CHP’nin 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce, katıldığı bir televizyon programında “Yenildim, yenilgiyi kabul edemedim, kapatın artık” dedi.
Habertürk’te gündeme dair soruları yanıtlayan İnce’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
- Didem Arslan Yılmaz: Çok tartışılan bir dönemde kayyumlar meselesinde Mardin’de Ahmet Türk’e gittiniz. Destek verdiniz. Neden ihtiyaç duydunuz?
Muharrem İnce: Seçilmiş bir belediye başkanını ziyaret ettim. AK Parti ile çizgim neyse HDP’yle çizgim o. Açılım sürecinde sayın Erdoğan, sayın Ahmet Türk’le görüşmüştü. Ve o gün ‘Başbakan sıfatımla değil AK Parti sıfatımla görüşüyorum’ demişti. Sayın Bülent Arınç’ın dün Ahmet Türk’ün terörle ilişkisi olamayacağını söylemişti. Ahmet Türk’ün terör yanlısı konuşmalarına tanıklık etmedim. Bu kişiler savcılığa gitmişler, halk tabiriyle konuşayım temiz kağıdı, sabıka kaydı almışlar. Sonra YSK demiş ki, ‘sizin aday olmanızda sakınca yok’. Millet de yüzde 51’in üzerinde ‘gel şehrülemin ol’ demişler. Siz diyorsunuz ki, ‘teröre yardım ettiği gerekçesiyle görevden alıyorum’. Eğer böyleyse mahkeme kararının olması lazım. İdare, yürütme, istihbarata dayalı görevden alma yapamaz. Savcı bir sürecis başlatmış olabilir. TBMM’de uzun süre bulunmuş birisi olarak konuşuyorum. Herhangi bir konu yargıya intikal etmişse o konu hakkında soru önergesi verilemez, meclis araştırması istenilemez. Yargı süreci beklenir. Belediye yönetimine el çektiriyorsunuz. Melih Gökçek’i de el çektirdiniz. Hangi gerekçeyle öğrenemedik. Ne yapıyorsunuz, belediye meclisi biraraya geliyor, bir seçim yapıyorlar. Ahmet Türk’e gelince ‘olmaz ben valiyi atarım’. Sayın Erdoğan belediye başkanı iken belediyeden uzaklaştırıldı. O gün RP, ANAP, SHP’li meclis üyeleri vardı. Sayın Erdoğan’ın yerine gelen Ali Müfit Gürtuna’ya sadece RP’liler değil SHP ve ANAP’lılar oy verdi. Seçilmiş bir belediye başkanı el çektirildi, hak RP’nindir. RP’nin önerdiği isme biz de oy vereceğiz dediler.
“Oy kaybeder miyim diye bir kaygım olmadı”
İnce: Fransız devriminde yahudiler için hiçbir şey, Salamon için her şey diyordu. Bir topluluğun hakkı olmaz, bireylerin hakkı olur. CHP’li belediye başkanı görevden alınırsa savunayım, ama HDP’li olursa Kürt olursa onu savunmayayım?
- Nagehan Alçı: Neden Ahmet Türk?
İnce: Ahmet Türk yakından tanıdığım isim olduğu için gittim
- Alçı: Kayyum meselesiyle ilgili Diyarbakır’daydım. Hem görevden alınan Selçuk Mızraklı ile hem vali ile görüştüm. Sizin pozisyonunuzla ilgili CHP içinde kendini ulusalcı olarak tanımlayan çevreler içinde birtakım rahatsızlıklar olduğu söyleniyor. Ne kayyum ne HDP diye bir manşet atmıştı Deniz Zeyrek’in de yazdığı gazete. Yılmaz Özdil, 2020 yılında yumruk yediğinde ‘birçok insanın yüreğine su serpmişti’ diye bir yazı yazmıştı.
Deniz Zeyrek: Ben o gazetede kayyumu savunanları sert bir şekilde yazı yazdım.
Alçı: HDP’ye verilen destekle ilgili rahatsızlıklar var mı?
İnce: Bu yaptığım hareketten kazanır mıyım, kaybeder miyim diye bakarsanız halk kaybeder. Fransız siyasetçileri bilim ve akılla tanıştılar ondan sonra Fransa ayağa kalktı. Acaba buradan oy kaybeder miyim diye kaygım olmadı. Ben partiye aykırı bir iş yapmıyorum. İnandığım bir şeyi yapıyorum. Ben bu kayyumları doğru bulmuyorum. Geçmişte dokunulmazlıkların kaldırılmasını doğru bulmadım. CHP yönetimi ‘evet’ verdi ben ‘hayır’ verdim. Ben ilkeli davranılmasından yanayım.’
“Bugün olsa Erdoğan’ı cezaevinde ziyaret ederdim”
- Zeyrek: Siz Selahattin Demirtaş’ı da ziyaret etmiştiniz?
İnce: Ettim. Bütün adayları ziyaret ettim. Hapisteydi. Yalova milletvekili sayın Şükrü Önder, 70 yaşın üzerinde adamcağız, kalp hastası. Bir tane AKP’li ziyarete gitmedi. Ben İlker Başbuğ’u, Mustafa Balbay’ı da ziyaret ettim.
- Sevilay Yılman: Erdoğan’ı ziyaret ettiniz mi?
İnce: Zor koşullar yoktu. Kebap partisiyle 4 ayı geçirdi. O zaman etkili değildim. Bugün olsa ziyaret ederim. O günlerde ziyaret edecek konumda değilim.
- Yılman: O gün ne düşünüyordunuz?
İnce: Erdoğan’ın görevden uzaklaştırmasını da doğru bulmuyordum. İster AK Parti milletvekilinin haksız hukuksuz yere 28 kişiyi bir odaya doldurarak, o sıcakta kalp hastasının bulunmasını doğru bulmuyorum. HDP’li oldukları için ‘teröre destek veriyor’ diyor. Size bir soru. PYD terör örgütü mü Türkiye Cumhuriyeti’nin gözünde. ABD, PYD’ye silah veriyor mu? Evet. Ama ‘dostum Trump’ diyor.
“Yerel seçimde 85 miting yaptım”
- Gökhan Hacır: Epeydir ekranlarda yoktunuz. Ne oldu da sessizliğini bozuyor Muharrem İnce? Mardin gezisi için de aynı şey akıllara geldi. İl başkanınız sayın Canan Kaftancıoğlu, geçtiğimiz günlerde 9 yıl 8 ay hapse mahkum oldu. Onun karar duruşması vardı. Oraya niye gitmediniz de Mardin’e gittiniz.
İnce: Bazılarına yetişemiyoruz. Sözcü’nün bir duruşmasına katılabildim.
- Yılman: Bazılarına yetişememek mi, yoksa geçmişten gelen bir kırgınlık mı?
İnce: Asla, böyle düşünülürse üzülürüm. Daha yeni görüştüm kendisiyle, 9 Eylül günü görüştük. Cumhurbaşkanlığı kampanyasında sayın Kaftancıoğlu bizim il başkanımızdı. Aynı minibüsün içinde 20 miting yaptık.
- Yılman: Yeterli desteği gördünüz mü?
İnce: Bu başka konu. Bence 1 yıldır nerede olduğumu medyaya niye sormuyorsunuz?
- Yılman: Sayın İnce’yi yayına ben davet ettim. Hatta bana ‘bu yayını neden yapıyorsunuz, siyasi mühendislik mi yapıyorsunuz’ diye soranlar oldu. Doğrusu üzüldüm.
İnce: Ben yerel seçimde 30 vilayete gittim 85 miting yaptık. Kaz Dağları’na gittim. Protokole oturmadım, Fazıl Say’ın önünde oturup toz toprak içinde konseri dinledim haber olmadık.
- Alçı: Ekrem İmamoğlu siyasi rakibiniz mi?
İnce: Arkadaşım benim, siyasi akrabam benim.
- Hacır: CHP kurultay sürecine hazırlanıyor. Doğu ve Güneydoğu delegasyonu var. Mardin’de o delegeye gül atmak, mesaj vermek mi istedi diye soranlar var.
İnce: 40 sene sonra yüzde 30’u geçtik, umudu tazeledik. Yenildim, yenilgiyi kabullenemedim, o geceyi iyi yönetemedim, özür dilerim, kapatın artık. İktidarı seçimle değiştirebileceğimize insanları inandırdık. İkinci tura kalacağımıza inanıyordum. CHP genel başkanlığının bilgisayarları çökmüşse hesabı niye ben veriyorum, CHP yönetimi verecek.