Rize’de deniz dolgusu üzerine yapılan ve korozyon nedeniyle riskli duruma gelen 4 bin 174 bağımsız yapıda, kentsel dönüşüm projesi başladı. Dolgu zeminin fore kazık çakılarak güçlendirilmesi ile başlayan projede tahliyeleri süren riskli yapıların yıkımına geçilecek. Rize Valisi Kemal Çeber, “Dolgu alanında 50-60 yıl öncenin tekniğiyle yapılan binalar adeta birbirine yaslanarak ayakta duruyor “dedi.
Rize’de, 1960’lı yılların ortalarında, dönemin belediye başkanı Ekrem Orhon tarafından deniz dolgusu başlatıldı. Büyük taşlarla doldurulan, arasına kum veya balçık gibi malzemelerle dolgu yapılan 350 bin metrekarelik alan, deniz dolgu alanı olarak kazanıldı. Ekrem Orhon ‘Denizi kara, karayı para yapan başkan’ olarak anıldı. Şehir merkezinin yaklaşık 3’te 1’ini oluşturan dolgu alanı üzerinde ilk etapta 3 kat halinde yapı izni verildi, ancak geçen sürede, dolgu alanına yüksek katlı binalar inşa edildi. Bugüne kadar aralarında valilik, belediye başkanlığı, kültür merkezi, adliye gibi kamu kurumlarının da yer aldığı çok sayıda binanın inşa edildiği alanda yaklaşık 70 bin kişi yaşıyor.
“O günün imkânlarıyla yapılmış binalarımız var”
Rize’de kentsel dönüşüm çalışmasının estetik kaygısı ile yapılmadığını belirten Rize Valisi Kemal Çeber, “Kentsel dönüşüm projesindeki temel kaygımızın estetik olmadığını can güvenliği olduğunu herkesin bilmesini istiyorum. Özellikle sahil dolgu alanında 50-60 yıl öncenin tekniğiyle ve o günün imkânlarıyla yapılmış binalarımız var. Her birinin ilk başlangıcında ikişer üçer katlı ruhsatlandırılmasına rağmen bugün sekizer onar katlı binalar olduğunu görüyoruz. O binaların sütunlarına dokunulduğu zaman tuğlaların ve oradaki betonun elinizde ufalandığını demirlerin amatör gözle bile demir olmaktan çıktığını gözlemleyebiliyoruz. Oradaki binalarımız adeta birbirine yaslanarak ayakta duruyor. Bizler de bunun için kentsel dönüşümü çok önemsiyoruz” dedi.
“4’ün üzerinde bir deprem Rize’de şiddet itibariyle çok yıkıcı bir etki bırakacaktır”
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Veli Süme, dolgu alanları üzerinde yapılan binaların çoğunun korozyonun etkisi altında olduğunu belirterek bu etkinin günden güne arttığını söyledi. Rize’de dolgudaki binaların yüzde 80’inin korozyon tehdidi altında olduğunu söyleyen Doç. Dr. Süme, “Rize normalde 4’üncü derece deprem bölgesi olmasına rağmen Doğu Anadolu fay hattı kuzeye doğru kaydı ve bunun neticesinde konunun uzmanları tarafından Rize 3’üncü derece deprem bölgesine alındı. Artık biz binalarımızı projelendirirken deprem yüklerini hesaba katmak durumundayız. Rize’de olabilecek minimum bir depremde binalarımız çok büyük risk altında. 4’ün üzerinde bir deprem Rize’de şiddet itibariyle çok yıkıcı bir etki bırakacaktır” dedi.
Korozyon tehdidi altındaki binaların 25 ila 40 yıllık olduğunu kaydeden Doç. Dr. Süme, şunları dedi:
“Zaman içerisinde teknik ve teknolojide önemli gelişmeler oldu. Bunlardan en barizi elle beton dökümü artık yapılmıyor, bunun yerine hazır beton kullanıyoruz. Binalarda temel yalıtımı yapılmalı. Özellikle Rize’de, Doğu Karadeniz’de temel yalıtımına çok dikkat etmemiz gerekiyor. Günümüz malzemeleri ile gayet güzel temel yalıtımları yapılabiliyor, dolayısıyla bugünden itibaren yapılabilecek binalarda teknik ve teknolojiye uyulduğu sürece herhangi bir problem olacağını düşünmüyorum. Biz yapı elemanlarının ömrünü yüzyıl olarak hesaplarız, bunun artısı eksisi olabilir, kullandığınız malzeme, mühendislik yöntemleri ile değişmekte. Korozyon, yapı elemanlarının kanseri gibidir. Korozyon bina ömürlerini yüzde 30 düşürür, buna ele dökülen betonların kalitesizliğini de ilave ederseniz binaların normalde 100 yıl olması gereken ömürleri 30-35 yılda sona eriyor.”