Pandemiyle birlikte hayatımıza giren karantina uygulamalarının iklim değişikliği üzerindeki etkilerini araştıran bilim insanları, sera gazı salınımı ve hava kirliliğindeki dramatik düşüşün etkilerinin çok sınırlı olacağını açıkladı.
Etkisi neredeyse hiç hissedilmeyecek
Araştırmacılara göre karantina döneminde hava kirliliğindeki düşüş, 2030 yılında küresel ısınmanın beklenenden 0,01 derece daha az olmasına yol açacak.
Salgının hızla yayıldığı bahar aylarında endüstriyel faaliyetler ve seyahatlerin kısıtlanması nedeniyle küresel karbondioksit salımı yüzde 17 azalmıştı.
Yüzyılın ortasında 1,5 derecelik sıcaklık artışı
Araştırmacılara göre hükümetlerin güçlü çevreci adımlar atması durumunda 2050'ye kadar dünyanın 1,5 derece daha ısınması önlenebilir.
Araştırma ekibinin başındaki isim Prof. Piers Forster “Geçici azalışlar yardımcı olsa da, küresel ısınmayla etkili bir mücadele için karbondioksit salımını kalıcı olarak indirmeniz gerekir” dedi ve ekledi: “Karbondioksit atmosferde uzun süre kalabiliyor. Küresel ısınma etkisinin azalması için uzunca bir süre atmosfere hiç karbon salınmaması gerekiyor.
“Neler yapılabilir?
Araştırma ekibinde yer alan East Anglia Üniversitesi'nden Prof. Corinne Le Quere, bundan sonraki süreçte küresel ısınmanın eski hızına dönmemesi için yapılabilecekleri şöyle anlatıyor:
-
“Kentlerde yürüme ve bisiklet (elektrikli bisikletler dahil) desteklenebilir. Bunun hem iklim değişikliği hem hava kirliliği hem de sağlık açısından olumlu etkileri var.”
-
“Sosyal mesafeye ihtiyaç duyulmadığı güne kadar evden çalışmayı teşvik etmek toplu taşıma üzerindeki baskıyı da azaltıyor.”
-
“Ayrıca tüm araçların en kısa sürede elektrikli araçlara dönüşmesi gerekiyor.”
Prof. Forster ise bu hedeflere ulaşılması konusunda umutlu:
-
“Tarihte büyük felaketler aynı zamanda en büyük değişim dönemleri olmuştur.”
-
“İlk defa hem kamuoyu hem hükümet hem de şirketler, ekonomiyi canlandırmak için çevreci işlerin ve çevreci yatırımların en iyi yol olduğunu söylüyor.”
BBC Türkçe