Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Yeni Şafak gazetesinde kaleme aldığı “Gittik, yerinde öğrendik. Karadeniz’in altında açıklanandan çok daha fazla doğalgaz var. Yeni müjdelere hazırlıklı olun” başlıklı yazısında şunları yazdı:
“Çarşamba günü, Karadeniz’in kıyıdan 170 kilometre açığında görev yürüten Fatih Sondaj Gemisi’ne ulaşmak için meşakkatli bir yolculuk yaptık.
Gazeteciler Zafer Şahin, Ahmet Görmez ve Mustafa Kemal Öztürk, Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in yine gazeteci kökenli basın müşaviri Hüseyin Erdoğan ile birlikte 12 saatlik kısmı bir gemi içinde geçen bir yolculuk oldu bu.
Yolculuk zor ama menzil, heyecan vericiydi.
TRT Haber yayınında Bakan Dönmez’e sorularımızı yöneltecektik ve bu yayın Karadeniz’in neredeyse ortasında görev pozisyonunda olan Fatih Sondaj Gemisi’nden yapılacaktı.
O 12 saatlik yolculuğun ardından Fatih’e, kemerlerle bağlanmış halde bir vinçle çıkarıldığımız andan itibaren, bizi ağırlamak üzere bekleyen personelin etrafımızda pervane olduğunu fark ettik.
Karadeniz’in ortasında, yaptıkları işe kendilerini adamış, çoğu genç ve orta yaşta sayılabilecek insanlar.
Herkes nasıl bir misyona sahip olduklarının farkında ve konuştukça hemen kendini fark ettiren bir özgüvenle hareket ediyorlar.
İçlerinden bazıları, uzun yıllar başka açık denizlerde bu işlerde görev yürütmüşler.
Bakan Dönmez’in ifadesiyle dünyanın her yerinde kendi işlerini çok rahatlıkla yürütebilecek olan bu insanlar, edindikleri tecrübeyi, Türkiye’nin geleceği için kullanmak üzere buraya gelmişler.
SİSMİK ARAŞTIRMALARDA GELİŞTİRİLEN YENİ YÖNTEM, “KARADENİZ’İN ALTININ DOĞALGAZ HAZİNESİ” OLDUĞUNA İŞARET EDİYOR
Fatih Sondaj Gemisi’nden sizlere verebileceğim en güzel yeni haber şu:
Sondaj öncesi, rezerv potansiyelini belirlemek için tarama yapma anlamına gelen sismik araştırmalarda yeni bir algoritma geliştirilmiş.
İki boyutlu görüntülemeden üç boyutlu olana geçilmiş.
Tam anlamayanlar için tıp diliyle örnek vereyim.
Vücuttaki hastalıkları görüntüleme anlamında en genel görüntü, ‘röntgen’ üzerinden alınıyor.
Bu yöntem bazı durumlarda yeterli olmuyor tabii.
Daha detaylı görüntüleme ihtiyacı olunca ‘tomografi’, ‘MR’ devreye giriyor.
Sismik araştırmalarda TPAO uzmanlarının geliştirdiği yeni algoritma dediğimiz şeyi buna benzetebiliriz.
Röntgenden, tomografiye geçiş.
Bu yeni durum ne sağlıyor?
Daha önce sismik taramaların verdiği sonuçlarla ilgili tahmin oranı yüzde 20 iken, şimdi bu oran yüzde 80’lere kadar yükselmiş.
Peki, bu bilgi ne anlam ifade ediyor?
Hemen söyleyelim, şöyle bir anlam ifade ediyor:
Türkiye Petrolleri tarafından çalışması bitirilmiş olan sismik taramalara bu yeni algoritma üzerinden bakıldığında, Karadeniz’in altındaki doğalgaz potansiyeliyle ilgili çok daha güçlü, kestirmesi kolay tahminler yapılabiliyor.
Bir başka deyişle, yürütülen çalışmalar ve elde edilen tecrübeler doğrultusunda, Karadeniz’in altı, düne göre çok daha iyi okunup değerlendirilebiliyor artık.
Elde edilen bütün veriler ise, Karadeniz’in altının yüksek oranda ‘doğalgaz hazinesiyle’ dolu olduğuna işaret ediyor.
Tabii, yeni keşifleri açıklayabilmek için, sadece bu sismik verilere bağlı kalmak yetmiyor, yeni sondajları beklemek gerekiyor.
Bu yılsonuna doğru yahut yeni yılın başlarında keşif amaçlı yeni bir sondaj çalışması yapılacak.
Bakan Dönmez, bu bağlamda, ihtiyatlı ama umutlu bir dil kullanıyor, şunları söylüyor:
“Keşifler devam ediyor ve ümitliyiz. Buradaki miktarın önümüzdeki yıllarda yapacağımız çalışmalarla artacağını da öngörüyoruz ama bugünden rakam söylemek istemiyoruz. Hep somut gitmek istiyoruz. Bunun iki veya üç katı niçin olmasın diyoruz. Ekibimiz de buna inanmış vaziyette çünkü yeni bir modelle burada çalışıyoruz. Bu sahayı hakikaten artık öğrenmiş olduk bir yerde.”
Fatih Sondaj Gemisi’nde geçirdiğimiz heyecanlı saatlerin ardından, bizi Karadeniz kıyılarına yeniden ve daha hızlı bir şekilde getirecek olan Sahil Güvenlik’e ait bota binip yola koyulduk.
Yolculuk sırasında dikkatimi çeken bir şey daha oldu.
İlk defa bindiğimiz bot, yer yer stabilize bir yolda altını vuran bir arabanın çıkardığı sese benzeyen bir sesle, bazen de sert bir türbülansa giren uçağın sarsıntısına benzeyen bir sarsıntı ile ilerlerken Bakan Dönmez, yetkililerden sık sık o anki derinlikle ilgili bilgiler istedi.
Karayı görüp, denizin ortasında kalmayacağımızdan emin olduktan sonra, bunun nedenini kendisine sordum.
Doğalgazı karaya taşıyacak olan boruların döşeneceği derinliği öğrenmek için bu soruları sorduğunu söyledi.
Kıyıya vardığımızda, gelecek yıl haziran ayında döşenmeye başlayacağını öğrendiğimiz o boru hattının şekli-şemaili de gözümüzde canlanmış oldu.”