İstanbul’un su muhtaçlığını karşılamak için bel bağladığı üç ana barajın doluluk düzeyleri, yaşanan kuraklık sebebiyle önemli manada azaldı. Kazandere Barajı’nın yüzeyi, suyun çekilmesiyle birlikte yeşil otlarla kaplanarak adeta tabiatın bir modülü haline geldi.
İstanbul’un su tedarikini sağlayan toplamda 10 barajın doluluk oranlarına bakıldığında ise durum pek iç açıcı değil. Bu barajların toplam doluluk oranı yüzde 43.81 düzeylerine kadar geriledi.
İşte detaylar ⬇
Trakya’dan İstanbul’un su muhtaçlığı karşılayan Kırklareli’nin Vize ilçesi sonlarındaki Kazandere, Pabuçdere ve Istancalar’da doluluk oranı yüzde 5’lere düştü.
İstanbul Su ve Kanalizasyon Yönetimi’nin (İSKİ) internet sitesindeki datalara nazaran, Kazandere’nin doluluk oranı yüzde 5.14, Pabuçdere’nin yüzde 3.91, Istrancalar’ın ise yüzde 33.28 ölçüldü.
Pubuçdere ve Kazandere barajlarının büyük bir kısmı kururken, Kazandere’nin kuruyan kısımlarında otlar çıktı, barajın yüzeyi yeşil renge büründü. Barajın kuruyan ve otlarla kaplanın kısmında ise besicilerin hayvanlarını otlattığı görüldü.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, barajdaki su düzeylerinin düşmesinin temel sebebinin ne olduğunun artık bilindiğini belirterek şunları söyledi:
‘İklim değişikliği, global ısınma, yağışların azalması, mevsimlerin kayması, bunlar daima bu bölgeyi etkileyen küresel ölçekte de kendini hissettiren iklim değişikliğinin sonuçları oluyor. Bu iklim değişikliği ile yaşamaya ve adaptasyon geliştirmeye mecburuz. Bölgede büyük baraj var, bunlar İstanbul’u da besleyen 10 tane barajdan 2 tanesi. Kazandere ve Pabuçdere barajlarının son 10 sene gördüğü en düşük düzey. İstanbul’un 10 tane barajın toplamına baktığımız vakit da hiç yüzde 60’ların 65’lerin altına düşmemiş yalnızca 2014 yılında bir önemli dramatik bir düşüş var. Ondan sonraki 10 yıl boyunca yüzde 44’te, 49 oranına hiç düşmemiş bugüne kadar. Münasebetiyle bu artık bize şunu gösteriyor. Bu bölgede bilhassa Akdeniz iklim jenerasyonunda yer alan Türkiyemizde bu bölgede yağışlarda bir azalma su temininde bir zorlaşma meydana gelmiş durumda.’
Su kullanımıyla ilgili olarak artık iklim değişikliğine kesinlikle adapte olunmasının değerli olduğunu belirten Tecer kelamlarına şu halde devam etti:
‘İklim değişikliğinin temel sebepleri ve sonuçlarından bir tanesi bu biz artık yaşantılarımızı günlük hayattaki su kullanma biçimimizi iklim değişikliğini adapte bir biçimde sürdürmeliyiz. Bu dönüşümü gerçekleştirmeliyiz, şahsî olarak yapacaklarımız var. Toplumsal olarak yapacaklarımız var. Ülke olarak, siyaset geliştiriciler olarak yapılacaklar var. Bu hususun sevk ve yönetiminde bulunan kurumların yapacağı şeyler var. Şahsî olarak biz günlük yaşantımızda kullandığımız suyu tasarruflu bir su tüketim biçimine dönüştürmek zorundayız. Günlük aktivitelerimizi düşündüğümüz vakit su tüketimimizin asgarî düzey çekmeliyiz. Sonra endüstrinin kullandığı, tarımın kullandığı sularda da daha teknolojik daha suyu verimli kullanan bir üretim biçimine dönüşmek zorundayız. Bu bölgede de tekrar kurumların ve devletlerin yapması gereken ülke düzeyinde politik olarak yapması gerekenler var. Su idaresi çok önemli bir sorundur. Bütün ülkeler için bu böyledir, Ülkemiz için, Türkiye için ve bu bölge için de kıymetli inanılmaz aciliyeti olan bir bahistir. Bu günden tez yok planlı bir halde bu bölgedeki suyun idaresi, suyun tüketimi konusunda iklim değişikliğini adaptasyon sağlayabilecek bir yaşamsal döngüye kavuşmamız ve onu başlatmamız gerekiyor.’
İstanbul’un su gereksinimini karşılayan 10 barajın toplam doluluk oranı yüzde 43.81 oldu. 2 Temmuz 2023 prestijiyle barajların doluluk oranları şöyle:
Ömerli 75.26
Darlık 59.55
Elmalı 36.07
Terkos 34.98
Alibey 24.45
Büyükçekmece 27.07
Sazlıdere 28.45
Istrancalar 33.28
Kazandere 5.14
Pabuçdere 3.91
⬇