Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Şurası üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Koronavirüs’ün yeni ortaya çıkan ‘Omicron’ varyantında gelen birinci bilgilere nazaran, klinik tablonun çok ağır seyretmediğini söyledi. Kara, “Benim müşahedem, bu varyant Türkiye’de ek bir kapanmayı gerektirecek üzere görünmüyor” dedi.
Prof. Dr. Ateş Kara, DHA’ya yaptığı açıklamada, ‘Omicron’ varyantı ile ilgili Güney Afrika’dan birinci dataların geldiğini söyleyerek, “Bu varyantın orada tespit edilmesi ve açıklanması kasım ayının 24-25’inde oldu. Bilhassa Güney Afrika’da kasım ayının başından itibaren hadise sayılarında bir artış var ve bu artıştan da ‘Omicron’ varyantı sorumlu üzere görünüyor. Şayet durum böyleyse bu şu mana taşıyabilir; ‘Omicron varyantı biraz daha kolay bulaşıyor, biraz daha kolay yayılıyor’ sözünün altını doldurabilir. Öbür taraftan da bilhassa gençlerde ve aşılı şahıslarda ‘Omicron’ varyantının tespit edilebildiğini görüyoruz lakin ‘ne kadar müddet evvel aşı olanlar ‘Omicron varyantı oluyorlar’ ya da ‘Aşının bilhassa muhafaza devrinde olanlar mı omicron varyantını alıyor’ bunlar yeni yeni ortaya çıkıyor” diye konuştu.
“İlk bilgilere nazaran şiddetli değil”
Prof. Dr. Kara, aşının aktifliğinin vakit içinde azaldığını ve şahısların tekrar hastalık için hassas hale geldiğini bildiklerini lisana getirerek, “Şayet bu süreç içerisinde alınıyorsa o vakit ‘Omicron’ varyantı bizi biraz daha az korkutur fakat aşının muhafaza devri içerisinde gelişiyorsa ve süratli yayılma ihtimali olursa o vakit bunun gündelik hayatı ve sıhhat hizmetlerini ne kadar etkileyeceğine bakmak lazım. Güney Afrika’dan gelen birinci datalar hastalığın çok şiddetli olmadığını, ‘Omicron’ varyantında kliniğin çok ağır seyretmediğini gösteriyor. Şayet durum böyleyse ek tedbirler olabilir; ancak hastane yükü, hastanede yatan kişi sayısı çok yükselmeyecekse bu türlü bir ek tedbire de gerek olmayacaktır. Benim müşahedem bu varyant Türkiye’de ek bir kapanmayı gerektirecek üzere görünmüyor fakat bu hem Avrupa’daki hem dünya genelindeki gidişata ve bu varyantın ülkemize girip girmemesine bağlı olarak değişecek. Girmeyeceğini söylemek çok optimistlik olur zira dünyada hareketliliğin çok fazla olduğunu biliyoruz. Bizim ülkemizde de tespit edilme mümkünlüğü var. O taraftan de şu anda Sıhhat Bakanlığı tarafından gerekli taramalar nizamlı olarak yapılıyor” dedi.
“Aşıların aktifliğinin azaldığını söyleyebiliriz”
Prof. Dr. Kara, mevcut aşıların mutasyonlara karşı tesirine de değinerek, “Laboratuvar çalışmaları devam ediyor. Laboratuvar ortamında var olan antikorların virüsü ne kadar durdurduğu ya da öldürdüğünü şimdi şu anda araştırıyoruz. Yurt dışında da araştırılıyor bizim ülkemizde de. O bakımdan çok data gelmedi lakin ön bilgilere baktığımızda aşıların aktifliğinin bir ölçü azaldığını söyleyebiliriz. mRNA yalnızca tek bir kısmı gaye alıyor ve çok güçlü bir antikor oluşturuyor lakin tek bir noktayı gaye alıyor yani yalnızca bir noktaya bakarak gidiyor. İnaktif aşılarda ise birden fazla nokta var fakat en güçlü olduğu kısım yeniden mRNA’daki kısım. Etkilenen bölge direkt olarak mRNA aşısının amaç aldığı noktalardan birisi. O bakımdan oradaki etkilenme biraz daha fazla; inaktif aşılardaki etkilenme biraz daha az olabilir fakat bunu görmemiz, gerçek hayattaki ve laboratuvar ortamındaki datalarla ortaya koymamız lazım. Daha o istikamette şimdi bilgimiz tam değil” diye konuştu.
TIKLAYIN – Omicron varyantı: Bilinenler, bilinmeyenler ve belirtiler
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu: Covid-19 gribe mi dönüşüyor?
