettirmeyi düşünüyoruz’
Ancak çoğu kişide bu sayıların hâlâ daha açıklananın çok daha altında olduğu endişesi var çünkü gelen haberler bu soru işaretine sebep oluyor.
Bu da İstanbul’un Bahçelievler ilçesine bağlı Zafer Mahallesi’nin muhtarı Ahmet Reyhan’ın paylaşımı
Şimdi sorulması gereken soru şu: TTB’nin başından beri yaptığı gerçek sayı ısrarı haksız mıydı? Gerçeklerin er geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır!