Konya’da süt toplama merkezindeki kazanda süt banyosu yaptığı teziyle 6 gün cezaevinde tutuklu kalıp tahliye olan ve 15 yıla kadar mahpus cezasıyla yargılandığı davada beraat eden Emre Sayar, cezaevinde kaldığı müddet için tazminat davası açmaya hazırlanıyor.
Olayın akabinde iş bulamadığını belirten Sayar, ”Amacım ne fenomen olmak, ne de kimsenin sıhhatiyle oynamak değildi. 6 gün hatasız yere cezaevinde yattım. Kısa mühlet bile olsa çok şey yaşadım” dedi.
Paklık kazanının içerisinde süt olmadığına vurgu yapan Sayar, şunları söyledi:
”Fabrikada çalışıyordum ve başım çok dalgındı. İşler de çok ağırdı ve tek başınaydım. Müdürüm Uğur Turgut, ‘Akşam bir yere kaybolma işimiz var’ biçiminde bana bir bildiri attı. Yoğunluktan birkaç yanılgı yapmışım haberim yok. Daha sonra müdürüm geldi. Birlikte evrak ve formlara baktık. 1,5 ton sütü eksik gördü. Kızdı, bağırdı. Biraz da aşağılayıcı ve beni tehdit eder üzere konuştu. Bu nedenle kendimi hatalı hissettim. Mecbur kaldım. Aslında o saatte süt yoktu. Hepsini kamyonlara yüklemiştim. Paklık vaktiydi. Tankeri yıkamıştım. İçerisinde kalan süt artığı, süt köpüğü üzere bir şeydi. Bana teknenin içine girmemi söyleyince ben ‘Uğur ağabey, süt yok hiç, nasıl yapacağız bunu? Uygun olur mu?’ dedim. Buranın süt toplama merkezi olduğunu besin üzerine çalıştığımızı, toplumsal medyada görünür problem olur halde konuştum. O da zati bana içerisine süt koymayacağımızı söyledi. ‘Sıcak suyu doldur. İçerisine süt bulaşığı koy’ dedi. Kendimi hatalı hissettiğim için yaptım. Esasen benim hiçbir toplumsal medya hesabım yok. Maksadım fenomen olmak değildi. Gayem kimsenin sıhhatiyle oynamak da değildi. Bu türlü bir şey aklımın ucundan dahi geçmedi.”
“Kendimi bir anda cezaevinde buldum”
Hatasız yere 6 gün cezaevinde tutuklu kaldığını ve bu süreç nedeniyle dava açmaya hazırlandığını söz eden Sayar, ‘‘6 gün cezaevinde hatasız yere kaldım. İşlemediğim bir kabahat üzerine iftiraya uğradım. Toplumsal medya üzerinden linç edildim. O da kıymetli değil. Ben kimsenin sıhhatiyle oynamadım” dedi.
Sayar, 6 ay boyunca işsiz kaldığını ve ailesinin neredeyse dağılma derecesine geldiğini belirterek, “Adalet yerini buldu. Zati kamera kayıt manzaralarına de ulaşmışlar. Kazanı ben zati tahliye ettim. Onların imgeleri de vardı. Zati o besin için kullanılan bir kazan değildi. Paklık için kullanılıyordu. O kazanı tekrar ben kendi ellerimle temizledim. Medyaya da 15 gün sonra düştü. Olaylar art geriye da gelince kendimi cezaevinde buldum. 6 gün hatasız yere cezaevinde kaldım. 6 gün ne olacak güya dememek gerekiyor. O 6 günde çok şey yaşadım. Toplumsal medya üzerinde çok hakaretler edildi. İdam isteyeni de gördüm. Bu yargısız infazdır. Bana hakaret edenlere ise tazminat sürecini avukatım takip edecek” diye konuştu.
Emre Sayar’ın avukatı Avukat Mehmet Tunç ise, “Biz Emre ile olayın başından beri bu bahis hakkında iddianame düzenlenmesini dahi yanlış buluyorduk. Lakin müvekkilim 6 gün üzere bir mühlet tutuklu kaldı. Sonuç bizim için sürpriz olmadı. Müvekkilin içerisinde bulunduğu kazanın süt kazanı olmadığı, içerisindeki sıvının da tüketilmeye hazır bir besin olmadığı belge kapsamında da sabit hale geldi. Bundan sonra müvekkilimin maruz kaldığı ataklar ve uğradığı manevi ziyanla alakalı hukuk sürecimiz devam edecek” sözlerini kullandı.
Ne olmuştu?
Konya’da süt toplama merkezinde, emekçilerden Emre Sayar’ın kazanda süt banyosu yaptığı ana ilişkin manzaralar, Uğur Turgut tarafından toplumsal medyada paylaşıldı. 6 Kasım 2020 günü süratle yayılan imgelere reaksiyon yağdı. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın talimatıyla firmanın Meram Sanayi Sitesi’ndeki süt toplama merkezine giden Tarım ve Orman Vilayet Müdürü Ali Ergin ve beraberindeki takım, iş yerini denetledi. Yapılan kontrol sonucu iş yerindeki eserler imha edildi, işletme onay dokümanı iptal edilip, faaliyetlerinden menedilerek, mühürlenip kapatıldı. Çalışanların hijyen evrakının olmaması nedeniyle iki bireye bin 700 lira ve 5996 Sayılı Kanunu gereği hijyen gerekliliklerini terslikten 13 bin 934 lira para cezası uygulandı. Ayrıyeten Cumhuriyet Savcılığı’na kabahat duyurusunda bulunuldu. Soruşturmanın akabinde gözaltına alınan Emre Sayar ve Uğur Turgut, 7 Kasım günü sevk edildikleri mahkemece tutuklandı.
2 personel, 6 gün tutuklu kaldıktan sonra 12 Kasım’da avukatlarının bir üst mahkemeye itirazı üzerine tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu.
Tutuksuz yargılanan 2 emekçi hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame hazırlandı. İddianamede, Türk Ceza Kanunu’nun 185’inci unsurunda yer alan ‘İçilecek sulara yahut yenilecek yahut içilecek yahut kullanılacak yahut tüketilecek her çeşit besin yahut şeylere zehir katarak yahut öbür suretlerle bunları bozarak şahısların hayatını ve sıhhatini tehlikeye düşüren kimseye 2 yıldan 15 yıla kadar mahpus cezası verilir’ kapsamında yargılanmaları talep edildi. İddianamede Emre Sayar’ın, kazan içine bir ölçü sıcak su doldurduktan sonra bir ölçü da iş yerinde bulunan sütten eklediğinin tespit edildiği belirtildi. Sayar’ın iç çamaşırlarıyla kazana girip Turgut’un da imajları çektiği, akabinde kazandaki sıvının boşaltıldığına yer verildi.
5’inci Ağır Ceza Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın 2’nci duruşmasına Uğur Turgut ve taraf avukatları katıldı. Bir evvelki duruşmada şahit olarak dinlenilmesi talep edilen iş yeri çalışanı Mustafa Coşkun’un duruşmaya katılmaması üzerine, Coşkun hakkında zorla getirme kararı çıkartıldı. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
