Türkiye’deki 129’u devlet 73’ü vakıf olmak üzere 202 üniversiteye online kayıt işlemleri önceki gün bitti. 2019-2020 akademik yılında üniversitelere adım atacak 504 bin 271 gençle birlikte, yükseköğretimde öğrenci sayısı 8 milyon 261 bin 457 kişi oldu. Üniversite kenti olan İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde ciddi barınma sorunu ortaya çıktı. Kredi Yurtlar Kurumu (KYK)’nın yurt geneli barınma kapasitesi son yıllardaki ciddi artışla birlikte 601 bin kişiye çıktı. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın hedefi, yatak kapasitesini yıl sonuna kadar 670 bine çıkarmak. Ancak bu da sorunu çözmek için yetmiyor.
Sözcü’den Sultan Uçar‘ın haberine göre üniversiteyi kazanan çocuklarının barınma sorununu aşmak için aileler, çaresiz özel yurt, rezidans, apart otel gibi, ‘Özel Yüksek Öğretim Yurdu’ tabelalı ancak yasal olarak denetim dışında olan kaçak oluşumların kapısını çalıyor.
Kazandıkları üniversitenin bulunduğu kentte KYK yurdu bulanlar şanslı; Barınma ücretleri 250 lira ile 500 lira arasında değişiyor. Akraba, aile evi gibi farklı seçeneği olmayan barınma sorunu olan 2.3 milyon üniversitelinin ise ne yapacağını bilememesi, özel sektör için ciddi bir pazar oluşturdu. Öğrenci barınma pazarından pay almak isteyen resmi izinli özel kız-öğrenci yurtları, cemaat-tarikatlara bağlı vakıf yurtları, üniversitelere bağlı özel yurtlar arasında kıyasıya rekabet başladı.
10 aylık barınma 75 bin lira
Bu rekabet devam ederken bu kez de İstanbul’dan Şanlıurfa’ya; 5 yıldızlı, rezidans-apart-otel gibi yurt hizmeti veren kaçak yapılar ortaya çıktı. Denetim dışı olan, deprem dayanıklılık ve yangın raporları dahi bulmayan bu yurtlara kayıtları aralıksız sürerken, ücretler 10 aylık 10 bin liradan 75 bin liraya kadar çıkıyor. Türk Hamamı, yüzme havuzu, sineması olan hatta öğrencilere, ‘Fatura ödemeye bile zahmet etme’ diyen de var. ‘Biz Atatürkçüyüz, cemaatlerle ilişkimiz yok’ diyen de, mescidimiz daima açık diyen de…
Bakanlık: Mühürleriz
Yasal yurt 4 bin 332
Bakanlık, yasa dışı öğrenci kaydı yapanların tamamının mühürleneceğini taraflara bildirdi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’e bağlı hizmet veren denetime tabi olan 4 bin 332 yurt var. Bu yurtlar Bakanlıklar arası yapılan protokolle; 2020 yılı Haziran ayında Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlanacak.
Rezidans yurtlarda her ne kadar resmi denetim dışında olsalar da hepsinde güvenlik sorunu da yaşanmıyor. İstanbul’da özellikle güvenlik, lüks donanım, sauna, oyun odaları, Türk Hamamı, havuz, özel sinema gibi konforla kız-erkek karma konaklama imkanı veren üst gelir grubunun barınabileceği lüks yurtlar kapasitelerinin yüzde 75’ini doldurdu.
“Kaçak yurtlar mühürlenince öğrenciler ortada kalıyor”
Tüm Yurt ve Barınma Hizmetleri İşverenleri Sendikası Genel Başkanı Umut Gezici; “Türkiye’de halen yükseköğretim öğrencilerine hizmet veren 4 bin 332 kayıtlı yasal özel yurt var. Kaçak yurt sayısı ise 5 bini geçti. İstanbul’da resmi onaylı özel yurt sayısı 510 iken öğrenci velilerine kendilerini yurt gibi tanıtıp kayıt alan senet imzalatan otel, rezidans, apart vb kaçak yapı sayısı ise 800’ü geçti. Özellikler de apart evler çok riskli. Uyuşturucu, fuhuş riski içeriyor. Bize de ihbarlar geliyor, emniyete-milli eğitime anında bildiriyoruz. Kaçak bu yurtlar, şikayet edince hemen mühürleniyor. Öğrencilere senetlerini bile vermeden kapının önüne koyuyorlar. Son 1 yılda yapılan şikayetler sonucu kolluk kuvvetlerince yurt gibi öğrenci kaydeden ne yaptığı belirsiz 50 işletme mühürlendi. Türkiye genelinde 5 bin kaçak yurt var ve bunlar hala çok ciddi risk içeriyor. Sorun tek başına maddi kayıp da değil, öğrenci tam vize-final döneminde ortada kalıyor. İstanbul’da Çapa Tıp Fakültesi’nin tam karşısındaki özel bir kaçak yurt tam 3 defa kapatıldı. Tıp fakültesinde okuyan 70 kız öğrenci ortada kaldı. Aileler, senet imzalatıldığı için çocukları konaklamasa da senetleri icraya düşmesin diye bu paraları ödemek zorunda kaldı. Edirne’den Ağrı’ya çocukları tıp fakültesi kazındı diye sevinen aileler iki kez ücret ödedi. Bu yurt halen mühürlüdür. Üniversite etrafında 10 yurt daha mühürlendi. Aileler; havuz-sinema, boğaz manzarası vb şeylere aldanmasın. Resmi ruhsatı var mı? Onu sorsun ve mutlaka depreme dayanıklılık belgelerine baksın” ifadelerini kullandı
Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı/MyDome Akademik Rezidans Kurucu Başkanı Nurullah Dal da şunları söyledi:
“Yurt konusunda 2 önemli sorun var. Kesinlikle otel-rezidans gibi yapılar öğrenci yurdu olmamalıdır. Hiçbir kayıtları, kontrolleri denetleyenleri yok. Giren-çıkan belli olmadığı gibi tüm denetimlerin de dışında kalıyorlar. Odada konaklayan diğer kişi ya da kişiler 2-3 günde bir değişebiliyor. Öğrenci olma şartı da yok. 20 yaşında üniversiteli bir genç ile 60 yaşında biri aynı odada konaklayabilir. Korkup, bize gelip sığınan bir kız öğrenci, kendi yatağını kiralamış ama diğer yataklarda yatıp kalkanlar sürekli değişiyor. Ailesi değil, akrabası değil. Veli, MEB’den ruhsatı var mı diye sorsun. Yoksa bilsinler ki burada kimse kontrol edilemez. Kaçak yurtlar öğrenciler için korkunç bir tehlikedir ve hayatları cehenneme dönüşebilir. Aileler, fıtnes, Türk Hamamı, orman içinde havuzlu, sinema salonlu, 5 yıldızlı vb konsept pazarlamalara değil kurumun devlet kontrolünde olup olmadığını sorsun. Devlet, öğrenci başına 250 lira teşvik verirse, o zaman veli yasal izinli özel yurtlara yönelecek. Çünkü kaçak yurtlar bu teşvik için başvuramayacak. Sorun kendiliğinden çözülecek”
Rezidans yurtlardan örnekler:
*İstanbul-Sarıyer’de orman içerisinde villalardan oluşan daha önce birkaç kez kaçak olduğu için kapatılan lüks yüzme havuzlu, sauna ve fıtnes gibi alanları da bulunan kaçak yurt halen tek kişilik odada bin 300 lira, 2 kişilik odada 1100 lira ve 3 kişilik odada 950 liraya öğrenci kaydı alıyor.
İstanbul Ortaköy’de apart olarak hizmet veren bir öğrenci rezidansı tek kişilik odada ayda 7 bin 500 TL ve 10 aylık 75 bin liralık ücretiyle dikkati çekiyor. Yurt yönetimi tek kişilik odaların 3 hafta önce dolduğunu, 2-3 kişilik odaların ücretlerinin ise 10 aylık 30 ile 55 bin lira arasında değiştiğini bildirdi. Öğrencilere, hayatını kolaylaştırma, 7-24 her sorununun çözümünde ailesi gibi yanında olma sözü veren rezidans, sinema-havuz-lüks odalar gibi konforuyla dikkat çekerken öğrencilere; “Faturaları nasıl ödeyeceksin?” vb ayrıntıları düşünmemelerini tüm sorunlarını çözeceklerini bildiriyor.
Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi yakınlarında 5 yıldızlı otelden dönüştürülen ve halen yükseköğrenim yurdu ve öğrenci kaydı için izin almadığı öğrenilen lüks otel ise sınavı kazanma belgesiyle şahsen başvuru dışında oda fiyatlarını sır gibi saklıyor.