Sözcü müellifi Necati Yanlışsız, selin vurduğu Batı ve Orta Karadeniz bölgesindeki vilayetlerde yıkılan ve ziyan gören binaların mühendislerini tartışmaya açtığı bugünkü yazısında, “Mühendis projesini çizmeseydi o binalar yapılamazdı” dedi.
“471 bina yıkık, ağır hasarlı, yatık duruma gelmiş ve kimse ‘bu binaların proje mühendislerini sorgulamayı’ aklına bile getirmiyor” diyen Yanlışsız, devamında şunları kaydetti:
“İller Bankası: Dere yatağını imara açmış. Bozkurt Belediyesi: İmar müsaadesi vermiş. Proje mühendisi: Projeyi çizmiş. Kastamonu, Sinop, Bartın’da sel gelip vurduktan sonra birçok beton, demir, cam, plastik, pervaz, kolon, kiriş enkazından bir yığın haline dönüşen dere yatağına yapılmış bu 471 binanın proje mühendisleri, niye o müteahhitlerin karşına dikilip ‘Müteahhit efendi, ben bu yere senin istediğin üzere 10 katlı-15 katlı bina diktirmem. Sana buraya bina dikesin diye proje yapmam. Bu temeli sana attırmakta yardımcı olmam. Bu benim mühendislik bilgilerime ihanet olur. Bu benim mühendislik etik anlayışıma karşıt düşer’ demediler.
Etik: Mesleksel ahlak. Tüm Karadeniz’de ya da sel gelince çıplak gerçeğin ortaya çıktığı büyük kentlerdeki dere yataklarına dikilen apartmanların proje mühendisliğini yapan mühendislerde meslek ahlakı neden yok? Mühendis odaları, ‘meslek namusu sorgulaması’ başlatmalıydı.
Mühendis odaları, niye ‘Mühendis üyelerimiz yapmayın bu projeleri… Yaparsanız sizi ‘meslek namusunu korumak adına’ üyelikten atarım’ demiyor, diyemiyor, demeyi düşünmüyor?
471 bina. 471 müteahhit. 471 proje mühendisi. Tutuklanan 1 müteahhit. Müteahhit berbat. Mühendis yeterli. Peşin karara dönüşmüş bu kıymet sistemine kim ateş edecek ve dere yatağına bina dikmeyi ve sel gelince de yıkılarak içindekileri öldüren bina enkazlarına bakıp “kader…” demekten bu toplumu kim kurtaracak? Mühendis! Projesini çizmeseydi.O binalar yapılamazdı. Mühendis odaları! Bu adımı atabilir.”
Yazının tamamını okumak için .