Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu’na yaptığı “Başka türlü konuşma imkânı yoksa azap olabilir, zira çok inatçı tipler var!” açıklamalarına ait olarak, “İtiraf niteliğindeki açıklamaları nedeniyle Mehmet Eymür ve silsile içindeki tüm sorumlular/failler hakkında derhal tesirli ve bağımsızlığı garanti altına alınan soruşturma başlatılmalı ve soruşturma sunucuna dayalı olarak tüm sorumlular cezalandırılmalıdır” sözlerini kullandı.
TİHV’den yapılan açıklamada, Eymür’ün azap hakkındaki kelamları hatırlatıldı. Açıklamada, “Azap mutlak olarak yasaktır! Azapsız bir dünya mümkündür! Kâfi ki tüm ögeleri ile toplum olarak uğraş gösterebilelim” denildi.
TİHV’den yapılan açıklamalarda ayrıyeten şu tabirlere yer verildi:
“Bugün T24 internet sitesinde gazeteci Gökçer Tahincioğlu’nun Eski MİT Kontrterör Daire Lideri Mehmet Eymür ile röportajını derin bir infial duygusu ile okumuş olduk.
“Bu size olağan mi geliyor. Sistematik azap usulleri bunlar. Bunların cürüm olması gerekmez mi? Lakin siz hâlâ devlet için gerekli, diyorsunuz” sorusuna Mehmet Eymür’ün “Hayır, öteki türlü konuşma imkânı yoksa olabilir. Hâlâ da o denli düşünüyorum. Zira çok inatçı tipler var. Öteki türlü konuşturmak çok güç.” yanıtını verdiği bu röportaj, bir bütün olarak başta azap yasağı olmak üzere geçmişten bu yana Türkiye’de yaşanan ağır insan hakları ihlalleri/suçları konusunda açık bir itiraf/delil niteliğindedir.
Tekraren yinelediğimiz üzere, Türkiye’nin de altına imza attığı Birleşmiş Milletler (BM) Azap ve Öbür Zalimane Gayriinsani yahut Küçültücü Muamele yahut Cezaya Karşı Kontrat, insanın sahip olduğu onur ve pahası korumak için işkenceyi mutlak olarak yasaklar. İnsanlık ailesinin ortak kazanımı olan ve çağdaş insan hakları hukukunun en temel kurallarından birini oluşturan bu yasak, normlar hiyerarşisi açısından üstün kural, öteki bir deyişle buyruk kural niteliğindedir. Hasebiyle hiçbir şartta istisnası olmaz. Mukavelenin 2. hususunun 2. paragrafında bu durum şöyle tabir edilir: “Hiçbir istisnai durum ne harp hâli ne de bir harp tehdidi, dâhili siyasî istikrarsızlık yahut rastgele öteki bir harikulâde hâl, azabın uygulanması için münasebet gösterilemez”.
Hal bu kadar açık iken, Mehmet Eymür’ün direkt kendisi ve içinde yer aldığı yapılar ile ilgili itiraf/delil niteliğindeki bu açıklamaları, tek tek azap görenler kadar tüm toplumun vicdanında da derin yaralar açmakta ve adalet hissini onarılmaz biçimde tahrip etmektedir. Bu itiraflar tıpkı vakitte, başta azap ve öbür makûs muamele olmak üzere ağır insan hakları ihlallerinin sürekliliğini sağlayan en temel etken olan cezasızlık olgusunu bir defa daha en çıplak haliyle görünür kılmıştır. Hepsinden ötesi, bu derece pervasızca ve pişkince yapılan itiraflar, ülkemizde insan hakları bedellerinde yaşanan tahribatın ne kadar büyük olduğunu da göstermektedir.
Bu vesileyle, asli var oluş nedeni azapsız bir ülke ve dünyaya ulaşmak olan TİHV olarak; tüm örtbas etme, korkutma, susturma uğraşlarına rağmen, başlarına geleni baht olarak kabul etmeyip, yüksek sesle haykırabilmeleri için azap görenlerin her şartta yanında olmayı, maruz kaldıkları işkenceyi belgeleyip raporlamayı, fizikî ve ruhsal tamir süreçlerine dayanak vermeyi, adalete erişimlerine yardımcı olmayı, yaşadıkları acıların bir daha asla tekrarlanmaması için cezasızlıkla çaba etmeyi dün olduğu üzere bundan sonra da birebir kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kere daha tabir etmek isteriz.
Bu kapsamda, bilhassa azap hatalarında vakit aşımı kelam konusu olmadığı için, başta azap olmak üzere öbür ağır insan hakları ihlalleri/suçları ile ilgili yapılan itirafları kanıt kabul ederek Mehmet Eymür ve silsile içindeki tüm sorumlular/failler hakkında tesirli ve bağımsız bir soruşturma sürecini başlatılmasına yönelik gerekli tüzel teşebbüslerde bulunduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarız.”
TIKLAYIN – Eski MİT yöneticisi Eymür: Öbür türlü konuşma imkânı yoksa azap olabilir, zira çok inatçı tipler var!
