Beklenilen büyük Marmara depremine dair değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Naci Görür kritik uyarılarda bulundu. Deprem için artık fazla zaman kalmadığını vurgulayan Görür, “30 sene içerisinde zaten olma olasılığından söz edilirken 20 senesi geçti. Son 10 sene, belki artı eksisi bir 5 sene ileriye gidebilir ama İstanbul'da risk daha da fazla demektir” dedi.
Manisa Celal Üniversitesi (MCBÜ) tarafından “Manisa’nın Depremselliği ve Kentsel Dönüşüm” konusunda Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde konferans düzenlendi. Konferansa Elazığ'da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremi 3 ay öncesinden işaret ederek dikkatleri üzerine çeken Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür konuşmacı olarak katıldı.
Son günlerde arka arkaya deprem ve artçılarıyla sarsılan Manisa’da katılacağı konferans öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Görür, Manisa ve İstanbul'da olası depremler hakkında açıklamalarda bulundu.
“Manisa'da büyük deprem üretecek fay yok”
Manisa'nın fay yoğunluğunun en fazla olduğu illerden biri olduğunu vurgulayan Görür şunları kaydetti:
“Son dilimlere girdik”
İstanbul ve Marmara'da depremi beklediklerini aktaran Görür, “Alarm vermiş durumdayız. Bu son İstanbul'da olan iki deprem de İstanbul'da deprem üretmesi beklenen fay kolu üzerinde oldu. O da bizi endişelendirdi. Dolayısıyla zaman olarak da artık fazla zamanımız yok. Son dilimlere girmişiz demektir. 30 sene içerisinde zaten olma olasılığından söz edilirken 20 senesi geçti. Son 10 sene, belki artı eksisi bir 5 sene ileriye gidebilir ama İstanbul'da risk daha da fazla demektir. Bu periyodu düşündüğümüz takdirde alarmda verilmiştir. Bir takım hazırlıklar da yapıldı” diye konuştu.
“İstanbul'u depreme hazırlayacak kentsel dönüşüm olmadı”
İstanbul'daki kentsel dönüşümün yeterli olup olmadığıyla ilgili soru üzerine Görür, “Kentsel dönüşüm başlangıçta çok doğru da olmadı. İstanbul'u tümüyle depreme hazırlayacak bir kentsel dönüşüm olmadı. Ağırlıklı olarak yapı stoku üzerine eğilim gösterildi. Halbuki bir kenti depreme hazırlamada halk, yönetim, alt yapı, yapı stoku, çevre ve ekonomi önemli. Bunlar üzerinde çok şey yapılamadı. Tabii yapılan önemli şeyler de var fakat daha yapılması gereken şeyler de fazla. Yine de tabii yapılanlar çok yararlı oldu. Devlet daireleri güçlendirildi, okullar, hastaneler, viyadükler, köprüler onlar da az şey değil. Halkın oturacağı yerleri düşünüyor isek maalesef henüz daha o konuda fazla yol alamadık” ifadelerini kullandı.
“Deprem sizi eşofmanla mı yakalayacak”
Marmara depremiyle ilgili bir diğer uyarı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'ndan geldi. Mikdat Kadıoğlu, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nde “Afet affetmez” başlıklı konferansa katıldı.
Prof. Dr. Kadıoğlu konferanstaki konuşmasında, “Deprem anında insanlar travma geçirdiği için ne yapacağını bilemiyor. O yüzden insanlar donup kalıyor. İnsanların yarısı da şuursuzca kaçışmaya başlıyor. Şimdi gel burada tatbikat yapalım desem kaç kişi yapar. İşte problem bu tatbikatta. ‘Ay hocam mini etek giyiyorum burada yatamam.’ Öbürü takım elbise ile gelmiş o da yatmıyor. E sizi deprem eşofmanla mı yakalayacak. Tatbikat yapıyorlar. 'Rahat olun bu bir tatbikat işinize bakın' diyorlar. Böyle tatbikat mı olur” dedi.
“Fay birden kırılırsa 7.5’in üzerinde bir deprem olacak”
Kadıoğlu, olası büyük Marmara depremine ilişkin olarak şunları söyledi:
“Yardıma gelecek kişiler de afetzede olacak”
Kadıoğlu deprem sonrasında yaşanacaklara ilişkin olarak şunları aktardı: