Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, bugünkü yazısında İçişleri Bakanlığı tarafından Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyım atanmasını hukuki açıdan yorumladı. Öztürk, görevden almalar için İçişleri Bakanı’na geniş yetkiler verildiğinin altını çizerek, “İçişleri Bakanı, ‘Soruşturmanın selameti’ denilip hakkında inceleme başlattığı belediye başkanını açığa alabiliyor. Belediye başkanlığının düşürülmesi Danıştay 8. Daire kararıyla oluyor. Danıştay bunun için “Sağlam” kanıtlar istiyor. Kanıt bulunamazsa başkanların açıkta kalma süresi ikişer aylık dönemlerde uzatılıyor. Artık bekleyin ki Bakan’ın belediye başkanını göreve başlatmak için gönlü razı olsun” dedi.
HDP’li belediyelere yine kayyım!
Öztürk yazısında Danıştay’ın görevden almalara ilişkin verdiği iki kararı da paylaştı.
Öztürk’ün yazısında şu ifadeler kullanıldı:
“Danıştay’ın bakışını ortaya koyan 9 Aralık 1991 tarih, Esas: 1991, Karar: 1991/1931 sayılı Danıştay 8. Dairesi’nin başka bir içtihadını okuyalım:
“Anayasanın 127. maddesinde görevden uzaklaştırma bir ‘tedbir’ olarak nitelendirilmektedir. Bilindiği gibi tedbir, ortaya çıkması muhtemel bir zararı veya sakıncayı önceden görerek önlem alınmasıdır. Haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan bu kişilerin geçici bir önlem olarak, anılan kurallar uyarınca görevlerinden uzaklaştırılabilmeleri için soruşturma veya kovuşturmanın sadece başlatılması veya sonuçlandırılmış olması yeterli değil. İçişleri Bakanı’na tanınan bu yetkinin, kamu yararına aykırı, nesnel iddialara dayandırılmadan ve önemli sakıncaları bulunmadan kullanılması, belediyenin özerkliğini zedeler ve demokratik toplum yapısının gelişmesini de engeller.”
Öğreniyoruz ki bazı belediye başkanları hakkında iddialarla ilgili savcılık takipsizlik, mahkeme beraat kararı veriyor. Bu durum, İçişleri Bakanı’na tanınan takdir yetkisinin, anılan yasaların amacına uygun olarak kullanılmadığını ortaya koyuyor. O yüzden, başkanlar görevden alınmadan önce Soylu, Danıştay kararlarını inceleyip bir kez daha düşünmeli.”
Yazının devamı için