Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, kültürle etrafın birbirine bağlı olduğunu belirtip, “Okyanusları, denizleri, deniz kaynaklarını korumak, biyolojik çeşitlilik kaybını engellemek ve iklim değişikliği üzere başlıkların tartısı altında eziliyoruz. Hepimiz deneyim ediyoruz ki gidişat pek düzgün değil” dedi.
İzmir’in, Rusya’nın Kazan ve Meksika’nın Merida kentlerini geride bırakarak konut sahipliği yapmaya hak kazandığı Dünya Belediyeler Birliği (UCLG) Kültür Doruğu başladı. 9- 11 Eylül tarihleri ortasındaki 3 günlük dorukta, 65 ülkeden kültür üreticileri buluşacak. Kültürpark 4’üncü Hol’de düzenlenen doruğun açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, Konya Büyükşehir Belediye Lideri ve UCLG Eş-Başkanı Uğur İbrahim Altay, milletvekilleri, siyasi partilerin vilayet liderleri, belediye liderleri, sivil toplum kuruluşlarının ve odaların liderleri katıldı. Öte yandan doruğa İsveç, Hindistan, İspanya, Fransa, Portekiz, Çin, ABD, Meksika, İngiltere, Ürdün, Filipinler, Güney Kore, Kolombiya, Endonezya, Filistin Ulusal İdaresi, Lüksemburg, Almanya, Fransa, Arjantin ve KKTC üzere ülkelerin ulusal ve mahallî yöneticileri, akademisyenleri ve bilim insanları katıldı.
“Bilmek ve aksiyona geçmek çok farklıdır”
İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunu kutlayarak kelamlarına başlayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Zirvenin hedeflenen emellere hizmet verecek sonuçlar vermesini bekliyoruz. İnsanlığı geleceğini şekillendirecek bir bahis olan sürdürülebilir kalkınmanın ve kültür olgusunun bu bağlamdaki bedel ve kıymetinin daha düzgün anlaşılabileceğine yürekten inanıyorum. Bilmek ve aksiyona geçmek çok farklıdır. Birleşmiş Milletler’e bağlı olan Ekonomik ve Toplumsal Konsey’in 2012’de gerçekleştirdiği çalışmanın metninde, ‘Kültürün, sürdürülebilir kalkınmayı yönlendirici ve destekleyici olarak iki yoldan desteklendiği dikkate alınmalıdır’ deniyor. Kültürün toplum genelinde toplumsal, ekonomik ve çevresel tesirlerle birlikte kalkınma için önemli bir itici güç olabileceği vurgulanıyor. Sürdürülebilir kültürel turizm, altyapı gelişmekte olan ülkelerde gelir yaratma stratejik bir araç olarak hizmet verebilir. Kültürün sürdürülebilir kalkınma noktasındaki değeri büyük. Sürdürülebilir gelişimi destekleyen kültür insan hakları temelli yaklaşımda kültürel çeşitliliğe saygıyı sağlayabilir, kültürler ortası diyalogu kolaylaştırabilir” dedi.
“Kültür bir milletin tüm varlığını kapsar “
Kültürün değerine değinen Bakan Ersoy kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Gidişat pek âlâ değil”
Kültürle etrafın birbirine bağlı olduğuna dikkat çeken Bakan Ersoy, etraf açısından gidişatın düzgün olmadığını söyledi. Bakan Ersoy, “Biz Türkiye Turizm Stratejisi 2023 Aksiyon Planı’nda Türkiye’nin doğal, kültürel ve coğrafik bedellerinden müdafaa kollama istikrarı içinde faydalanması gerektiğine yönelik hedef ve kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Etraf problemlerinin özel dalların katkılarıyla çözülmesini hedefledik. Çevreyi kültürden bağımsız düşünemezsiniz. Okyanusları, denizleri, deniz kaynaklarını korumak, biyolojik çeşitlilik kaybını engellemek ve iklim değişikliği üzere başlıkların tartısı altında eziliyoruz. Gerçek bireylerin hareketlerini hukuksal bireyler fakat bir yere kadar denetim edebilir ve ziyanı telafi edebilir. Hepimiz deneyim ediyoruz ki gidişat pek düzgün değil. Bu gidişat bilakis çevirmek insanı değiştirmekle mümkün olabiliyor. Çevreyi korumak bir şuurdur. Toplumsal şuur kültürleme kavramı ile tabir edilen bireyi yetiştirme ve eğitme, kişilik gelişime taraf verme sayesinde kazandırılır. Siz bireyi toplumsal kültüre kazandırırsanız, kültür o pahası gelecek jenerasyonlara öğretmeye devam eder. Çevreyi korumak, bireyi yetiştirme, eğitme sayesinde kazandırılır” dedi.
“Demokrasi bu topraklardan çıkmıştır”
Tarihi bir tepenin başladığını lisana getiren İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer ise “İzmir’de kolektif akıl ortaya konacak. İzmir’e baktığımızda Batı Anadolu’da yer almakta ve 4.5 milyon kişi yaşamaktadır. Dünyanın birinci kentleri burada kurulmuştur. Tarım, tiyatro, mimari ve müzik Anadolu’da ortaya konulmuştur. Bu kültür bir tohum üzere ilerlemiştir ve kabuğunu aşmıştır. Akdeniz’e yayılmıştır. Demokrasi bu topraklardan çıkmıştır. Mavi kıtadaki kültür hudutlarını aşmıştır ve insanlığın pahasını tanımlamıştır bu nedenle doruğun özel bir manası vardır. Bu toplantıda kültürün tohumlarını İzmir’de atalım, bütün dünyaya yayalım istiyorum. Bunu yapmazsak kapitalizm kültürün yerini tutamaz. Bugün yaşadığımız problemler üzere problemleri yaşarız; iklim meseleleri yaşarız. Kültürden yeni bir kavram olarak bahsetmeliyiz. Tabiatımızla ahenk, geçmişimizle ve birbirimizle ahenk, değişime ahenk çok değerli. İzmir deklarasyonu, yani zirvemizin çıktısı tıpkı vakitte evrenimizi şekillendirecektir” diye konuştu.
“Kültürle birlikte bir ortaya gelmemiz gerekiyor”
Kültürün geçmiş ve gelecek ortasında köprü olmasını hedeflediklerini belirten UCLG Genel Sekreteri Emilia Saiz, “Kültür bizim için son derece kıymetli. Kültür geleceğimizi kuruyor. Kültürü tüm siyasetlerimize entegre ediyoruz, zorluklara karşı tahlillerimizi bu türlü ortaya koyuyoruz. Kültürle birlikte bir ortaya gelmemiz gerekiyor. Sürdürülebilir kalkınma maksatlarını takip etmemiz gerekiyor” dedi.
“Kültür, hayatı yaşanabilir kılan şeylerden biridir”
9 Eylül kutlamalarının kendisini çok etkilediğini söz eden Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, “Bu sabah dışarıda kutlamalar vardı, hayatımda gördüğüm en büyük bayrak taşındı. İzmir halkının kurtuluş gününü kutluyorum” dedi. Mahallî hükümetin değerine değinen Louisa Vinton, “Gelişim alanında çalışıyorum. Belediye liderleriyle çalışmış biri olarak alınan kararın kıymetinin farkındayız. Toplumla birlikte karar alınmalı. Öte yandan Türkiye Belediyeler Birliği’nin de çalışmalarının farkındayız. Birlikte çalışıyoruz. Sürdürülebilir kalkınma gayesi var ve kimseyi geride bırakmıyoruz. Kültür her şeyde var olmalıdır kimseyi geride bırakmadan ilerlemek son derece kıymetli. Kültür gereğince takdir edilmiyor. Kültür ihmal edilen bir şeydi fakat sürdürülebilir kalkınmayla kültür birbirine yakınlaştı. Kültür hayatı yaşanabilir kılan şeylerden biridir” tabirlerini kullandı.
“Kültürün birleştirici gücünü ön planda tutuyoruz “
İzmir’in kurtuluşunun yıl dönümünde İzmir’de olmaktan duyduğu memnuniyeti lisana getiren İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, “Günümüzde dünyanın nüfusundan yarısından fazlasının kentlerde yaşadığını hepimiz biliyoruz. Kentlerimizi çağın gereklerine uygun planlama vakti geldi. Endüstrileşme değil, yaratıcı bölümlerin değeri ortaya çıkıyor. İki yıl evvel söz ettiğimiz sıfatlar vardı. ‘Adil, yeşil ve yaratıcı olması İstanbul’un amacı olacak’ demiştik. İstanbul’un en fazla beslendiğimiz karakteri tarihî birikim ve kültürel çeşitliliği oldu. Kent mirasına sahip çıkarken, yeni kültür alanları oluşturmaya devam ediyoruz. İstanbul’u sevmemiz ve bu şuuru yaratabilmemiz güçlü bir mahallî siyaset yaratarak oluşturulabilir. Kültürün birleştirici ve uygunlaştırıcı gücünü ön planda tutuyoruz” dedi.
a