CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ‘FETÖ’den ihraç edilen eski savcıların yürüttüğü “Amirallere Suikast” soruşturması sırasında 19 Aralık 2009 tarihinde hayatına son veren Deniz Yarbay Ali Tatar’ın İstanbul’da yaşayan eşi Nilüfer Tatar’ı meskeninde ziyaret etti. ‘Balyoz ve Ergenekon kumpas davaları sırasında insanların acılar çektiğini’ tabir eden Kılıçdaroğlu, “Devletimizin, askerimizle evvel bir helalleşmesi lazım. Yapılan yanılgıları bir biçimiyle telafi etmesi lazım. Bu acıları çektirenleri, devletin takımlarına kimler yerleştirdi?” diye sordu. Kılıçdaroğlu, “Milletime kelam veriyorum. Bu acıları çektirenlerin burunlardan fitil fitil getireceğiz” dedi.
Ziyaretin akabinde gazetecilere açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Balyoz Kumpası’nda kaybettiğimiz Ali Tatar’ın sevgili eşini ziyaret ettim. Bir haksızlık var. Aile acıları hala yaşıyor. Ergenekon, Balyoz kumpaslarıyla çok sayıda askerimiz gözaltına alındı, büyük acılar yaşandı. Aileleri büyük acılar yaşadılar” dedi.
“Devletimizin, askerimizle evvel bir helalleşmesi lazım”
Kılıçdaroğlu, Ergenekon ve Balyoz davaları nedeniyle insanların yaşadıkları acıların sürdüğünü dikkat çekerken, “Devletimizin, askerimizle evvel bir helalleşmesi lazım. Yapılan yanlışları bir biçimiyle telafi etmesi lazım. Bu acıları çektirenleri, devletin takımlarına kimler yerleştirdi? Bunun da bilinmesi lazım. Devletin takımlarına yerleştirenler sanki bugün bir vicdan azabı çekiyorlar mı? Bunu da oturup kendi vicdanlarında sorgulamaları lazım. Daha da kıymetlisi bunlar hala ortamızda geziyorlar” dedi.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Buradan bütün milletime kelam veriyorum. Bu acıların tamamını telafi edeceğiz. Bedellerini de bu acıları çektirenlerden alacağız. Ve yeniden milletime kelam veriyorum. Bu acıları çektirenlerin burunlardan fitil fitil getireceğiz. Kâfi artık diyoruz. Bu ülke bu kadar acılara niçin katlansın? Ülkeyi yönetenler acı üretmemeli. Ülkeyi yönetenler bu ülkeye sevgiyi, müsamahayı getirmeli. Şayet biz bunu yapabilirsek, ki yapacağız, yapmakta kararlıyız, Bir biçimiyle bu sıkıntıları çözeceğiz. Askerimizle de oturup helalleşeceğiz.” (ANKA)
