Batı ve Orta Karadeniz’deki çok yağışlar sonrası oluşan sellerde ömrünü yitirenlerin sayısı 50’yi aştı. Arama kurtarma çalışmaları hâlâ devam ediyor. Lakin kayıp ihbarı sayısı konusunda yetkililerden net bir açıklama yapılmış değil. Hem vatandaşlar hem de muhalefet, yetkililerden bu mevzuda şeffaflık talep ediyor.
Afet ve Acil Durum İdaresi Başkanlığı (AFAD), 3 gün evvel gerçekleşen sel felaketi nedeniyle Kastamonu’da 43, Sinop’ta 7, Bartın’da 1 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
Açıklamada, tüm kurumların, işçi ve araç dayanağıyla tahliye, arama kurtarma ve müdahale çalışmalarına devam ettiği belirtildi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Gördüğüm en ağır sel felaketi” dediği olayda kayıp vatandaşların sayısı kamuoyuna açıklanmıyor.
Vatandaşlar, can kaybına ait her güncellemede kayıp sayısını da soruyor.
“Vatandaşları dinlediğimizde kayıp sayısının 1000’in üzerinde olduğu algısı çıkıyor”
CHP Küme Başkanvekili Engin Altay da can kaybı ve arananların sayısının kaç olduğunu devletin şeffaf bir biçimde açıklaması gerektiğini belirtti.
Altay, “Ne kadar kayıp, ölümüz, cenazemiz var bilmiyoruz. Bozkurt’ta vatandaşları dinlediğimizde kayıp sayısının 1000’in üzerinde olduğu algısı çıkıyor. Bana orada verilen bilgiler 300’ün üzerinde kayıp müracaatının olduğu şeklinde” dedi.
“Devletin verdiği sayılarla bizim orada gözlemlediğimiz sayılar çok farklı”
“Ne kadar kayıp, ölümüz, cenazemiz var, bilmiyoruz. Devletin bu mevzuda şeffaf olması lazım. Bozkurt’ta vatandaşları dinlediğimizde kayıp sayısının 1000’in üzerinde olduğu algısı çıkıyor. Bana orada verilen bilgiler 300’ün üzerinde kayıp müracaatının olduğu formunda. İçişleri Bakanı’na dedim ki, ‘bu bir terör saldırısı olsa bu mevzularda sayılarla ilgili toplumsal infial yaratmamak için tahminen temkinli olunabilir lakin bu bir doğal afet. Kaç kaybımız, kaç cenazemiz var bunu bilmek istiyoruz.’ Devletin verdiği sayılarla bizim orada gözlemlediğimiz sayılar çok farklı. Kayıpların bir kısmı bulundu. Hepimizin bunun için dua ettiği, sevindiği bir problemdir. Umarız ve dileriz ki bütün kayıplara ulaşılır. Dileğimiz sağ olarak ulaşılır. Ancak devletin ‘mükerrer müracaatlar var, onun için bu sayılar yüksek konuşuluyor’ münasebetini de kabul etmemiz mümkün değil. Devlete yapılan bütün müracaatlar tasvip edildiğinde ne kadar kayıp olduğunu herkes görecek, görmeli. Bu biçimde kamuoyunda Bozkurt’a giden herkes en az 1000 kayıp olduğu zannıyla Bozkurt’tan ayrılıyor. Orada ahalinin feryadı bu türlü.”
