Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden cuma gecesi yayınlanan 3718 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile ayrılması, hukuki açıdan tartışma yarattı.
Peki bu iptal hukuka ne kadar uygun?
Hukuki tartışmaya neden olan ise İstanbul Sözleşmesi’nin 24 Kasım 2011’de kabul edilerek yasalaşması.
BBC Türkçe’nin haberine göre, bazı hukukçular bu nedenle bir karar ile yürürlükten kaldırılamayacağı görüşünde.
Hukukçulara göre 9 numaralı kararnamedeki düzenleme TBMM’de kabul edilmemiş sözleşme veya antlaşmaları kapsıyor ve bu nedenle de ancak TBMM’de yapılacak yeni bir düzenlemeyle yürürlükten kaldırılabilir.
Prof. Sözüer ve Av. Kazan: İstanbul Sözleşmesi yürürlükte
Turgut Kazan İstanbul Sözleşmesi’nin bir yasayla onaylanarak yürürlüğe girdiğine dikkat çekerek, “Böyle bir sözleşmeden Cumhurbaşkanlığı kararıyla çıkılamaz. Dolayısıyla Meclis tarafından bu yolda yeni bir yasa yapılana kadar İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir” görüşünü dile getirdi.
Bir düzenlemenin kabul edildiği yöntemle değiştirilebileceğinin temel bir hukuk kuralı olduğunu beliren Kazan, şöyle konuştu:
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer ise TBMM’de onaylanan uluslararası sözleşmelerle ilgili Anayasa’nın 90. maddesine işaret etti. Sözüer, Twitter hesabından, “İstanbul Sözleşmesi Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca yasayla onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Böyle bir sözleşmeden Cumhurbaşkanı kararnamesiyle çıkılamaz. Dolayısıyla, TBMM yeni yasa yapmadıkça İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir” ifadelerine yer verdi.
Anayasa’ya aykırı
Anayasa Profesörü Kemal Gözler ise anayasa.gen.tr sitesinde yayınladığı bir makale ile başka bir noktaya dikkat çekti.
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye dair Cumhurbaşkanlığı kararının, dayanağını 9 numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinden aldığını hatırlatan Gözler, söz konusunu kararnamenin Anayasa’ya aykırı olduğunu yazdı:
‘Temel haklara ilişkin düzenlemeler kararname ile yapılamaz’
İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararı üzerine Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türk Grubu’nun CHP ve İYİ Partili üyeleri, Türk delegasyonu başkanı AKP’li Ahmet Yıldız’ı istifaya çağırdı.
Ortak açıklama yapan CHP ve İYİ Partili üyeler şu görüşe yer verdiler:
“Anayasa, kişi hakları ve temel haklara ilişkin düzenlemelerin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle yapılamayacağını kayıt altına almaktadır. Ama hepsinin ötesinde Sözleşmenin öngördüğü hakları ve tedbirleri yurttaşlarımız Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin vatandaşlarından daha az hak etmiyorlar.
“Sayın Yıldız,
“Avrupa Konseyi kapsamında katıldığınız toplantılarda Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasının yanlış olacağını ve Türkiye’nin Sözleşmede kalacağını birçok defa belirttiniz. Bizler de sizi bu görüşleriniz nedeniyle takdir ettik. Bugün gelinen aşamada Delegasyon Başkanlığı görevinden ayrılmanızın uygun olacağını düşünüyoruz. Aksi halde hem Delegasyon üyelerini hem de yabancı muhataplarımızı yanıltmış bir politikacı konumunda bulunacaksınız.”
Tartışmalar hakkında Twitter’dan bir paylaşımda bulunan Abdülhamit Gül ise “Uluslararası sözleşmelerin onayı ve yürürlüğe konulması usulü hukukumuzda açıktır. TBMM katılmayı onaylar, yürütme de bunu bir kararla yürürlüğe koyar. Yürürlüğün aynı şekilde durdurulması ve feshi, yürütmenin yetkisindedir” dedi.
Cumhurbaşkanı kararı iptal edilebilir mi?
İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini düzenleyen cumhurbaşkanlığı kararının yargısal denetimi Danıştay’a ait. Anayasa Mahkemesi ise kararların değil, kararnamelerin denetimini gerçekleştiriyor.
Danıştay Yasası’nın 24. maddesi, “Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak Cumhurbaşkanlığı kararlarına, Cumhurbaşkanınca çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri dışındaki düzenleyici işlemlerden doğan idari davaları karara bağlayacağı” hükmünü içeriyor.
Bu durumda kararın iptali için Danıştay’a başvuruda bulunmak gerekiyor.