RTÜK Lideri Ebubekir Şahin, lisans başvurusu zorunluluğunu yargıya taşıma kararı veren Deutsche Welle ve Amerika’nın Sesi için, “Bu yayıncı kuruluşlar, ülkemize yayıncılık faaliyetlerinde bulunmak istediğinde ABD‘de, Almanya’da ve birçok Avrupa ülkesinde olduğu üzere kanunlara ve yayın otoritelerinin aldığı kararlara uymak zorundadır.” dedi.
Netflix, Habitat Derneği ve ICC Türkiye (Milletlerarası Ticaret Odası) işbirliğiyle hayata geçirilen “Geleceğin Ekranı” projesi, düzenlenen dorukla tanıtıldı. Tepede bir konuşma yapan Radyo Televizyon Üst Şurası (RTÜK) Lideri Ebubekir Şahin, yayıncılığın büyük bir dönüşüm geçirdiğini söyledi.
Duvar’dan Aynur Tekin’in haberine nazaran dijital tehditlerin farkında olarak gerekli tedbirleri almak için uğraş ettiklerini söyleyen Şahin, RTÜK’ün dijitalleşmenin karşısında bir kuruluş olmadığını belirtti. Şahin, “Hatırlarsanız geçen yıllarda “Ülkemize faaliyetlerde bulunmak için gelmek isteyen memleketler arası firmaları RTÜK engelleyecek ve bu firmaların ülkemizde yer alması ile ilgili sorun çıkaracak” diye basında yer alan birtakım bilgiler vardı. Görüldü ki bunların hiçbiri hakikat değil. RTÜK bu cins memleketler arası aktörlerin ülkemizde bulunmasından son derece şaddır. RTÜK Netflix‘in de içinde bulunmuş olduğu 37 farklı yayın kuruluşuna lisanslarını vermiştir.” tabirlerini kullandı.
RTÜK Lideri Şahin’in konuşmasından öne çıkan kısımlar şöyle:
“RTÜK memleketler arası aktörlerin ülkemizde bulunmasından son derece memnun”
“Hatırlarsanız geçen yıllarda “Ülkemize faaliyetlerde bulunmak için gelmek isteyen memleketler arası firmaları RTÜK engelleyecek ve bu firmaların ülkemizde yer alması ile ilgili sorun çıkaracak” diye basında yer alan kimi bilgiler vardı. Görüldü ki bunların hiçbiri gerçek değil. RTÜK bu çeşit memleketler arası aktörlerin ülkemizde bulunmasından son derece şaddır. RTÜK Netflix‘in de içinde bulunmuş olduğu 37 farklı yayın kuruluşuna lisanslarını vermiştir. İkili bağlantıları de birebir düzlemde gerçek bir halde yürütmeye çalışmaktadır. HBO-MAX ve Disney Plus’ın da geleceğini arkadaşlarımız bildirmiştir, onlardan da memnuniyet duyduğumuzu belirtmek istiyorum.”
“Yurtdışı menşeli kimi internet sitelerinin telaşları, yersizdir”
“Yasamız gereği üç yabancı internet sitesi ile ilgili olarak lisans alınması gerektiğinden bahisle bir açıklamada bulunduk. Üzülerek gördük ki yeniden ülkemiz ve bilhassa RTÜK aleyhine kimi odaklar harekete geçerek Türkiye’de basın ve söz özgürlüğünün engellendiğine yönelik argümanlarda bulundu. RTÜK hak etmediği ithamların karşısında kaldı. Gerekli açıklamalarımızı yaptık lakin sanıyorum daha evvel olduğu üzere basın açıklamaları pek fazla dikkate alınmadı. Ülkemizde etkin olarak görsel ve işitsel yayıncılık yapan yurtdışı menşeli kimi internet sitelerinin tasaları, yersizdir. Bundan evvel olduğu üzere bundan sonra da biz ikili alakalarla bu süreci yürütmekteyiz.”
“Hangi ülkede, bilhassa yurt dışındaki hangi gelişmiş ülkede lisanssız yayın yaptırılmaktadır?”
“RTÜK’ün lisans almaya yönelik kararlarının karşısında takındıkları hal da anlaşılmamaktadır. Bu yayın kuruluşlarının, Türkiye’de basın ve tabir özgürlüğünün sekteye uğratacağı biçimindeki telaffuzları lisanssız yayın yapma ve kayıtdışı yayın yapma hasretinden öteki bir şey değildir, açık söyleyeyim. Hangi ülkede, bilhassa yurt dışındaki hangi gelişmiş ülkede lisanssız yayın yaptırılmaktadır? Bir tane örneğini gösterin. Bu yayıncı kuruluşlar, ülkemize yayıncılık faaliyetlerinde bulunmak istediğinde ABD‘de, Almanya’da ve birçok Avrupa ülkesinde olduğu üzere kanunlara ve yayın otoritelerinin aldığı kararlara uymak zorundadır. Hepsi bundan ibarettir.”
“İlgili yayın kuruluşlarının temsilcilerinin ülkemiz aksisi açıklamaları kabul edilemez”
“Türkiye hukuk devletidir, gelişmiş bir ülkede olduğu üzere Türkiye yasa dışı uygulamalara asla müsaade vermeyecektir. İlgili yayın kuruluşlarının temsilcilerinin ülkemiz zıddı ve yayıncılık alanındaki otorite olan RTÜK tersi yapmış olduğu açıklamalar kabul edilemez. RTÜK’ün hedefi eleştirel haberleri yasaklamak yerine bu haberlerin gerçek mecralarda yapılmasını sağlamaktır. Bu kuruluşların Türkiye aleyhindeki açıklamalarının gayesi basın özgürlüğü olamaz. Zira tabi oldukları kendi ülkelerinde emsal uygulamalar ayan beyan açıktır.”
Ne olmuştu?
21 Şubat 2022 tarihinde RTÜK’ün internet sitesinde yayınlanan tebligatla, Voice of America (Amerika’nın Sesi, VOA), Deutsche Welle (DW) ve Euronews‘e Türkiye‘deki yayınlara devam edebilmeleri için 72 saat içinde lisans başvurusu yapma kaidesi getirildi. DW ve VOA mevzuyu yargıya taşıyacağını duyurdu.
RTÜK kararının akabinde bahisle ilgili bir açıklama yapan DW Genel Müdürü Peter Limbourg şunları söylemişti:
“Bu tedbir, programların yayın biçimleriyle değil, direkt gazetecilik içerikleriyle ilgilidir”
“Türkiye’de lokal medya halihazırda kapsamlı bir düzenlemeye tabi tutuluyorken, artık memleketler arası medyanın da haberleri kısıtlanmaya çalışılıyor. Bu tedbir, programların yayın halleriyle değil, direkt gazetecilik içerikleriyle ilgilidir. Bu, münferit, eleştirel haberlerde, bu haberlerin silinmemesi halinde Türk yetkililere tüm içerikleri engelleme fırsatı verir. Bu da sansür mümkünlüğünü açık hale getirir. Buna karşı çıkacağız ve Türk mahkemeleri nezdinde dava açacağız.”
