Türkiye’nin gelecek yıllarda tarımda sıkıntı yaşamaması için kritik öneme sahip tohumlar, Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü (TAGEM) bünyesinde kurulan Tohum Gen Bankası’nda eksi 18 santigrat derecede korunuyor, hiçbir şekilde dışarıya çıkarılmıyor. Tohumları 100 sene muhafaza edecek olan Tohum Gen Bankası, dünyada ilk 10 arasında.
Türkiye gazetesinden Sefa Bilgitekin‘in haberine göre, tohumlar, iki kısma ayrılarak saklanıyor. Endemik olarak adlandırılanlar, ‘Uzun Dönem Odası’nda eksi 18 santigrat derecede korunurken hiçbir şekilde dışarıya çıkartılmasına izin verilmiyor. Diğerleri ise ‘Orta Dönem Odası’nda 10 santigrat derecede tutuluyor ve araştırma yapmak isteyenlerin kullanımına sunuluyor.
Tohum Gen Bankası’nın özellikleri ve yapılan çalışmalar hakkında TAGEM Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu konuştu
Tohum Gen Bankası ne gibi çalışmalar yapıyor?
Türkiye’de yaklaşık 10 bin bitki türü var. Ülkemiz buğday, arpa, çavdar, yulaf, keten, soğan, nohut, mercimek ve yonca gibi birçok türün gen merkezi konumunda. Bu zengin çeşitliliğin tohum gen bankalarında ilgili standartlar doğrultusunda uygun bir şekilde muhafaza edilmesi gerekiyor. Burada yerel çeşitleri korurken üretim yenilemesi konularında çalışmalar yürütüyoruz.
Hangi illerden ne gibi tohumlar geliyor? Mevcut tohum sayısı nedir?
Anadolu, bitki genetik kaynakları açısından büyük bir zenginlik ve çeşitliliği barındırıyor. Gen bankalarına hemen hemen her ilimizden tohum geliyor. Ancak bitki türüne göre bazı şehirler öne çıkıyor. Mesela; tahıllarla baklagillerde Doğu ve Güneydoğu’da çeşitlilik fazla. Sebze genetik kaynakları için hem batı hem doğu illerimizdeki çeşitlilik yüksek. Şu an itibarıyla Ankara ve İzmir’de bulunan tohum gen bankalarımızda yaklaşık 120 bin tohum örneği mevcut.
Gen bankasındaki tohumların ekonomik olarak bir katkısı bulunuyor mu?
Bu tohumlan birer “genetik kaynak” olarak değerlendirmek lazım. Dünyada genetik kaynaklar tohumculuk, tıbbi amaçlı kullanım gibi sebeplerle milyonlarca dolarlık bir pazar payına sahip. Gen bankalarının süregelen çalışmalarıyla bu tohumların özel sektör, üniversite ve kamudaki araştırcılar tarafından daha yaygın şekilde kullanılıp ülke ekonomisine katkı sağlanması amaçlanıyor.
Yerli tohum konusunda ne durumdayız? Önümüzdeki döneme ne gibi uygulamalar hayata geçirilecek?
TAGEM’e bağlı enstitülerimiz bünyesinde yer alan ıslahçılarımız, yerli ve millî tohum konusunda yoğun ve etkili çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda özellikle hububat tohumluğu konusunda ülkemizde geliştirilen çeşitlerin çok önemli bir kısmı TAGEM’e bağlı enstitülerimize ait. Önümüzdeki dönem eksik olduğumuz mısır, ayçiçeği, patates gibi ürünlerimizin yerli ve milli tohumluk çeşitlerinin geliştirilmesi en önemli hedeflerimiz arasında…
Norveç’teki Kıyamet Amban’nı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Söz konusu birim, gen bankası değil yalnızca uluslararası bir tohum deposu. Dünyadaki gen bankalarından gelen yedekleme örnekleri bulunduruluyor. Ülkelerin genetik kaynakları konusunda ulusal stratejileri olmalı ve kendi coğrafyalarına uygun genetik kaynakları muhafaza etmeli.
Böyle bir bankanın oluşturulmasındaki amaç ne?
Öncelikli maksat, ıslah ve araştırma çalışmaları için genetik kaynakların korunması. Söz konusu tohumların saklanması, aynı zamanda ülkemizin gıda güvenliğinin sağlanması bakımından milli güvenlik meselesidir. Çünkü bugün tarımda yaygın olarak kullanılan tohumların iklim değişikliği, salgın hastalıklar gibi sebeplerle tükenmesi, geçmişte birçok ülkede yaşanan kitlesel yok oluşlara sebep olabilir. Bu gibi durumların en önemli sigortası gen bankalarında depolanan tohumlardır. Şu anda verim düşüklüğü yüzünden değersiz görülen bir tohum, 50 yıl sonra küresel iklim değişikliğinin etkisiyle çok önemli bir gıda kaynağı hâline gelebilir.
Tohum Gen Bankası, buğdaydan arpaya domatesten bibere 250 bin tohum saklama kapasitesine sahip. Bankada aynca tarihin başlangıç noktası olarak kabul edilen Göbeklitepe’deki buğday tohumlan da yer alıyor. Hâlihazırda 60 bini Ankara’da, 60 bini de İzmir’de olmak üzere toplam 120 bin tohum saklanıyor. Gen Bankasındaki “Herbaryum” adı verilen odada, tabiatta bulunmasının ardından teşhisi yapılarak kurutulan bitki örnekleri de bulunuyor. Altmış bin ürün kapasiteli Herbaryum Odası’nda şu an 8 bin bitki mevcut. Saklanan bitkiler, vatandaşın bulduğu bitkiler için referans oluşturuyor.