Şanlıurfa mutfağının vazgeçilmez ürünlerinden olan isotun tanıtımı amacıyla kentte ‘İsot Müzesi’ kurulması kararlaştırdı. Karar doğrultusunda çalışmalara başlanırken müzenin 2 yıl içerisinde faaliyete girmesi ve isotun, kente gelen yerli ve yabancı turistlere daha fazla tanıtımının yapılması hedefleniyor.
Kentin simgelerinden acı pul biber olan isotun daha iyi tanıtılması amacıyla Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş., kente ‘İsot Müzesi’ kurmak için çalışmalara başladı. Yerel idare tarafından da desteklenen fikrin ardından çalışmalara başlanırken, müzenin Harran ilçesinde bulunan Han El-Barur adlı tarihi kervansarayda kurulmasına karar verildi.
Tatlar ve renkler keşfedilecek
Şanlıurfa Turizmi Geliştirme A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Uncu, isotun kent adına önemli bir değer olduğunu ifade etti. Kentin simgelerinden olan isotun tanıtımı amacıyla müze fikrinin ortaya çıktığına değinen Uncu, şöyle konuştu:
“Şanlıurfa isotun başkentidir. Bu nedenle kentte bir isot müzesi açma düşüncesi doğdu. Bu kapsamda tarihi bir hanımızı ön plana çıkarmak istedik. Han El Barur’da müze kurmayı düşündük. Burası müze olmanın yanı sıra deneyim merkezi olacak. Bu kapsamda bu hanımızda bir konsept hazırladık. Projenin hayata geçmesi için ilgili bakanlıkla görüşmelerimiz sürüyor. Açılacak olan müzemizde tüm dünyadaki biber kültürünü burada yaşatmaya çalışacağız. Dünya çapında bir müze yapmaya çalışacağız. Müzenin kurulacağı aynı zamanda baharat yolu olarak da bilinen İpekyolu üzerindeki tarihi kervansaray. Burada ekolojik bir konaklama konsepti de oluşturacağız. Hanın üst kısmında bol yıldızlı gece konaklamasını gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu müzeyi 2 yılda tamamlamayı amaçlıyoruz.”
“Ziyaretçiler baharatların dünya ticaretine nasıl katkıda bulunduğunu anlayacak”
Şanlıurfa’da açılacak olan isot müzesinde, acısıyla ünlü ülkelerin acı kültürünü de paylaşacaklarını kaydeden Uncu, şöyle devam etti.
“Müzenin misyonu, tüm çeşit ve aromalarıyla inanılmaz bir baharat dünyasını temsil etmek ve bu dünyanın insanlığı nasıl etkilediğini keşfetmektir. Müze sergileri, bilinen ot ve baharatları doğal haliyle sergileyecek, bunların nerede yetiştirilip hasat edildiklerini ve ardından tüm yaşamımız boyunca nasıl her gün bizi takip eden aromatik tatlara dönüştürüldüklerini gösterecektir. Ziyaretçiler baharatların dünya ticaretine nasıl katkıda bulunduğunu anlayacak, dahası damak zevkimizi ve duyularımızı büyüleyen tatları ve renkleri keşfedecektir. Ziyaretçiye, her bölgenin, ülkenin benzersiz mutfak mirasını oluşturan farklı tarifler ve hazırlama yöntemleri tanıtılacaktır.”