Muğla’nın Marmaris ilçesindeki orman yangınında ömrünü yitiren Şahin Akdemir’in (26) kardeşi Baykal Akdemir (21), Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından kendilerine verilen kelamların yerine getirilmediğini öne sürdü.
Akdemir, “Bize verilen kelamlar tutulmadı. Ne babamın ne annemin ne de benim, hiçbirimizin kelamı tutulmadı. Annemi, babamı kandırıyorlar. Arıyorlar, soruyorlar lakin ses soluk yok. Babam hala daha boş, işsiz; ben işsizim” dedi.
Şahin Akdemir, 29 Temmuz’da, Marmaris’teki orman yangınını denetim altına almaya çalışan takımlara su taşıdıktan sonra bölgeden ayrılmaya çalışırken motosikletiyle kaza yapmıştı. Akdemir, alevlerin ortasında kalarak hayatını kaybetmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Temmuz’da, Bekir Pakdemirli ile birlikte Şahin’in ailesine taziye ziyaretinde bulunmuştu.
”Bize verilen kelamlar tutulmadı”
Muğla’daki orman yangınında ömrünü yitiren Şahin Akdemir’in kardeşi Baykal Akdemir, Erdoğan’ın kendisine iş, anne ve babasına ise emeklilik kelamı verdiğini söyledi. Baykal Akdemir, Erdoğan’ın bakanlara husus ile ilgili talimat verdiğini, lakin verilen bu kelamların tutulmadığını öne sürdü. Akdemir şöyle konuştu:
“Bize verilen kelamlar tutulmadı. Ne babamın ne annemin ne de benim, hiçbirimizin kelamı tutulmadı. Marmaris’te Cumhurbaşkanı’mız ile yüz yüze görüştük. Lakin bakanların verdiği kelam tutulmadı. Cumhurbaşkanı’mız bakanlara talimat verdiği halde bakanlardan bir yanıt yok. Annem babam, ‘emekli olacak’ dediler, olmadı. Beni bir işe alacak oldular, olmadı. Benim KPSS puanım var, yeterlilik evraklarım var. Ancak hiçbir icraat yok.
İki kere Köyceğiz Orman İşletme Müdürlüğü’ne gittim, Müdür Adem Bey’in yanına. Adem Beyefendi, beni cep telefonumdan arıyor. ‘Baykal senin işin hazır, gel’ diyor, ‘şu tarihte işe başlayacaksın’ diyor. Köyceğiz’e varıyorum, adam bana, ‘İşe alınamıyorsun, İŞKUR üzerinden müracaat yapman lazım’ falan diyor. ‘O vakit beni niçin çağırdın’ diyorum, ses çıkaramıyor adamlar. İki kere gittim. Birincisinde birebir bu formda anlattığım üzere. İkincisinde gittim, tekrar birebir formda Köyceğiz Orman İşletme Müdürü Adem Beyefendi aradı. Köydeki evimle kent ortası bir saat. Araç bulma eza, aracımız yok. Babam bunu kaç kez lisana getirdi esasen. Beni çağırdılar, tekrar tıpkı halde vardım. Konuştuk. ‘İŞKUR üzerinden seni alacağız, 3-4 ay çalışacaksın, maaşını biz yaptırmayacağız, köydeki kooperatif yatıracak, sigortan da yatmayacak’ dediler. Ben de ‘sigortasız nasıl çalışayım? Sigortasız çalıştıramazsınız’ dedim. Bu halde insanların hakkı yeniyor, bir benim değil.”
“Annemi ve babamı kandırıyorlar”
”Dün akşam bir arkadaş, ‘Ben kaç yıldır puanlarla uğraşıyorum, polislik ormancılık, uğraş kardeşim vazgeçme’’ diyor, ben yalnızca kendim için değil ailem için sesimi çıkarıyorum. Annem, babam emekli olmadı, hala daha konutunda yaşıyorlar. Şu an tek gelirimiz, babamla birlikte orman işinde çalışıyoruz, ağaç kısmı yapıyoruz. Şubatta ben askere gideceğim. Bana şehitlik evrakı dahil çıkarmadılar. Annemi, babamı kandırıyorlar. Arıyorlar, soruyorlar fakat ses soluk yok. Babam hala daha boş, işsiz; ben işsizim.
Cumhurbaşkanı’mız, bana, ‘Ne olmak istiyorsun’ dedi. Ben ‘Polis ya da asker olmak istiyorum’ dedim. Lakin Orman Bakanı’mız oradan bana, ‘Seni ben orman muhafızı memuru olarak alayım, ormana çalış. İstifa edersin, polis ya da asker olmak istiyorsan onların yerine başvurursun, olabilirsin’ dedi. ‘Tamam bakanım, siz nasıl isterseniz’ dedim. ‘Tamam’ dedi. Yüz yüze konuştuk, bir iki defa yüz yüze geldik. Lakin hiçbir sefer kelamını tutan da yok, bir şey yapan da yok. Yani sesimi duysunlar ki anlasınlar bizi. Biz ne olduk, kaldık. Bu adam niye öldü? Niye orada başına bu türlü bir şey geldi?” (ANKA)