Novak Djokovic, hiç kuşkusuz dünya tenisinin gelmiş geçmiş en büyük yıldızlarından birisi. Roger Federer ve Rafael Nadal ile birlikte son 20 yılda tenis tarihine damga vuran büyük üçlüden Federer emekli oldu, Nadal ise sakatlığı gerekçesiyle efsane olduğu Roland Garros’da yer almıyor. Djokovic’in karşısında ise yarı finalde epeyce dişli bir rakip var: Carlos Alcaraz.
Federer’in emekliliği, Nadal’ın yokluğu; Roland Garros şampiyonluğu için Djokovic’in elini güçlendiren etmenler ortasındaydı.
22 kere Grand Slam şampiyonu olan ve bu alanda Federer ve Nadal’ı geçmesi için bir şampiyonluğa daha gereksinimi olan Djokovic, yarı finale yükselmeyi başardı. Fakat artık önünde kendisinden 16 yaş küçük, önüne gelen her rakibini silip süpüren genç bir yetenek var. Bu yeteneğin ismi Carlos Alcaraz.
20 yaşını şimdi dolduran İspanyol Alcaraz, vatandaşı Rafael Nadal’ın tenis kortlarına veda etmeye yakınlaştığı bir periyotta ortaya çıktı.
Nadal’ın bayrağını daha da üstlere taşımaya epey kararlı gözüken genç yetenek, Paris’e harikulade bir form yakalayarak geldi. Djokovic ile yapacağı maçı memleketler arası spor otoriteleri erken final olarak pahalandırıyor. Alcaraz da çeyrek final sonrası yaptığı açıklamada, ‘en güzel olmak istiyorsanız en güzelleri yenmek zorundasınız’ diyerek tezli sözler kullandı.
Novak Djokovic ise genç rakibiyle yapacağı maça ait “bu katiyetle bu turnuvada benim için en büyük meydan okuma” dedi.
Şimdi gözler iki farklı neslin, iki farklı akımın temsilcilerinin kozlarını paylaşacağı maça çevrildi. Bu yarı finali kazanan, finalin de mutlak favorisi pozisyonuna gelecek. 9 Haziran Cuma akşamı tüm gözler Paris’teki düelloda olacak.
Novak Djokovic, aşı olmayı reddetmesi sebebiyle sıkıntı devirler geçirmiş ve bir evvelki yıl Avustralya Açık turnuvasında oynayamamıştı.
Avustralya’dan hudut dışı edilen Djokovic, bu sıkıntı günlere karşın kararından taviz vermedi. Sonraki sene Avustralya Açık’ı bir sefer daha kazanarak gücünü gösterdi. Artık Novak’ın önündeki en büyük maksat, yıldızının pek barışmadığı Paris’te bu kupayı kazanarak tarihin en fazla Grand Slam kazanan tenisçisi olmak. Tüm dünyada sabırsızlıkla beklenen maç ise bu yolda Djokovic’in önündeki en büyük mani.