İddiaya göre, Konya'da, AKP'li Meram Belediyesi mahkemenin projeyi yürütmeyi durdurma kararına rağmen, kentsel dönüşüm projesine karşı çıkan Ayşe Okultaş'ın evinin elektrik ve suyunu kesti. Belediyenin uzun süren baskısına dayanamayan 4 çocuk annesi Okultaş hamile olmasına ve evde engelli çocuğun bulunmasına rağmen evini boşaltmak zorunda kaldı. Belediye boşaltılan evini mahkeme kararına rağmen yıktı.
Sözcü gazetesinden Müslüm Evci'nin haberine göre, AKP’li Meram Belediyesi’nin Uluırmak Mahallesi’nde başlattığı kentsel dönüşüm projesine imza atmayan evli ve biri engelli 4 çocuk annesi Ayşe Okultaş'ın başına gelmeyen kalmadı.
2015 yılında, dönemin AKP’li Başkanı Fatma Toru zamanında mahallenin kentsel dönüşüm alanı ilan edildiğini aktaran Ayşe Okultaş, “2015 yılında Fatma Toru, mahallemizin riskli alan içerisinde yer aldığını belirterek kentsel dönüşüm başlatacaklarını belirtti. Ben belediyenin kentsel dönüşüm projesinde samimi olduğuna inanmadığım için verese olan 241 metre kare arsası olan üç katlı evimizi vermek istemedim. Belediye kentsel dönüşüm projesine imza atmadığım için beni tehdit edip, baskı yapmaya başladı” dedi.
'Hakkımı mahkemede aradım'
Belediye’nin kendisine yaptığı baskılara boyun eğmediğini ve hakkını mahkemelerde arayamaya başladığını aktaran Ayşe Okultaş yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Belediye bana baskı yapmayı arttırınca hakkımı aramaya karar verdim. Kentsel dönüşüm projesine imza atmadığım için belediye bize ait olan alanı kamulaştırmak istedi. Oysa mahkeme alanın binlik proje olmadığını belirterek kamulaştırma kararını reddetti. Belediye burayı kamulaştıramayınca bu seferde satış kararı çıkarmak istedi, fakat burada da usulsüzlük tespit eden mahkeme satış kararını da reddetti ve projeyi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Sonrasında belediye evimde inceleme yapmadan riskli alan olduğuna karar verdi fakat mahkeme buranın riskli alan olmadığını belirterek belediyenin bu kararını da reddetti.”
'Çocuklarım ve ailemi düşündüğüm için evimizi boşaltmak zorunda kaldım'
Mahkeme sonucunun ardından belediyenin baskısını daha da artırdığını söyleyen Okultaş evini boşaltmak zorunda kaldığını anlattı:
“Belediye, mahkemenin verdiği kararlardan sonra baskısını iyice arttırdı. Evimde engelli çocuğum olmasına ve benim de hamile olmama aldırmaksızın elektrik ve suyumu kestiler. Eşim, evin su ihtiyacını camiden bidonlara doldurduğu suyla gidermeye çalışıyordu. Ardından evimizin duvarına kepçe dayadılar. Kapımızın önünde onlarca zabıta beklettiler. Engelli oğlum ve küçük kızımın korkudan artık psikolojisi bozulmaya başlamıştı. Baskı artık zulme dönüşmüştü. Çocuklarım ve ailemi düşündüğüm için evimizi boşaltmak zorunda kaldım.”
'Hukuki hakkımı aramaktan vazgeçmeyeceğim'
Evini boşaltıktan sonra belediye tarafından yıkıldığını ama belediye tarafından yapılan haksızlığın son bulmadığını öne süren Okultaş, “Aile olarak evi boşalttıktan sonra belediye yıkım kararı olmamasına rağmen evimizi yıktı. Ama verese olan evimizde benim payıma düşen 60 metre kare alanı alanı tel örgüyle ayırdılar. Hatta diğer verese sahiplerini de cezalandırır gibi telin kentsel dönüşüm alanı dışında tuttular. Belediye ne yaparsa yapsın hukuki hakkımı aramaktan vazgeçmeyeceğim” dedi.
'Mücadele komşularımıza da cesaret verdi'
Kendisinin hak arama mücadelesinin komşularına da örnek olduğunu ve onlarında belediyeyi dava açmaya hazırlandığını söyleyen Ayşe Okultaş, “Belediyenin hukuksuzluğuna karşı verdiğim mücadele komşularımıza da cesaret verdi. Çünkü baskı ve tehditle onlarında birçoğu kentsel dönüşüme imza atmak zorunda kaldılar. Şimdi diğer maliklerde haklarını aramak için dava açmaya hazırlanıyor” ifadelerini kullandı.
