Son günlerin anahtar sözü: Artırım. Maaş artırımlarıyla başlayan minimum, memur diye giden gündemde, veren al, alan el istikrarı kıymetli olduğundan, sıra hesabı ödemeye geldi. Bu da vergilerde artışlarla karşımıza çıkıyor. Bakalım bütçede, ‘Aldım, verdim, ben seni yendim’ tertibi ne durumdaymış?
Enflasyonda yükseliş yavaşlarken, reelde alım gücünün erimesi durmuyor. Maaşlara gelen artırımlar bir yandan nefes aldırmaya yönelik olurken, oksijeni azaltan yeni artırımlar nefes almaya imkan vermiyor.
Bütçede 2021 yılında uygulanmaya başlayan iktisat modeliyle görülen problemler ekonomistlerin lisana getirmesine karşın, Mayıs 2023 seçimlerine dek önemsenmedi. Fakat bu hesabın bir yerde ödenmesi gerekiyordu. Seçimlerin sonuna bırakıldı.
Memurlara yapılan seyyanen maaş artırımının bütçeye tesirinin 180 milyar TL masraf olması beklenirken,
Taşınmaz satışına getirilen istisnaların kapsamında ek vergilerden toplam 138 milyar 530 milyon TL gelir bekleniyor.
EYT’den emekli olanların alt hudut maaş 7 bin 500 TL olmadan maliyeti 255 milyar TL sarfiyat öngörüyordu.
MTV’nin iki katına çıkarılmasının bütçeye tesiri 42 milyar TL gelir sağlaması bekleniyor.
Kurumlar Vergisi’nin yükseltilmesinin bütçeye getirisinin 300 milyar TL olması bekleniyor.
Geçen yıl 128 milyar TL, yılın birinci devrinde de 65 milyar gelir sağlanan bu yılın toplamında da 184 milyarlık gelir olması beklenen KDV’deki artışların tesirinin de harçlarla birlikte 100 milyar TL olması bekleniyor.
Bu gelirleri ve masrafları İktisat Masası yayınında Dr. Nedim Türkmen anlattı.