Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekir Şahin, Spotify’ın içerikleri Türkiye’deki yasalara uygun olarak düzenlemek zorunda olduğunu söyledi.
RTÜK, internet üzerinden isteğe bağlı yayıncılık lisansı başvurularını değerlendirerek, uluslararası müzik platformu Spotify’ın başvurusunu inceledi ve kuruluşa lisans verdi.
Sabah gazetesinden Tuba Kalçık’a konuşan RTÜK Başkanı Şahin, Spotify’ın bundan sonra nasıl bir denetime tabi tutulacağını anlattı.
“Lisans almasındaki en büyük yararlardan biri de hukuki ve mali sorumluluk altına girmeleridir”
“Verilen lisansla birlikte bu platform, içeriklerini yasalarımıza uygun şekilde düzenlemek zorunda” diyen Şahin, şunları söyledi:
“Artık 10 yıl süreyle ülkemizde yasal olarak faaliyet gösterebilecekler. Spotify artık 6112 sayılı kanunda açıkça belirtilen yayıncılık ilkelerine uymak zorunda. Bunun dışında yayın yaparlarsa RTÜK olarak gerekeni yaparız. Bu tarz platformların lisans almasındaki en büyük yararlardan biri de hukuki ve mali sorumluluk altına girmeleridir. Türkiye’ye vergi ödeyecekler. Lisans sahibi olmadan önce vergi ödemesinden kaçıyorlardı, şimdi bunun da önüne geçilmiş oldu. Gerekli durumlarda yasal muhatap bulunduracaklar. Ülkemizde temsilcilik açmaları yine son derece önemli bir nokta. Benzeri uluslararası markaların lisans başvuruları RTÜK’e devam ediyor. Gün geçtikçe global ölçekte yayıncılık yapan platformların sayısı artıyor.”
Lebalep görüntülerinin kullanılmaması talimatı
RTÜK Başkanı Şahin, lebalep görüntülerinin kullanılmaması için talimat verdiği iddiasına da değinerek, şöyle konuştu:
“Böyle bir şey mümkün olabilir mi? RTÜK Başkanı olarak kanal yöneticilerini özel telefondan arayıp talimat verme gibi bir durum asla olamaz. RTÜK, sadece olağanüstü durumlarda, mesela terör unsuru içeren, şiddet içeren görüntülerin toplumsal psikolojiyi olumsuz etkileyeceğini göz önüne alarak kanallara uyarıda bulunabilir. Yaptığımız incelemelerde tam kapanma öncesinde çekilmiş kalabalık sokakları, caddeleri sanki yeniymiş gibi gösteren televizyonların olduğunu gördük. Bunun halkımızda yanlış algıya yol açacağı malumdur. Eskiden çekilmiş bu görüntüleri ‘arşiv’ diye yazarak belirtin dedik. Mevzuatımız da bunu söylüyor. Uyulmaması durumunda bu yayıncılık ilkelerinin ihlal edilmesi demektir. Bunun yasal yaptırımı da var. Ama biz ceza yerine uyarmayı tercih ettik. Ceza versek bildik eleştirileri almaz mıydık? Evlerinde kurallara uyarak oturan vatandaşlarda sanki herkes sokaklarda geziyor gibi bir algı oluşmasın istedik. Ama bizim tüm bu iyi niyetimize rağmen beni hedef alarak yıpratmak isteyenler var. Bu tarz karalama kampanyası beni asla yıldırmaz. Yolumda kararlılıkla yürümeye devam edeceğim.”