ORC Araştırma, eylül ayında yaptığı araştırmanın sonuçlarını Twitter hesabından paylaştı. 1-5 Eylül tarihleri ortasında 41 vilayette 4 bin 180 şahısla yapılan anket sonuçlarına nazaran vatandaşların yüzde 59.9’u erken seçimin yapılması gerektiğini belirtti. Son seçimde Erdoğan’a oy verenlerin yaklaşık yüzde 40’ının erken seçimin gereksinim olduğunu söylemesi dikkati çekti.
Çalışmaya nazaran, AKP seçmeni “Kriz her yerde var, kapanmalardan sonra her şey olağana döner” telaffuzundan rahatsız.
ORC Araştırma’nın toplumsal medya hesabından yapılan açıklamada sonuçlara dair şu kıymetlendirme yapıldı:
“Erken seçime muhtaçlık olduğunu düşünenler %60 üzere yüksek bir oranda olsa da hükûmeti başarısız bulanlar bu oranın çok daha üstünde görülmektedir.
Bunun yanı sıra erken seçim olmasına karşı olanların içinde önemli sayıda muhalif seçmen bulunmaktadır. Bu seçmenler “zaten makus olan ekonomiyi daha makûs hale getirir” tasası ile erken seçime karşı çıkmaktadır.
“Kapanmanın akabinde ekonomik külfetlerin bitmemesi Ak Parti’nin kemik kitlesini kırdı”
Son cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a oy veren seçmenlerin ise yüzde 40’a yakını erken seçimin gereksinim olduğunu belirtmektedir. Bu durumun en önemli sebepleri iktisat, hukuk ve mülteci sıkıntısıdır. Kapanmalarının olduğu devirde ‘kriz her yerde var, kapanmalardan sonra her şey olağana döner’ niyeti hakimken, sonrasında ekonomik zahmetlerin bitmemesi Ak Parti’nin kemik kitlesini kırdığı gözlemlenmiştir.
“Ak Parti’nin kemik kitlesinde kırılmaya neden olan bir başka etken, Afgan göçünün inkârı”
Bilhassa Afgan göçünün evvel inkâr edilmesi de tıpkı kitlede kırılmalara neden olmuştur. Hukuk ve demokrasi konusundaki geriye gidiş algısı ise Ak Parti kitlesini kırmaktan çok, oylarını yine yükseltebileceğine dair inancın zayıflamasına neden olmaktadır.
‘Artık toparlanamaz’ söylemi, Ak Parti için her şeyden daha tehlikelidir. Bu durum Ak Parti içinden çıkan partilere yönelimi artıracaktır. Temmuz/Ağustos aylarındaki düşüş ivmesinin sürmesi halinde, Ak Parti’nin 1. Parti pozisyonunun önemli risk altında olacağını söyleyebiliriz.”
