Gazeteci-yazar Murat Yetkin, bugün Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Vladimir Putin arasında yapılacak üçlü zirve öncesinde son haftalarda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Yetkin, “Sanki ABD’den Rusya’ya, İran’a dek bütün muhataplar, Türkiye kendisi açısından varoluşsal sorun saydığı PKK’yı dert etmese, Suriye meselesinin çözüleceğini ima eder oldular” yorumunda bulundu.
“Rusya, Fırat’ın Doğusunda PKK’nın Suriye kolu PYD üzerinden kurulan ABD kontrolünü, Cenevre’de, belki Kürt federasyonu dahil bir pazarlık unsuru olacağını kabul etmiş gibi” değerlendirmesinde bulunan Yetkin, bu durumun Ankara’nın güvenli bölge konusunda elini zayıflattığını belirtti.
Yetkin’in yazısının ilgili bölümü şöyle:
Ankara’daki kritik toplantı…
Astana Zirvesi, Türkiye’nin İdlib’te Rusya ile ciddi sorun yaşadığı bir dönemde yapılıyor. Ankara, Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un toplantı öncesinde yaptığı “Suriye’de savaş bitti sadece Fırat’ın Doğusu ve İdlib’te gerginlik var” açıklamasından rahatsız oldu. Bu açıklama, adeta Suriye’de sadece Türkiye için sorun olan gerilim kaldı demek şeklinde yorumlanıyor. Bir başka deyişle, Türkiye’nin PKK ile sorunu aradan çıksa Rusya, Suriye’de savaşın bittiğini ilan edecek neredeyse.
İran’ın durumu ayrı. Ankara, İran Devrim Muhafızları ve Şii militan grupların Esad rejimine verdiği destekten rahatsız, ama yapabileceği fazla bir şey yok; hatta Astana ortağı. Trump, İran siyasetini Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un AB destekli planıyla yumuşatma işareti veriyor. Beştepe’deki kritik görüşme öncesi bir de Yemen’deki İran yanlısı militanların Suudi Arabistan’daki petrol rafinerilerine saldırısı söz konusu oldu. Ruhani, ev sahibi Erdoğan’ın gündemi yerine kendi gündemini dayatıyor.
Sanki ABD’den Rusya’ya, İran’a dek bütün muhataplar, Türkiye kendisi açısından varoluşsal sorun saydığı PKK’yı dert etmese, Suriye meselesinin çözüleceğini ima eder oldular.
Üstelik bütün bunlar Türkiye, Rusya’dan füze almak için NATO ortağı ABD ile karşı karşıya geldiği, ABD’nin F-35 karşı hamlesine nispet olarak Rus Su-35’in İstanbul semalarında gösteri yapmasını (27 Ağustos Moskova toplantısında) Putin’den özel olarak rica ettiği bir sırada yaşanıyor.
Adeta Rusya, Fırat’ın Doğusunda PKK’nın Suriye kolu PYD üzerinden kurulan ABD kontrolünü, Cenevre’de, belki Kürt federasyonu dahil bir pazarlık unsuru olacağını kabul etmiş gibi.
Bu durum Ankara’nın Güvenli Bölge kurulması konusunda Amerikalılarla karşı elini zayıflatıyor.