CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan‘ın Meclis’te kümesi bulunan partilere yeni Anayasa metinlerini hazırlamak ve görüşmek için yaptığı davete, ““Biz, hiçbir vakit iktidarla bir anayasa değişikliği için masaya oturmayacağız. Oturduğunuz andan itibaren otoriter idareye meşruiyet kazandırmış oluyorsunuz. Onların bizimle oturup anayasa değişikliğini görüşebilmeleri için evvel iradelerini kamuoyuna deklare etmeleri lazım.” dedi.
Öte yandan CHP başkanı Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın tartışma yaratan, “Dur bakalım daha başınıza neler gelecek” sözünü, “Çok tehlikeli bir cümle” olarak kıymetlendirdi. “Gerilimden kaçınmak lazım. Karşı taraf tansiyonu tırmandıracaktır. Çok daha sert bir ortamda siyaset yapmayı nasıl sağlayabiliriz, onun arayışına girecektir fakat ben şundan eminim şayet iş belirli kümelerin ellerine silah alıp, muhakkak bireyleri öldürme yoluna gitmezlerse, bir tansiyon olmaz. Siyasi cinayetler… Bu türlü tasalarım var. Erdoğan’ın şahsen kendi tabirleridir. ‘Dur bakalım daha başınıza neler gelecek’ dedi” diyen Kılıçdaroğlu, “Erdoğan iktidardan gitmemek için her yolu deneyecektir. İşin Türkçesi bu. Gitmemek için her yolu deneyecektir. Zira iktidardan gitmenin kendisi için maliyetinin ne kadar ağır olduğunu görüyor” diye konuştu.
CHP başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin düzenlediği “Büyük Nakliye Buluşması” için geldiği Mersin’de bir küme gazetecinin sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, iktidarın “Yeni anayasa yapalım” teklifini, “Erdoğan gerçeklerden koptu, gerçeklerin dışında. Etrafındaki insanlara yasal olan, olmayan talimatı verebiliyor. Onların Erdoğan’a itiraz etme hakları ve yetkileri yok. Erdoğan, ‘var olan sisteme devam edeceğim’ diyor. O vakit şu soruyu sormak lazım: Var olan sistem devam edecekse, niçin rol çalıp yeni bir anayasa yazalım diyorlar? Var olan anayasa askıda, hukuk sistemi askıda. Bunun neresini değiştirecekler doğrusu ben de merak ediyorum” diye kıymetlendirdi.
“Toplumun gündeminde anayasa yok, iktisat var, işsizlik var, açlık var, yoksulluk var”
Kılıçdaroğlu, bu teklifin ardındaki niyete ait de, “Toplumun gündeminde anayasa yok. Onun gündeminde iktisat var, işsizlik var, açlık var, yoksulluk var, geçinememek var, taban fiyat var, açlık hududu var. Toplumun gündeminde görünen acı tablo maalesef bu. Bunun görüşülmesini, tartışılmasını engellemek istiyorlar” tespitini yaptı.
“Hukuk sisteminin darbe hukukundan arınması gerekir”
Kılıçdaroğlu, “Biz, güçlendirilmiş parlamenter sistem derken, yalnızca parlamentonun güçlenmesini değil, milletvekilleri üzerindeki vesayeti de kaldırmak istiyoruz. Hukuk sisteminin darbe hukukundan arınması gerekir diyoruz” dedi ve açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Saygı Beyefendi, bütün kesitlerin bir masaya oturup bir anayasa yazmaya gereksinimleri var lakin bu apansızın olacak şey değil. Bunun için evvel bir parlamenter sisteme geçmemiz lazım. Var olan tansiyonları düşürmemiz lazım. Toplumun her kısmının masanın etrafında oturup niyetini özgürce söyleyebileceği bir atmosferi yaratmamız lazım. Ondan sonra oturur anayasa değişikliği yapılır. Lakin artık toplum bu kadar gerginken, tansiyon içindeyken, evvel bu tansiyonu düşürecek yasal düzenlemeler yapmamız lazım.”
“Hiçbir vakit iktidarla bir anayasa değişikliği için masaya oturmayacağız”
Kılıçdaroğlu, “Anayasa değişikliği için AKP ile bir ortaya gelebilir misiniz” sorusuna da şu karşılığı verdi:
“Biz, hiçbir vakit iktidarla bir anayasa değişikliği için masaya oturmayacağız. Oturduğunuz andan itibaren otoriter idareye meşruiyet kazandırmış oluyorsunuz. Onların bizimle oturup anayasa değişikliğini görüşebilmeleri için evvel iradelerini kamuoyuna deklare etmeleri lazım. ‘Biz bu sistemden rahatsızız. Bu sistem Türkiye’ye büyük ziyanlar verdi, biz bunu gördük, yaşadık ve biz bunu bitirmek istiyoruz. Gelin, dayanak verin, sizin taleplerinizi de dikkate alarak bir anayasa değişikliği yapalım’ derlerse, bunu anlarım. Lakin onlar, ‘Beyler buyurun anayasa değişikliğini görüşelim’ diyorlar. Bu yanlışsız değil. Topluma, bizim niyetlerimize ziyan veririz Biz, Anayasa görüşmelerine katılmayacağız. Öbür siyasi partiler katılır mı onları kendilerine sormak lazım. CHP olarak o masada biz olmayacağız.”
“Biz gelelim öbür tarafı büsbütün susturalım anlayışında değiliz”
CHP başkanı, iktidar değişikliğinden sonra getirecekleri yeni sisteme AKP’nin ‘Evet’ diyeceğini öne sürerek, bu savının münasebetini şöyle açıkladı:
“Çünkü, şu anda onlar siyaset yapamıyorlar. Milletvekilliği listesinde yer alamayız diye kaygılarından ses çıkaramıyorlar. Lakin onlar bu sistemden fevkalade rahatsızlar. Hasebiyle, parlamento tabanında iktidar, muhalefet ne ise bütün partilerin rahatlıkla siyaset yapabilecekleri bir tabanın inşa etmek istiyoruz. Yoksa biz gelelim öbür tarafı büsbütün susturalım anlayışında değiliz.”
“İlkeler konusunda uzlaşırsak, o unsurların yasa unsuruna dönüştürülmesi kolay olur”
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın da, grubunun de artık iktidardan gideceklerini gördüğünü savunarak, bu tespitinin münasebetini şöyle açıkladı:
“Bir soygun nizamının son basamağındayız ancak ne yaparlarsa yapsınlar gidecekler. Kalma bahtları yok. Zira sokaktaki vatandaş sonunda gerçekleri görüyor. ‘Erdoğan gitsin de ne olursa olsun’ demek çok tehlikeli bir davranış olur. Biz ne yapacağımızı kamuoyu ile paylaşmak zorundayız. Bugün Millet İttifakı’nın aktörleri, güçlendirilmiş parlamenter sistemde ne anladıklarını oturup kendi mutfaklarında çalıştı. Ortak çalışmalara son hali verildikten sonra altını imzalayıp özeti kamuoyuna açıklanacaktır. Burada değerli olan, unsurları belirlemek. Unsurlar konusunda uzlaşırsak, o prensiplerin yasa unsuruna dönüştürülmesi kolay olur. Ortak lisan geliştirerek bizim siyasi tarihimiz, demokrasimiz açısından da bana nazaran çok kıymetli bir oluşum.”
“Cumhurbaşkanı adayını belirlerken bir ortaya gelip, oturup konuşmamız lazım”
Kılıçdaroğlu, maksatlarının gerçek manada çağdaş, demokratik sistem getirmek olduğunu, bu sistemde herkesin inancına, kimliğine, hayat usulüne hürmet duyulacağını, kimsenin kimliğinden, inancından yahut ömür üslubundan dolayı ötekileştirilmeyeceğini belirtti. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayıyla ilgili şu bilgiyi verdi:
“Biz, demokrasiyi savunuyorsak cumhurbaşkanı adayını belirlerken bir ortaya gelip, oturup konuşmamız lazım. Artı, seçimden sonra ne yapacağımızı da oturup konuşmamız lazım. Yani biz seçimi kazanıp, ülke idaresinde kelam sahibi olduğumuzda, atacağımız her adımı bugünden planlamamız lazım. Atacağımız her adımı da şimdiden çalışıyoruz. Ülkenin beklemeye tahammülü yok. Bugünden hazırlığımızı yapmak zorundayız. Her parti doğal olarak bu çalışmayı yapmalı. Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin bütün çalışmaları yapabilecek uygun takımları var.”
Erdoğan’ın adaylığı için YSK’dan ‘ret’ çıkmaz
CHP önderi, Erdoğan’ın aday olamayacağına ait tüzel itirazlar olduğunun hatırlatılması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
“YSK’nın Erdoğan’ın adaylığını reddeceğini düşünmüyorum. Tam aksine, ‘Hikmet buyurdunuz, esasen adaysınız, bana sormaya gerek bile yoktur’ diyecektir. Zira tıpkı zarfa konan 4 tane pusuladan 3’ünü legal, 1’ini gayrimeşru gören bir anlayışın, Erdoğan’a karşı çıkacağını hiç sanmıyorum. Erdoğan ister 5 sefer, ister 50 sefer aday olabilir lakin artık o da, takımı de biliyor ki gidecekler.”
“Gerilimi tırmandırarak seçime gitmek isterler”
Ülkemizde tansiyon konusunda büyük kaygılar duyduğunu, AKP Genel Lideri Erdoğan’ın tansiyon doruk noktasına çıkardıktan sonra seçime gitmek istediğini, böylelikle geniş kitlelerin var olan idare etrafında konuşlanmasını sağlayacağını öne süren Kılıçdaroğlu şu ikazda bulundu:
“Biz ise şayet mantıklı davranırsak, bu tansiyondan olabildiğince uzak durmamız lazım. Ben bütün milletvekili arkadaşlarıma, vilayet liderlerine sakin olmalarını, sokağa inmemelerini söylüyorum. Benim gördüğüm kadarıyla ittifakı oluşturan başka partilerin başkanları de istemiyor. Bunu kendi ortamızda da tabir ediyoruz. Tansiyondan kaçınmak lazım. Karşı taraf tansiyonu tırmandıracaktır.
“Eğer iş belirli kümelerin ellerine silah alıp, muhakkak şahısları öldürme yoluna gitmezlerse, bir tansiyon olmaz”
Çok daha sert bir ortamda siyaset yapmayı nasıl sağlayabiliriz, onun arayışına girecektir lakin ben şundan eminim şayet iş aşikâr kümelerin ellerine silah alıp, muhakkak şahısları öldürme yoluna gitmezlerse, bir tansiyon olmaz. Bütün tahriklere karşın bir tansiyon olmaz. Umarım o denli bir tablo da Türkiye’de yaşanmaz. Siyasi cinayetler… Bu türlü telaşlarım var. Erdoğan’ın şahsen kendi sözleridir. ‘Dur bakalım daha başınıza neler gelecek’ dedi.
“Çok tehlikeli bir cümle, açıkça tehdit ediyor, Erdoğan iktidardan gitmemek için her yolu deneyecektir”
Bunu sıradan bir insan söylemiyor. Yani ben söylesem diyecekler muhalefet söyledi. Bir diğer siyasi parti söylese, deriz ki o siyasi parti. Bir sivil toplum örgütü onu da der lakin ülkeyi yöneten ve devletin bütün güçleri elinde olan bir insan bunu söylüyorsa, çok tehlikeli bir cümle. Yani ben önümüzdeki süreçte ‘Durun bakalım, daha ben başınıza neler getireceğim, daha siz işin, yolun başındasınız’ diyor. Açıkça tehdit ediyor. Erdoğan iktidardan gitmemek için her yolu deneyecektir. İşin Türkçesi bu. Gitmemek için her yolu deneyecektir. Zira iktidardan gitmenin kendisi için maliyetinin ne kadar ağır olduğunu görüyor.”
