CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Erdoğan’ın İstanbul mitinginde izlettirdiği, daha sonra montaj olduğu anlaşılan görüntüyle ilgili konuştu. Öztrak, ‘Erdoğan,muhalefeti karalamak için millete palavra söylediklerini açık açık itiraf ediyor. Bu, apaçık sahtekarlıktır’ sözlerini kullandı.
Faik Öztrak, bugün Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Öztrak, Erdoğan’ın “Kılıçdaroğlu’nun Kandil’dekilerle görüntü çekimleri var. Haydi, haydi çeşidi. Fakat montaj, lakin şu, lakin bu…” açıklamaları hakkında şu tabirleri kullandı:
‘Erdoğan, ekranlara çıkıp, millete izlettikleri görüntülerin montaj olduğunu, muhalefeti karalamak için millete palavra söylediklerini açık açık itiraf ediyor. Bu, apaçık sahtekarlıktır. Buna tevessül eden biri, artık bu ülkenin cumhurbaşkanı olma kabiliyetini kaybetmiştir. Lakin milletimiz şunu bilir; palavra ile yol alınmaz, palavra söyleyenle yola çıkılmaz.
İkinci çeşitte artık herkesin maskesi düştü. Yalancıların palavraları ortaya döküldüğüne, uydurma muhalifler de sahneden çekildiğine nazaran, 28 Mayıs’ta artık çok net bir seçim yapacağız. Bu seçim, hakikat ile derin kurgu ortasında, aydınlık ile karanlık ortasında, millet için çalışanla bir avuç yanaşma, faiz lobisi, dolar baronu için çalışan ortasında olacak’
28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tıp hakkında da açıklamalarda bulunan Öztrak, “Milletimiz, nasıl bir ülkede yaşamak isteyeceğine karar verecek” diyerek kelamlarını şöyle sürdürdü:
‘İkinci tıpta artık herkesin maskesi düştü. Yalancıların palavraları ortaya döküldüğüne, uydurma muhalifler de sahneden çekildiğine nazaran, 28 Mayıs’ta artık çok net bir seçim yapacağız. Bu seçim, hakikat ile derin kurgu ortasında, aydınlık ile karanlık ortasında, millet için çalışanla bir avuç yanaşma, faiz lobisi, dolar baronu için çalışan ortasında olacak. Bu seçimde milletimiz, iki aday ortasında kararını verecek.
Bu seçimde milletimiz, nasıl bir ülkede yaşamak istediğine karar verecek. Evvelce çuvalla alınan soğanın artık taneyle alındığı, evvelce taneyle alınan karpuzun artık dilimle satıldığı, bir kilo etin 500-600 liraya, bir kalıp peynirin 200-300 liraya çıktığı, banka hesabındaki dövizi sıraya girmeden çekemediğin, bankaya gittiğinde kredi kapılarının yüzüne kapandığı, insanların bir somun ekmeğe muhtaç olduğu, yorgun Erdoğan’ın yönetemediği bir ülkede mi, yoksa millete hizmet aşkıyla gece gündüz koşan; plan, program ve projeleriyle içeride ve dışarıda inancı sağlayacak, ekonomiyi evvel feraha çıkaracak, sonra milleti refaha kavuşturacak, Türkiye’yi dünyada yükselen yıldız yapacak, ‘hak, hukuk, adalet’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun yönettiği bir ülkede mi? Bu seçimde milletimiz, ülkeyi kimin nasıl yöneteceğine karar verecek.’
Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı canlı yayın teklifine verdiği “Senin kaygının diğer, şöhret olmak istiyorsun” yanıtı hakkında da konuşan Öztrak, Erdoğan’a”Sen, merhum Baykal’ın karşısına şöhret olmak için mi çıktın?” sorusunu sordu.
‘Yorgun yüzünü kat kat makyajla gizlemeye çalışan, elini kaldıracak mecali bile olmayan, uzatılan bir bardak suya dehşetle bakan, tüm dünyada seçim öncesi rakipler televizyonlarda karşı karşıya gelirken bizde rakibinin karşısına çıkmaktan korkan Erdoğan mı, bu ülkenin gençleriyle el ele hak, hukuk, adalet için Ankara’dan İstanbul’a yürüyen, ‘Yiğitsen er meydanına gel, televizyonda karşıma çık, milletin terazisinde tartılalım’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu mu?
Genel Başkan’ımız, son TRT konuşmasında Erdoğan’ın ülkeyi milyonlarca sistemsiz göçmenle nasıl doldurduğunu, kahraman ordumuza kumpas kuranlara nasıl yol verdiğini tek tek anlattı. ‘Erdoğan benim karşıma çıkmaya cüret edemez. Zira o da çok âlâ biliyor ki PKK’yla masaya oturan, saklı gizli müzakereler yürüten kendisidir’ dedi. Dün de Erdoğan’a bir kez daha rest çekti. ‘Sadece görüştüğünü söylemiyorum Erdoğan. Sen, teröristlerin hamisisin. Madem delil istiyorsun, meydan okuyorum sana. Kendi televizyonun TRT’de, bu akşam, yarın ya da cumartesi günü çık karşıma. Senin teröristlerle iş birliği yapan bir namert olduğunu herkese ispat edeceğim’ diye meydan okudu.
Ama Erdoğan, ‘şöhret, möhret’ deyip yeniden kaçmış. En son 21 yıl evvel sen, merhum Baykal’ın karşısına şöhret olmak için mi çıktın? Bu, şöhret sıkıntısı değil, cüret sorunudur. Sen de biliyorsun ki ne teröristlerle iş birliği yaptığına ne ekonomiyi kimler için viraneye çevirdiğine ne de milletin tenceresini nasıl boşalttığına yanıt veremezsin.’
