Gazeteci- muharrir Murat Uzman, “Ankara’daki on batılı büyükelçinin topluca Osman Kavala’nın tahliyesini istemesiyle başlayan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da onları istenmeyen kişi (persona non grata) sayıp hudut dışı edilmesini istemesiyle tırmanan kriz atılan geri adımlarla bitti. Bütün olan biten içinde en çok kaybeden maalesef Osman Kavala oldu” değerlendirmesini yaptı.
Uzman yazısında, “Evet, Erdoğan kelamından dönmüş oldu. Sonuçta Türkiye’nin siyasi ve ekonomik olarak kaybedecekleri fazlaydı. Ancak birinci geri adımı atan -kusura bakmayın, tekrar oluyor ama- imzacı büyükelçilerdi. ABD, Almanya, Fransa üzere batılı ülkelerin façası bozuldu, o da bir gerçek. İmza atmayan batılı ülkeler ise artık kıs kıs gülüyordur. Siyaset bu türlü bir şey.” niyetini lisana getirdi.
Ehil şu sözleri kullandı:
“Ama bütün olan biten içinde en çok kaybeden maalesef Osman Kavakla oldu. Eşi Ayşe Buğra’nın “Dışişleri engellemeli” daveti yapması nitekim son derece haklı ve bir o kadar hüzün vericiydi.
Kavala’nın uydurma münasebetlerle hâlâ mahpusta tutulması büyük haksızlık. Gerçek dürüst bir yargılamayla özgür kalması hem kendisi hem Türkiye hem de Türkiye’deki demokrasi uğraşı bakımından kar olacaktır. Siyaset de yargı da ağır bir yükten kurtulacak, bir haksızlık son bulacaktır.
Bu son olay dahi Türkiye’deki demokrasi ve adalet uğraşının dışarıdan birilerinin kendi siyasi emellerine uygun dayanaklarıyla kontaklı görenlerin önemli kusur içinde olduklarını göstermeye kâfi.”
TIKLAYIN | Erdoğan’ın “10 büyükelçi” açıklaması dünya basınında: “Türk standartlarına nazaran bile delice”
TIKLAYIN | AA: ABD ve başka büyükelçiliklerin açıklamaları Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından olumlu karşılandı
ABD Dışişleri: Osman Kavala’yla ilgili açıklama Viyana Mukavelesi’nin 41. hususuyla tutarlıdır