Gaziantep’te Kovid-19’a yakalandıktan sonra kaldırıldığı hastanenin ağır bakım ünitesindeki patlamadan yaralı kurtulan 78 yaşındaki Halil Karakuş, Kahramanmaraş merkezli sarsıntıda yıkılan meskenden de yakınlarıyla birlikte sağ kurtuldu.
İslahiye’de yaşayan Karakuş ve eşi, yaklaşık 2,5 yıl evvel Kovid-19’a yakalandıktan sonra durumları kötüleşince hastaneye yatırıldı.
Eşini Kovid-19 nedeniyle kaybeden Karakuş, Gaziantep’teki bir özel hastanenin ağır bakımında tedavi görmeye devam etti. Karakuş, hastanenin ağır bakımında 19 Aralık 2020’de meydana gelen ve 11 kişinin ömrünü yitirdiği patlamada yaralandı.
Başka bir hastaneye sevk edilen Karakuş, yaklaşık 70 gün süren tedavisinin akabinde sıhhatine kavuştu.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen birinci zelzeleye konutunda yakalanan Karakuş, yıkılan binanın ikinci katındaki konutlarından yakınlarıyla atlayarak bir defa daha yaşama tutundu.
Hafif yaralanan Karakuş, tedavisinin akabinde çocukları ve torunlarıyla Kalyon Konteyner Kent’te kalmaya başladı.
Halil Karakuş, 2020 yılında Kovid-19 tedavisi gördüğü hastanede evvel yangın çıktığını söyledi.
Yoğun bakımda bağrışma seslerine uyandığını anlatan Karakuş, ‘Yoğun duman vardı, sonra tüpün biri patladı. Daima dua ediyordum. Şuurum daima yerindeydi. Dışarı çıkınca bayılmışım. Sonra beni öteki bir hastaneye götürmüşler. Gözümü açtım ki başımda bir hemşire bekliyor. Gözümü açtığımı görünce o da şükretti.’ dedi.
Kovid-19 salgınının akabinde patlamadan da sağ kurtulduğu için daima Allah’a şükrettiğini belirten Karakuş, zelzele günü oruca niyet etmek için uyandığını lisana getirdi.
Orucu niyet ettikten sonra mescide namaza gitmeyi planladığını kaydeden Karakuş, ‘Her sabah namazında mescide giderim. Kalkar kalmaz yer sallanmaya başlayınca dua etmeye başladım. Sallantıda oruç için niyet ettim. Merdivene gidecektik, gitmedik. Sonradan gördük ki merdiven çökmüş. Allah bizi orada da kurtardı. Torunlarla 18 bireyiz. Küçük oğlum iki yatağı aşağı attı. Sonra büyük oğlan aşağı atlayıp onları düzenledi. Hepimiz oraya atladık. Küçük bebeği de top üzere oğlumun kucağına attık.’ dedi.
Karakuş, gelini ve kendisinin yatağa yetişemedikleri için yaralandıklarını tabir etti.
Yaşadıkları badirelere karşın şükürden hiç vazgeçmediğini belirten Karakuş, ‘4 daire 5 dükkanımız vardı, yıkıldı. Şükür burnumuz kanamadı. Allah bizi korudu. Ayağımız kırılabilirdi, başımız bir yere çarpıp beyin kanaması geçirebilirdik, şükür hiçbirimize önemli bir şey olmadı. Allah’ım inşallah bize ramazanı da nasip eder. Bu yaşa kadar orucumu yemedim, 7 yaşından beri namazımı aksatmadım hamdolsun, Allah’ıma çok şükür.’ diye konuştu.
