Ankara’da 18 gündür evli olduğu polis eşinin tabancasından çıkan kurşunla başından vurulan Sevginur Aktaş, yoğun bakımda 2 ay süren yaşam savaşını kazandı.
Eşinin kendisi için intihar ettiği yönündeki iddiasının doğru olmadığını söyleyen Aktaş, “Kırıkkale’deki ailemin yanına el öpmeye gitmek istediğim için tartışma çıktı. Zorla alıkoydu ve sonra da acımadan vurdu. ‘Bizde boşanma yoktur’ diyerek vuruldum” dedi.
Eşinin intihar ettiğini öne süren Müslüm Aktaş ise gözaltına alınıp, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Sevginur Aktaş, yoğun bakımda yaklaşık 2 ay süren yaşam savaşını kazandı.
Sevginur Aktaş, servise alındıktan sonra polise verdiği ilk ifadesinde intihar etmediğini, ailesinin yanına gitmek istediği için tartıştığı eşinin kendisini vurduğunu söyledi. Hastanedeki tedavisi tamamlanan; ancak başından vurulması nedeniyle beyninin hasar görmesi sonucu yürüyemeyen, görme sorunu yaşayan Sevginur Aktaş, tekerlekli sandalye ile taburcu oldu.
‘Acımadan vurdu…’
Sevginur Aktaş, balayından döndükten sonra eşinin ailesine el öpmeye gittiklerini, sonra Kırıkkale’deki kendi ailesine de el öpmeye gitmek istemesi nedeniyle tartışma çıktığını söyledi.
Aktaş, “Kırıkkale’deki ailemin yanına el öpmeye gitmek istediğim için tartışma çıktı. Zorla alıkoydu ve sonra da acımadan vurdu. ‘Bizde boşanma yoktur’ diyerek vuruldum. ‘Bir kurşun sana bir kurşun bana’ dedi vururken. Asla intiharı kabul etmiyorum. Hem psikolojik hem fiziksel şiddete uğradım. Kafamdan vuruldum. Beni kanlar içerisinde battaniyeye sarmışlar ambulansa koyup göndermişler. Ben tek başıma yaşam mücadelesi verdim. Çok ağır bir tedavi alıyorum. 22 senedir içmediğim ilacı 5 aydır içiyorum. Ayakta durmakta zorlanıyorum” dedi.
‘Adaletin yerini bulmasını istiyorum.’
Olay öncesinde hastanede koronavirüsle mücadele ettiğini anlatan Sevginur Aktaş, “Kovid’li hastalara bakıyordum. İncecik bir damardan 10 tüp kan alıyordum. Bana bunu yapamaz. Sırf ‘mesleğim riske girmesin’ diye intihar yalanını uydurdu. İşime gitmek çalışmak istiyorum. Bir kadın olarak kimseye muhtaç olmadan ayakta kalmak, yaşamak için uğraştım, bir zalimin kurşununa kurban gitmek istemedim. Sadece Sevginur olarak değil, intihar adı altında vahşice öldürülen bütün kadınlar adına konuşuyorum. Adaletin de yerini bulmasını istiyorum. Yaşadığım sürece hakkımı savunacağım. Şükürler olsun ben yaşıyorum, adaletin yerini bulmasını istiyorum. Yarın öbür gün dışarı çıktığında bana bir şey yapmayacağının garantisini kim verebilir?” diye konuştu.