Antalya’nın Akseki ilçesi ile Konya’nın Bozkır ilçesi hududunda 1702 rakımda bulunan nilüfer çiçekleri ile ünlü Akseki Tabansız Göl ve Gündoğmuş ilçesine bağlı Söbüçimen Yaylası’ndaki 2350 rakımlı Eğri Göl çarpık yapılaşma tehdidi altında bulunuyor.
Meraları ve varlıklı biyolojik çeşitliliği, flora ve faunası açısından kıymetli bir bölge olan ve arıcılar için de değerli bir üretim alanı olan Söbüçimen’de yaylacıların taş ve ahşaptan yaptığı konutların yerini betonarme yapılar almaya başladı.
Yeniden Antalya’nın Akseki ilçesi ile Konya’nın Bozkır ilçesi sonlarında bulunan 1702 rakımlı Eğri Göl’de de göl görüntülü yazlık konutlar yükselmeye başladı. Her iki yaylada göl görüntülü mesken yapılmak üzere yapılan temel hafriyatları reaksiyonlara neden oluyor. Göl etrafında ise çok sayıda kepçe ile kazılmış temel hafriyatı bulunuyor.
“Kaçak avlanmalar gölün sonunu hazırlıyor”
Toroslar Tabiat Sporları Kulübü (TODOSK) üyesi Erdoğan İster, Antalya’da bulunan yaylaların en hoşlarından birisinin Eğri Göl Yaylası olduğunu söyledi. 2000 metrede bulunan Eğri Göl ve güneyine yaslanan Geyik Dağı’nın Türkiye’nin nadide tabiat mükemmellerinden olduğunu belirten İster, “Geyik Dağı, Silifke Göksu ve Alanya Alara Çayı’nı besleyen dağdır. Ayrıyeten Eğri Göl bir vakitler kerevit ve kırmızı alabalığın çokça bulunduğu bir gölümüz iken kaçak ve yöntemsiz avlanmalar, gölün kirletilmesiyle bugün kerevit kalmamış, alabalıkta çok az görülmektedir” dedi.
‘Milli park ilan edilmesi gerekli’
Eğri Göl ve etrafındaki yaylaların kışın 5 ay boyunca yolu kapalı olduğundan tabiatın nefes aldığını söyleyen İster, “Ancak baharla birlikte asfalt olan yolun açılmasıyla Eğri Göl, Söbüçimen ve Tabansız Göl yaylalarında çok yapılaşma ve buralara elektriğin de gelmesiyle yaylaların doğallığı kaybolmuş, göller kirlenmiş, 2000 metrede beton yığınları görülmeye başlanmıştır” dedi.
Yaylaların milli park ilan edilerek bir an evvel korunmaya alınması gerektiğini belirten İster, “Her geçen yıl, hatta her geçen gün yeni temel hafriyatları yapılmış. Şu anda bile onlarca temel hafriyatları bulunmakta. Beton yapılar epeyce arttı. Güya yayla değil köy haline geldi” diye konuştu.
