
Beyin kanaması sonucu felç geçiren Erhan Canbulak (50), tedavi için Konya’dan Erzurum’a götürüldüğü sırada, bin 500 liralık nafaka borcunu ödemediği için hakkında çıkarılan arama kararı nedeniyle gözaltına alındı. Canbulak’ın sedyeye dönüştürülen battaniye arasında otobüsten indirildiği sırada yakınları isyan etti. Nafakasını ödedikten sonra 2 gece tutulduğu karakoldan serbest bırakılan, konuşma güçlü çeken Canpolak, dayak yemekten korktuğunu söyledi
ANKA’nın haberine göre, Konya’da yaşayan Erhan Canbulak, 9 ay önce geçirdiği beyin kanaması sonucu felç geçirdi. Yüzde 80 engelli raporu alan Canbulak, işini bırakmak zorunda kaldı. Canbulak, bu nedenle boşandığı eşinin nafakasını 9 ay boyunca ödeyemedi. Hakkında mahkeme kararıyla arama kararı çıkarılan Canbulak, tedavi için Erzurum’a gittiği sırada pandemi yasakları kapsamındaki yol kontrolünde gözaltına alındı.
Konuşmakta zorluk çeken Erhan Canbulak, “Beni dövecekler diye korktum, nafakayı ihlalden aldılar beni” dedi.
Canbulak’ın yakınları ise, “14 tane fidan gibi çocuğu mağarada öldürdüler. Onca sene devletin haberi olmadı. Şimdi bin 500 liralık nafaka borcu için yapılıyor bu muamele” diyerek isyan etti. Terör suçlusuna bile bu muamelenin yapılmadığını söyleyen yakını “Biz de mi dağa çıkalım” dedi. 2 gün boyunca Aksaray’daki karakolda gözaltında tutulan Canbulak, nafakanın ödenmesinin ardından serbest bırakıldı.
‘Yanına refakatçi de istemediler. Bu nasıl sistem?’
Erhan Canbulak’ın eşi Nida Canbulak, ANKA’ya yaptığı açıklamada, yüzde 80 engelli birinin gecenin bir saati nafaka borcu için otobüsten indirilmesine tepkisini, “Eşimin bir battaniye arasında gecenin o saatinde otobüsten indirdiler. Yanına refakatçi de istemediler. Bu nasıl sistem?” sözleriyle dile getirdi.
Nida Canbulak yaşadıklarını şöyle anlattı: