Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde eşi Serhat T.’den (34), daima şiddet gördüğü için 38 günde konutunu terk ederek gittiği babaevinde boşanma davası açan Ayla B. T (28), vefatla tehdit edildiğini söyledi. Ayla B. T. uzaklaştırma kararı aldırdığı boşanma kademesindeki eşinin, babasını döverek burnunu da kırdığını belirterek, “Ben dışarı adımımı atamıyorum. Atsam bile dayak yiyorum, babam dayak yiyor. Beni çarşı içerisinde darp etti, kaşımı patlattı. Ben ölmek istemiyorum. Adaletin bir formda yerini bulmasını istiyorum” dedi.
Babaeski’de yaşayan Ayla B. T, argümana nazaran, 2 yıldır tanıdığı Serhat T., ile 21 Şubat’ta evlendi. Birinci günler çiftin evliliği güzel giderken Serhat T., bir mühlet sonra eşine şiddet uygulayıp, daima dövmeye başladı. Eşi tarafından darbedilen genç bayan, 31 Mart gecesi de dayak yemesi üzerine konutunu terk edip, anne ve babasının yanına gitti. 38 gün evli kalan Ayla B.T., babaevine dönmesine karşın eşinin yolunu kesip, tehditler etmesi üzerine nisan ayında mahkemeye başvurup, 90 gün uzaklaştırma kararı aldırdı. Bu sırada gebe olduğunu öğrenen Ayla B.T, mahkemeye başvurarak, boşanma davası açtı. Boşanmak istemeyen Serhat T., babasının meskeninde bulunan eşinin dışarıda yoluna kesip, şiddet uygulamaya devam etti. Serhat T., konutun içine de girerek hakaretler ve mevt tehditlerinde bulundu. Şiddet görmeye devam eden Ayla B.T., polise gidip şikayette bulundu, eşi gözaltına alındı. Serhat T. çıkarıldığı adliyede özgür bırakılırken, hakkındaki isimli soruşturmalar sürüyor.
“Canını alırım”
Serhat T., eşine cep telefonu ile ileti atarak mevtle tehdit etti. Serhat T. iletisinde, “Bu bildiriyle ister karakola git, ister adliyeye. Senin bir oburuyla konuştuğunu hissedeyim ya da konuştuğunu bileyim işte o vakit canını alırım, kendi canımı da bunu bil” diye yazdı.
Boşanma davası açtığı eşinin kendisini ve babasını darbedip daima mevt tehditlerinde bulunduğunu söyleyen Ayla B. T. “2019 yılının Kasım ayında tanıdım, kendisi açık cezaevinde yatıyordu. Ablasını korumak maksatlı eniştesini bıçaklayarak içeri girdiğini söyledi. Ben de sahiplenen birisi olduğu için, etrafındaki herkes onun işe yaramaz biri olduğunu söylemesine karşın ben ona inandım. 11 Şubat 2021’de evlendik. 31 Mart akşamı şiddet gösterdi, dövdü hakaret etti. Annemin konutuna geri döndüm. Hiç dur durak bilmedi. Herkese rezil etti, insan içerisine çıkacak hal bırakmadı. Şikayetçi oldum lakin mahkememiz daha görülmedi, kasım ayında görülecek” dedi.
“Babamın da burnunu kırdı”
Kendisinin dışında, ilçede bir çay ocağında garson olarak çalışan babasını da darbederek burnunu kırdığını anlatan Ayla B.T., “Babamın da burnunu kırdı, darbetti. Babamı gördüm şaşırdım. Konutun bahçesine girmeye çalıştı sonra ve polisler yakaladı. Buraya getirdiler ve nezarete aldılar. Sonraki sabah salınıyor. Sonra bana, ‘ister polise, ister adliyeye git, birinle konuştuğunu hissedeyim senin canını alacağım, sonra kendi canımı alacağım’ diyor. ‘Seni öldüreceğim, yaşamayacaksın’ diyor” diye konuştu.
“Korkudan dışarı adımımı atamıyorum”
Eşinin kendisini takip ederek daima şiddet uyguladığını, vefat tehdidi içeren bildiriler aldığı için de dışarı çıkamadığını anlatan Ayla B.T., “Şu an hala tehdit ediliyorum. Ben dışarı adımımı atamıyorum. Atsam bile dayak yiyorum, babam dayak yiyor yahut aile şiddet görüyor daima. Sesimin duyulmasını istiyorum ki mahkemeler bayan hakları için bir şeyler çıkarsın bir an evvel. ‘Bir oburuyla olduğunu görürsem, hissedersem canını alırım, kendimin de canını alırım’ diyor. Daima bildiri gönderiyor, konutuma gelip söylüyor. Polisler de ondan bıktı. 2 kez nezarethanede kaldı tekrar sabahında özgür bırakıldı. Bana gülerek, ‘istediğin yere git bana bir şey olmaz’ diyor” dedi.
“Hamileyken şiddet gördüğüm için erken doğum yaptım”
Kızına gebe olduğu devirde eşinden şiddet gördüğü için erken doğum yaptığını ve kızının sıhhat problemleri nedeniyle tedavi gördüğünü söyleyen Ayla B. T., “Bir kız çocuğumuz var ve onun da kendisinden olmadığını herkese söylemiş. ‘Bu nasıl bir çocuk, benden değil’ demiş. Lakin çabucak sonrasında ‘Ben kızımı göreceğim’ diyerek konutuma geldi. Gebeyken de şiddet gördüm. Şiddet gördüğüm için erken doğum yaptım. Çocuğum erken doğduğu içinde tedavi görmeye devam ediyor” sözlerini kullandı.
“Ölmek istemiyorum, adaleti yerini bulsun”
Eşinin kendisini daima mevtle tehdit ettiğini anlatan ve ölmek istemediğini söyleyerek yetkililerin kendisine yardım etmesini isteyen Ayla B.T., “Beni çarşı içerisinde darbetti, kaşımı patlattı. Ben artık adım atamıyorum. Şu an bile tedirginim, daima ardıma bakıyorum. Doğal olarak psikolojim bozuldu. Tamam boşanalım, çocuğunu istediğinde gör. Benim için de, onun için de hayat devam etmesi gerekiyor. İş yerimden onun yüzünden ayrıldım. Daima rahatsız etti. İş yeriyle uyuşmazlık yaşadım. Hangi işe girersem gireyim beni rahatsız etti daima. Daima kapıya polisler geldi. Uzaklaştırmam var, o da kar etmiyor. Bunun bir formda mahkemeye çıkıp mahpusa girmesi gerekiyor. Ben ölmek istemiyorum. Adaletin bir formda yerini bulmasını istiyorum” dedi.
“İlla birisinin mi ölmesi lazım”
Damadının dövdüğü Kemalettin B. ise, “Beni iş yerime gelerek darbetti. Burnum kırıldı. Konutumuza gelip eşime ve bana küfür ediyor. Korkutuyor bizi, tehdit ediyor. Öldüreceğini söylüyor. Şikayetçi olduk. Biz şikayetçi hayli gece nezarete alınıp sabah salınıyor. Nasıl iş anlamadık gitti. İlla birisinin ölmesi mi lazım? Ondan sonra mı mahpusa atılacak?” dedi.
