İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir açıklarında meydana gelen ve 117 kişinin ölümüne neden olan 6.6 büyüklüğündeki depremin bölgedeki diğer fayları tetiklediğini söyledi. Samos’un batısında bulunan ve 6.8 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olan fayın da tetiklendiğini kaydeden Sözbilir, İzmir’de kentsel dönüşüme ağırlık verilmesi çağrısında bulundu.
‘Samos’un batısındaki faylar, 6.8 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip’
Samos’un batısındaki fayın yarattığı depremlerin Gülbahçe, Tuzla, Seferihisar fayıyla aynı doğrultuda olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Samos’un batısındaki faylar, aslında Gülbahçe, Tuzla, Seferihisar fayının denizdeki karşılığı diyebiliriz. Samos’un batısındaki faylar, 6.8 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip. Bu faylar, 1900 öncesi dönemlerde bu tür depremleri üretmiş. Gelecekte de bu tür depremleri, üretme potansiyelleri var” dedi. Bundan sonrası için de uyarılarda bulunan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Bu, İzmir ölçeğinde özellikle Bayraklı, Alsancak, Bostanlı, Karşıyaka, İnciraltı, Güzelbahçe ve Ürkmez gibi bölgelerde kentsel dönüşüme ağırlık verilmesi anlamına geliyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 2017’deki Bodrum depremi ve 30 Ekim 2020’deki yıkıcı depremin, Türkiye’yi çevreleyen denizler altındaki diri fayların da dikkate alınması gerektiğini gösterdiğini hatırlattı. Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Türkiye diri fay haritasının 10 yılda bir yenilenmesi gerektiğinin altını çizdi.