Karar gazetesi muharriri Akif Beki, muhalefetin parlamenter sisteme dönüş hazırlıklarını ve Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın karşılığını kıymetlendirdi.
“Yarı başkanlık geride kaldı” başlıklı yazısında Beki, “Güya AK Parti, yarı başkanlığa dönmeyi muhalefete teklif etmeye hazırlanıyormuş. Yolunuzun üstündeki kuru fasulyecinin bilmem kaç kilometre geride kaldığını gösteren tabelanın, siz geçtikten sonra karşınıza çıkmasına benziyordu. Akşener’in başbakanlığa adaylık açıklamasıyla muhalefet, çoktan bir sonraki basamağa göz dikmişti. Geri döndürmek için geç kalınmış bir teklif olacaktı. Hem de teklifin kırmızı çizgisi, başbakanlığı geri getirmemekmiş. Tek başlılık yetkilerinden Meclis’e biraz taviz vermek suretiyle sistem revize edilecekmiş, o kadar. Meclis’in kontrol yetkilerini güçlendirme vaadiyle kapısına gidildiğinde muhalefet, bu türlü bir Anayasa değişikliğine istenen dayanağı verirmiş üzere. Muhalefeti yolundan geri çevirmeye yetmeyeceğini görüyor ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu haberi yalanladı.” sözünü kullandı.
Beki şunları kaydetti:
“Ne de olsa iktidarda, 16 yıldan sonra emekliye ayrılan Merkel’den daha eski, usta bir siyasetçi Erdoğan. Zati geç kalan adaletin adalet olmadığını adeta virdizeban etmiş kıdemli bir başkan, geç kalınmış hareketin da hareket olmadığını bilmez mi! Aksini söylese şaşmak gerekirdi. Cumhurbaşkanı, kendisinden bekleneceği üzere bu türlü bir tartışmanın önünü kesti, başlamadan bitirdi. Kararlılığı, sorusundan bile belirli:
Cumhur İttifakındaki ortağı MHP ile birlikte başkanlık sistemini getiren bir iktidar, Türkiye’yi koalisyonlara geri götürecek bir revizyona kalkıp müsaade verir miydi! Erdoğan, parlamenter sisteme dönüş için “Söz konusu değil, bu türlü bir şey asla olamaz” diyerek noktayı koydu. Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı sisteminin muvaffakiyetini kanıtladığına, sağlıklı çalışan bir idare biçimi kurduklarına ve Türkiye’ye aldırdığı aralığın ortada olduğuna inanıyor. Sonuçtan çok mutluyken, haşa sistemin başarısızlığını kabul eder üzere muhalefetin kuyruğuna niçin takılacaklarını soracaktı elbette, sordu. Öbür türlüsü, gelinen noktada muhalefet açısından da gerçekçi değil. Altı, Akşener’ın başbakanlığa adaylık çıkışıyla boşaltılmış bir teklif, meyyit doğacaktı. Tabanı yoktu, muhalefetçe düşük yaptırılmıştı. Cumhurbaşkanı da havanda su dövmekten siyaseti kurtardı böylelikle.”
