Kocaeli’de oğlunun yüzde 70 zihinsel engelli kız arkadaşına cinsel istismara bulunduğu gerekçesiyle 18 yıl mahpus cezasına çarptırılan kişi, 3 yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Sanığın tahliye edilmesine reaksiyon gösteren engelli genç kızın ailesi ise tekrar şikayetçi oldu.
Olay, Kocaeli’nin Derince ilçesinde 2017 yılında meydana geldi. Argümana nazaran, olay tarihinde yüzde 70 engelli olan 16 yaşındaki H.A., kendisini ’Eren’ ismiyle tanıtan erkek arkadaşı A.T.’nin babası Ş.T. tarafından cinsel istismara uğradı.
Olay günü erkek arkadaşının kız arkadaşı ile tanışmak emeliyle parka giden Ş.T’nin genç kızı servis minibüsüne aldığı, oğluyla evlenmek isteyip istemediğini sorduğu, daha sonra genç kızı kolundan tutup, minibüsün perdelerini de kapatarak cinsel istismarda bulunduğu ileri sürüldü. Ş.T., istismar olayından sonra genç kızı minibüsle aldığı yere geri bıraktı.
Korktuğu için istismar olayını kimseyle paylaşamayan H.A., olaydan 1 buçuk ay sonra annesi Emine Çetin’e anlattı. Kızlarının cinsel istismara uğradığını öğrenince neye uğradığını şaşıran aile de polis merkezine giderek, şikayetçi oldu. Mevzunun yargıya taşınmasının akabinde ise Ş.T. hakkında “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” cürmünden dava açıldı. Olaydan sonra kayıplara karışan ve hakkında yakalama kararı çıkartılan Ş.T. ise 2019 yılının şubat ayında tutuklanarak, 18 yıl mahpus cezasına çarptırıldı.
Tahliye edildi
Evrakın temyize gönderilmesiyle de Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği karar bozuldu. Yargıtay, birinci derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ait kanıtların, belge içeriğiyle çelişmesi sebebiyle mahkumiyet kararının yerinde olmadığı kanaatine vardı. Bu sebeple 8 Haziran 2021’de Ş.T’nin tahliyesine karar verildi. Ş.T’nin tahliye edilmesiyle korkan ve huzursuz olan aile ise tahliye kararına reaksiyon göstererek, yine şikayetçi oldu. Dehşetle kapılan anne ve genç kız, sanığın konutlarına gelme ihtimaline karşı köpek sahiplendi.
“Ne yapacağız?”
18 yıl mahpus cezası verilen sanığın, 3 yıl tutuklu kaldıktan sonra hür bırakıldığını söyleyen Türkalay Aybek, “Ş.T.’nin oğlu, benim kızımın erkek arkadaşıymış. Ben bunu sonradan öğrendim. Kızım ve bu çocuk buluşuyorlarmış. Daha sonra Ş.T.’nin oğlu E.T. benim kızıma, “Babamla sen görüş, şayet onay verirse evleneceğiz” demiş. Sonra kızım da babasıyla görüşmüş. Babası Ş.T., kızımızı minibüse koymuş, sesi çıkmasın diye de elini, ayağını bağlamış. Kızım birinci başta kaygıdan 1-2 ay anlatamamış. Fakat sonra annesine anlatmış, annesi de bana anlattı. Biz gereken süreçleri yaptık. Neden özgür bırakıldı bilmiyoruz”
“Bana, “şikayetçi olma, ben seninle evlenirim” dedi”
Olay tarihinde erkek arkadaşı olan E.T.’nin babası Ş.T. ile plan kurmuş olabileceğini söz eden H.A. ise “Olay günü beni otomobille aldı, camlar filmliydi. Elimi, kolumu bağladı. Sonra beni aldığı yere bıraktı. “Şikayetçi olma, ben seninle evlenirim” dedi. Bizimkilere çabucak anlatamadım. 1 ay sonra anlattım” diye konuştu. (İHA)
