İzmir’de onlarca kişinin yaşamını yitirdiği depremin ardından, yıkılan binalardaki kolonların kesik olduğu iddiaları gündeme geldi.
Peki, oturduğumuz binanın kolonunun kesilmiş olduğunu nasıl anlarız? Nasıl bir yol izlemeliyiz?
‘Ev alırken kontrol şart…’
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu:
“Sosyal medyada onlarca kolonu kesilmiş bina fotoğrafı görüyoruz. Boruları saklamak için kolonu kesmişler, bütün taşıyıcı sistemi yok etmişler. Taşıyıcı sistemleri sebep her ne olursa olsun zayıflatmamak gerekiyor. Bu cinayete teşebbüstür. Kolonların doğru malzeme ile doğru işçilikle yapılması gerekiyor. Ev alınmadan mutlaka kontrol edilmesi gerekiyor. Bina güvenliği konusunda çok sıkıntılı bir memleketteyiz. Araba alırken her yerine bakıyoruz ama ev alırken herkes inşaat mühendisi kesiliyor. Ev almadan herkese tavsiyem inşaat mühendislerine, mimarlara sorsunlar, binanın sağlamlığı konusunda emin olup öyle alsınlar.”
‘Kolonlardan şüphelenen herkes belediyeye başvurmalı.’
Yüksek mimar Ceyhan Gönen:
“Taşıyıcı kolonlar adı üzerinde bir binayı ayakta tutan en önemli taşıyıcı unsurlar. Hiçbir türlü kesilmemesi, zarar verilmemesi gerekiyor. Biz mimarlar kablo geçsin diye ufak bir delme bile yapamayız. Dört ayaklı bir masanın ayağı gibi düşünmek lazım. Üç ayak üzerinde masa durur mu? Duruyorsa bile tesadüfen duruyordur. Elbette binanın iskanı verildikten sonra düzenli taşıyıcılar duruyor mu diye kontrol edilmiyor. Çünkü bunu kesmek mantıklı bir şey değil, bindiğin dalı kesmektir, belediyeler de sürekli kolonlar duruyor mu diye kontrol edemez. Örneğin 99 depreminden sonra Marmara bölgesinde zemini sağlam olmayan bölgelerde tüm binalara kontrole gidilmişti. Zemininden emin olunmayan bölgelerdeki binaların beton kalitesine, kullanılan çimento miktarına, çimento ile demir aralığına bakılıyor. Bazı müteahhitler ruhsatı aldıktan sonra bodrum katlarda perde betonları kesip o daireleri satabilmek için pencere açıyor. Bu da binalara ciddi zararlar veriyor. Kendi binasının kolonunun kesilmiş olduğundan şüphelenen herkes hemen belediyeye başvurmalı.”
‘Kolonlar değiştirilemez eleman.’
Mimar Ali Yücesoy:
“Kolonları iskelet sistem olarak adlandırıyoruz. Binanın ana taşıyıcısı kolonlar. Bu iskeletin binanın temelinden çatısına kadar kesintiye uğramadan sağlıklı bir şekilde durması gerekiyor. Adeta bir insanın iskeleti insanı nasıl ayakta tutuyorsa kolonlar da binayı ayakta tutar. Bölücü duvarlar değişebilir, dönüşebilir. Ama kolonlar kirişler, perde duvarlar değiştirilemez elemanlar. Geleneksel yapım tekniğinde iki kolon arasında ortalama 6 metre açıklık bırakabiliyoruz. Bu bazen mağaza dükkân gibi kullanımlarda yetersiz kalıyor. Bu sebeple geleneksel konut yapısı altına yerleştirilen dükkanlar bilinçsizce kolon kesme yöntemine gidip alan sağlamak istiyorlar. Ama 99 depreminden sonra bu iş çok ciddi oranda azaldı. Kolonun ne demek olduğunu neye yaradığını net bir şekilde acı tecrübelerle anlamış olduk. Kolon kesip binanın ayakta durmasını beklemek bir insanın bacaklarını kırıp ayakta durmasını beklemekten farksızdır.”