Mars’a araştırma için indirilen son iki uzay aracı Curiosity ve Perseverance’ta, bir Türk bilim insanının da imzası var: Prof. Dr. Behçet Açıkmeşe.
Açıkmeşe, geliştirdiği algoritmayı BBC Türkçe’ye anlattı
“Curiosity robotunu indiren ve yakın zamanda da Perseverance robotunun indirilmesinde kullanılan temelde dört tane önemli güdüm kontrol sistemleri algoritması var. ‘Yedi dakikalık terör’ diyorlar, atmosfere dokunmayla yere inmesine kadar geçen süre. Bu algoritmalar uzay aracı üzerinde otomatik olarak bazı kararları veriyorlar ve uzay aracını kontrol ediyorlar. Işık hızıyla bir şey yolladığınızda oraya ulaşması yaklaşık 12 dakika sürüyor ama toplam iniş süresi 7 dakika. Dolayısıyla uzaktan kumanda imkansız.
“Yere 20 metre mesafede aracı vinç indiriyor, o anda benim algoritmam kontrol etmeye başlıyor uzay aracını. O yukarıdaki aracı jetlerle döndürüp olabildiğince uzağa uçurmam gerekiyor ki oraya çakılmasın, uzağa bir yere yollamam gerekiyor yani. Bunu yaparken de aşağıdaki tekerlekli robotu yakmamam gerekiyor.
“Onu yakında bir yere düşürürseniz inceleme yapan robotlu araca engel olabilir, bir ton problem çıkarabilir. Dikkatle yapmazsanız oradaki robotu yakabilirsiniz, roketten çıkan gazlar oraya sensörlere vurursa, zaten sıcak ve çok hızlı şekilde hareket eden gazlar, zarar verebilir. İyi kontrol etmezseniz, yakınlarda bir yere düşüp o bölgeyi kirletebilir. Çünkü robot orada araştırma yapacak.”
‘SpaceX’te çalışmaya hazır değildim, o yüzden Elon Musk’la görüşmek istemedim.’
Seattle’daki çalışma masasından sorularımızı yanıtlayan Açıkmeşe, hedefin aracı en az 200 metre uzağa göndermek olduğunu, 2012’de 650 metre; 2021’de de 700 metreden daha uzağa gönderildiğini söyledi. Yeni araçlara uyum sağlayabilecek algoritmanın Perseverance’a uyarlanması için “en fazla bir saat çalışmışımdır” diyor.
“Kontrol güdüm sistemlerinde bu tür işleri yapmış insanların sayısı 10, 20 kişi ancak vardır. Hepimiz birbirimizi tanıyoruz. Mesela SpaceX’e gitseniz beni herkes biliyor çünkü bu işi yapan çok az kişi var.”
Peki SpaceX’ten iş teklifi almış mıydı?
“Mars’a inerken gitmek istediğimiz yere yakın bulamayabiliyoruz kendimizi, en az 6, 7 kilometre uzağında bulabiliyoruz. O 6, 7 kilometreyi tekrar uçmak gerekiyor, atmosferde paraşütü açıyorsunuz, bıraktığınız anda roketler açıldığında ciddi bir yanal uçuş yapmanız gerekebiliyor. Bu uçuşu yapmak o kadar basit değil. O uçuşun nasıl bir yol izlemesini hesaplamak da çok kolay bir iş değil. Onu yapmak için özel bir algoritma geliştirdim. O algoritmayı daha önce dünya üzerinde uçuşlarda test ettik. Daha sonra SpaceX buna benzer algoritmalar geliştirdi, ben onlara danışmanlık yaptım, benimle bu konuyu çalışan arkadaşlar gitti orada çalışmaya başladı. Dünyaya geri döndüklerinde inişte kullanılan algoritmalar, bu algoritmalar üzerinde geliştirildi.
“Bir gün oradaki arkadaşımı ziyarete gittim. ‘Seni şu anda Elon Musk’la tanıştırayım ama tanıştırırsam sana direkt iş teklif eder’ dedi. Ben hazır değildim, bu sebeple görüşmek istemedim. Eğer sorarsa ve o anda hazır değilsem, ‘hayır’ demek de istemiyorum. Kişisel sebeplerden akademik olmayı daha çok tercih ettim.
“Daha önce, 2005’te SpaceX ulaştı bana gelir misiniz diye ama o zaman yeni ve ufacık bir şirketti, yanıt bile vermemiştim.”
Prof. Açıkmeşe, özel şirketlerin uzay yolculuğunda devreye girmesinin “Çok iyi olduğunu” düşünüyor
“Özel şirketler çok daha saldırgan. Devlette halkın parasını harcıyorsunuz, çok dikkatli harcıyorlar, hata yapmak istemedikleri için tutucu davranıyorlar. Mesela ben bu fikri 2004’te ortaya çıkarıp NASA’ya sundum. Algoritması 2009’da her şeyiyle hazırdı. Denediler aslında ama kullanmamak için yüzde 100 gerekmedikçe ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Çünkü her yeni teknoloji bir risk. Özel şirketler ise ‘bu bana biraz avantaj sağlayacaksa kullanırım’ diyor.
“Şu an NASA ve Blue Origin’le bir ortak projemiz var. Blue Origin Ay’a insansız uzay aracı yollayacak ileride, 2, 3 sene içinde. NASA da bir grup teknolojiyi iniş esnasında test edecek bu araç üzerinde. Ben orada test edecekleri birçok algoritmaya teknik olarak öncülük ediyorum.”
Söyleşinin tamamına buradanulaşabilirsiniz.